POLİTİKADA ARABESK

Yazan: Turgut Koçak 25 Ekim 2015

Biliyorsunuz AKP ile birlikte dini istismar arşı âlâya çıktı. Birileri çıktı malum şahış için Allah’ın bütün sıfatlarını üstünde taşıdığını söyleyecek kadar ileri gitti. Birileri çıktı o malum şahsa dokunmanın bile ibadet olduğunu söyledi.

Elde Kur’an meydanlarda o malum kişi dolaştı. AKP seçim şarkısını bismillahla başlattı. YSK bunu yapamazsın deyince de sözcüleri YSK’yı suçlayarak her işimize bismillahla başlamıyor muyuz sorusunu sorup verdiler veriştirdiler.

Camiler onların propaganda üssü haline geldi. Okulları medreseye çevirip yeri göğü İmam Hatip Okulları ile doldurdular. Ama görüldüğü gibi yetmiyor artık. Onca hırsızlıktan, rüşvetten, zalimlikten, adam kayırmadan, nüfus ticaretinden, vurgundan, talandan, ihale yolsuzluklarından sonra keçe öyle bir su aldı ki, bundan böyle keçenin bir damla su daha alacak hali kalmadı.

Bu yüzden de AKP, tek başına iktidara gelmek ya da birinci parti olma konumunu korumak için her yola başvurmaya başladı. 7 Haziran öncesi ülkemizde büyük ölçüde asker ve polise yönelik saldırılar durmuştu her ne hikmetse birden bire yüz misli artış gösterdi. Artık AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı kimse tutamazdı, sözüm ona terörü bitirmeye kararlıydılar, terörün kökünü de kazıyacaklardı. Artık bütün konuşmalar, demeçler bu minval üzerineydi. Ha bir de 10 Ekim Ankara katliamı var. Bu katliamdan sonra Davutoğlu’na bakılırsa AKP’nin oyu %44,4’ler civarına yükselmişti.

Ne var ki evdeki pazar çarşıya uymuyor, AKP tarafından yaptırılan çakma anketlerde bile AKP’nin sürekli gerilediği görülüyordu. Yapacak bir şey yoktu. Davutoğlu ve AKP’nin diğer ağır topları halka yalvar yakar gidecekler bir de bu yöntemi deneyip durumlarını koruma yoluna gideceklerdi. Bu plan bizzat Davutoğlu tarafından Ödemiş’te yaptığı mitingde başlatıldı.

Davutoğlu mitingde arabesk bir yalvarmayla kısaca şunları söyledi:

“Allah bizi 1 Kasım’dan sonra koalisyona da muhtaç etmesin. Mührünüzü öyle sağlam basın ki, eşinizi, çocuğunuzu, komşunuzu, öyle sağlam götürün ki sandığa, ne olur beni bir daha Kılıçdaroğlu’yla Bahçeli ile muhatap etmeyin.

Kılıçdaroğlu, bırakın hükümet kurmak gibi ciddi bir şeyi, terörle mücadelede baş başa görüştüğümüzdeki sırları bile saklamayacak kadar ciddiyetsiz davrandı. Bahçeli’yle muhatap etmeyin. Bahçeli’yle bir daha görüşüp hayır demesine muhatap etmeyin. 1 Kasım’da tek başına iktidara getirecek misiniz?”

Gördüğünüz gibi AKP’nin becerileri arasına dini istismarın yanına böylece bir de arabesk çığlıklar eklendi. Bizim ülkemizin insanının yüreği yanıktır. Öyle sanıyoruz ki bu yüreği yanıklığı AKP Genel Başkanı Davutoğlu’da görmüş olacak ki, halka arabesk bir şekilde seslenip oylarını bir kez daha çantada keklikleştirmek için bir uy anam uy çekmediği kaldı.

Neymiş efendim? Davutoğlu’nu Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye muhatap etmesinlermiş. Adam akademisyen ünvanı taşıyor ama dünyadan bir haber. Davutoğlu’nun akademisyenliği ancak ve ancak sözüm ona stratejik derinliği ile Osmanlının uyuşuk ve hayal dönemlerini bile muhteşem olarak kavramasını sanacak denli sığ aslında. Bu yüzden de ülkemizin başını bu zevatlar öyle bir derde soktular ki, bundan sonra bu dertleri bir delinin kuyuya attığı bir taşı kırk akıllının çıkaramaması kadar zorlaştı. Suriye cehennemini yaratan onlar. Libya’yı param parça edip Kaddafi’yi linç ettirdikten sonra Libya’nın emperyalistlerin kontrolüne geçmesini sağlayanlar da onlar. IŞİD’ı, El Nusra’yı, El Kaide’yi, ÖSD’yu, Müslüman Kardeşler ve bu örgütlerin diğer türevlerini de ülkemizin başına bele edenler de bunlar.

Şimdi arabeske sığındınız öyle mi?

Bize göre boşuna. Arebesk şarkılar deyip gelip geçmeyin, o şarkılarda cehennem ateşinde cayır cayır yanmak kadar ağır acılar var. Siz ise zaten cehennemliksiniz. Kendi ateşinizi de buradan götürmektesiniz.

Bu yüzden de bu sizin son seçiminiz olacak ve tıpkı ANAP gibi buhar olup uçup gideceksiniz.

Çünkü halk faşizme geçit vermemek için oylarını Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP’ye verecek, sonrasında Kılıçdaroğlu sizinle muhatap olacak mı hep birlikte göreceğiz.