Yazan: Turgut Koçak 30 Haziran 2021
Kapitalizm pislik. Bu yüzden de Türkiye’de artık pislik her alanda. Nereye elinizi atsanız elinize pislik bulaşıyor. Eşyanın doğası gereği kapitalizmin ağır sonuçlarını yaşıyoruz. Bu yüzden de ne kadar dibe vurmuşluk varsa nedeninin de ne olduğunu iyi biliyoruz.
Eh bu kadar pisliğe analık eden bir sistem doğal olarak da olası sonuçları ile karşımızda yer alacak, almaması zaten düşünülemez. Kapitalizm gerçekten de çürümüş olduğundan toplumdaki patlamanın önüne geçmek için zaman zaman savaklar vermesi kaçınılmaz. Bu yüzden de mafya türü örgütlenmeler kendisine bu yüzden yaşam buluyor. Burjuva siyasetçileri gücün ne emek olduğunu iyi bildiklerinden yanlarına mafyayı da almaktan çekinmiyorlar. Bizim ülkemizde bütün bunların yanına bir de dinci örgütlenmeleri yani cemaat ve tarikatları de eklemek gerekiyor. Bugünkü iktidarın hali özetle bu haldir. Her türlü uyuşturucu, kadın ticareti, çocuk pornosu vb. ne varsa kapitalizmin cürufu olarak ortalığı kaplıyor. Yalnız bunlar yapılırken tehdit, şantaj gibi uygulamalar çok önemli. Bütün bunların yapılması içinse her türlü güç odakları el ele vermiş durumda. Mafya siyaset ilişkisi de zaten bu söylediklerimizin en önünde geliyor.
Kapitalizmin en gelişkin olduğu ülkelerde bile bu tür suç odakları o kadar yaygın ki gerçeklerle yüzleşildiğinde toplumun tebdili şaşıyor. Amerika’daki bu yönde salt yargıya yansımış olan dosyaların şöyle bir ucundan tutup içine baksanız ne büyük pis kokuların geldiğini hemen görürsünüz. Dolayısıyla aynı durumun bizim gibi ülkelerde de yaşanmıyor olmasını düşünebilir miyiz?
Bütün bu pislikler kapitalist dünyanın sicil defterinde o kadar yer işgal ediyor ki defterlerden taşan ne varsa bir süre sonra ortaya çıkıyor ve toplum ise böyle üstünde oturduğu, kalktığı, eğlendiği, yediği, içtiği kapitalizm pisliğinin ne menem şey olduğunu bir ucundan da olsa görmeye başlıyor.
İşte bu yüzden zaman zaman toplumun haberdar olduğu öyle çocuk trajedileri var ki dudaklarınızı ısırırsınız. Yani ahlaki çöküntü her yerde bir çıban gibi uç vermiş. Bizler böylesi büyük bir ayıbın üstünde oturuyoruz da haberimiz bile yok. Dövülen, öldürülen, cinsel sapkınlıklarla karşılaşan çocuklarımızın hallerini en iyi bunları yakından yaşayanlar bilir. Zaten kadın cinayetlerinin nedenini biraz aralamaya kalksanız aynı şeyleri orada da görüyorsunuz. Zaman zaman devlet kurumları bile bu tür olaylarda korumayı üstlenir fakat devletin pek çok kurumu bile bu küçücük çocuklarımıza suçlu muamelesi yapmaktan geri durmaz. Bunun örnekleri çoktur. Bilenler zaten biliyor. Bir zamanların Aile ve Sosyal İşlerden Sorumlu bakanın sözleri bile ne söylemek istediğimizi net bir şekilde anlaşılır kılıyor. “Bir kereden bir şey olmaz” Anlıyor musunuz ne demek istediğimi, Antalya Elmalı’da kardeşlerin yaşadığı cinsel istismarı çizdikleri resimler bile birilerine anlatamıyorsa nedendir acaba? Neden çocuklara bunları reva görenler haksızlığa uğrayan sanki onlarmış gibi salıverilirler sokağa hiç düşünüyor musunuz?
Şimdi herkes mafya ve çeteyi konuşurken sistem partilerinin aklına hiç bütün bunların sistemle bağlantısı kuruluyor mu? Kurulmuyorsa soyut ahlak numaralarıyla bütün bunların üstesinden gelebileceğimize kim kendisini nasıl inandırıyor acaba?
Her türlü hak arayışının üstüne çullanan polis niye hak arayanları kırıp geçiriyor. Ya da şimdilerde bu işleyiş nasıl oldu da gelip buraya dayandı? Göstericiler, gazeteciler polisten öldürülesiye dayak yerlerken onların resmini çeken gazeteciler niye yere yıkılıp boğazına basılarak ters kelepçeye alınarak nefesi kesilmeye çalışılıyor. Bütün bu gözü dönmüşlüğün suçluları kimler derisiniz acaba?
Şimdi bazılarının her şeyi de kapitalizmin üstüne yıkıyorsun dediklerini duyar gibi oluyorum. Bir zamanlar CNN’de Şirin Payzın’ın programında Bekir Ağrıdır bana şöyle demişti. “Hala sermaye düşmanlığı yapıyorsun:” Bende kendisine şöyle söylemiştim: “Evet, ben sermaye düşmanıyım, bu tartışmada bulunma sebebim de partim Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’nin varlık nedeni de sermaye düşmanlığı var mı bir diyeceğin?” Sonra o program Youtube’den bile kaldırılmıştı.
Neyse biz konunun bir kez daha altını çizelim. Beyler kapitalizm pisliktir pislik. Biz sosyalistler de bu pisliği kökü ile kömçeği ile tarihten sileceğiz ve de bütün bu pisliklere de son vermiş olacağız.
Evet, hep kötü şeylerden söz ettik. Birazda iyi şeylerden söz edelim. Son zamanlarda partimizin örgütlenmesi için emekçilerle yüz yüze görüşmeler yapmakta ve partimizin saflarına yeni katılımlar sağlamaktayız. Sahada görüyoruz ki bu ülkede sadece kötü şeyler olmuyor. Emekçi yığınlar uyanıyor. Uyanmakla kalmıyor, nerede yer alacağına da karar vermeye başlıyor.
Bu yüzden de kapitalizmi ve pisliğini kürüyüp atacak yeni ve kendine güvenli bir umut güneşi doğuyor haberiniz olsun da…