Yazan: Turgut Koçak 22 Mayıs 2022
Bir süredir partimizi örgütlemek ve etkili bir güce dönüştürmek için çaba harcıyoruz. Bu çabalarımız pek çok il ve ilçede karşılık gördü. Bu arada zorluklarımız da olmadı değil oldu fakat bu zorlukları sabır ve kararlılıkla aşacağımızı iyi bildiğimiz için en küçük bir duraksama göstermiş değiliz. Kısa bir süre içinde verdiğimiz emeklerin sonuçlarını alacak ve sosyalizm mücadelesinde daha etkili bir TSİP gerçeğiyle tanışmış olacağız.
Başaracağımız konusunda en küçük bir kuşkumuz olmadı. Olmadı çünkü TSİP politik sahneye çıktığı tarihten bu yana dile getirdiği ilkleriyle ve de gerçek bir komünist partisi örgütleme anlayışıyla kendisini kabul ettirmiş bir parti olarak kalıcılaştırmayı başardı. Kurulduğu tarih olan 15-16 Haziran 1974’ten bu yana zorluklar yaşamadı değil yaşadı fakat bütün bu zorlukları aşmasını bilerek dosta düşmana inat kalıcılığını sürdürmeyi başarmış bir parti olarak belleklere kazındı.
Bu yüzdendir ki bugün hangi ilimize ya da ilçemize gitsek politik bilinci, sosyalizme inancı ve partiye bağlılığı yüksek TSİP’lilerle karşılaşmaktayız ki bu bizler için büyük bir moral kaynağı. Yalnız artık eskiden beri TSİP’li olmaktan söz etmiyoruz, bugün partimizin üyesi, partiye gönül veren hemen çeperinde duran ve de yakın dostlarıyla sürekli daha örgütlü bir güce dönüşme isteğiyle kendisini var etmeye çalışan bir TSİP’ten söz ediyoruz ki biz bunu başarmış bulunuyoruz.
Yalnız dostlarımız gibi halen seçime girme hakkını kazanmış ve seçim örgütlenmesini tamamlamış bir parti değiliz fakat bu yönde gerekli alt yapıyı önemli ölçüde tamamlamış durumdayız. Ancak özellikle belirtmek isteriz ki salt seçimlere girmek için de parti örgütlenme ilkelerinden vaz geçecek değiliz. Olur da seçim tarihinden 6 ay öncesine kadar örgütlülüğümüzü tamamlayamaz isek bu eksiğimizi de dostlarımızla yapacağımız seçim ittifaklarıyla aşacağımız umudundayız.
Kaldı ki seçimlere girme hakkını kazansak bile TSİP olarak yine de dostlarımızla aynı ittifak çatısı altında gücümüzü birleştirmeyi sorumluluğun bir gereği sayarız. Çünkü partimiz sol ve sosyalist solun kitleler katında bir seçenek olarak görülmesini dün olduğu gibi bugün de savunan bir partidir. Bu yüzden de partimiz asla parlamenterist bir anlayışa sahip olmamakla birlikte kendisini her alanda ifade etmeyi önemser ve sistem partileriyle her alanda mücadeleyi gerekli görür.
Öz olarak söylersek TSİP kendisini herkesin anlayacağı gibi olabildiğince yalın ve anlaşılır ifade eder. Bazı gerçekliliklerin üstünü amanlı, fakatlı sözlerle kaçak ifade etmeye asla kalkışmaz. Bu yüzden de dostlarımız bizi anlamak isterse eğer böyle anlasın isteriz ki bu konuda sosyalistliğe sıkı sıkıya bağlılığımızdan gelen bir içtenliğimiz vardır. Kendimizi ifade ederken karmaşık yollara sapmayız. Birlikte davranmamız gereken sol ve sosyalist yapılardan uzak durmak için ama biz sınıfın siyasetini tek başımıza ortaya koyma ve sınıfa kendimizi göstermek istiyoruz yönünde bir takım kaçamak yollarla devrimci bir tutum içindeymişiz gibi de göstermeye kalkışmayı gereksiz sayarız.
Çünkü biliriz ki örgütlü ve omuz omuza her türlü gericiliğe ve kapitalizme karşı güç birliği yapmış güçler asla yenilmezler asla…
Sosyalistler böyle bir güç ve eylem birliğine inanmıyorlarsa işin içinde bir sakatlık olduğunu başından kabul etmek gerekir. Niye derseniz tarihte ne kadar yenilgi varsa hepsinin nedeni yapılamayan güç ve eylem birlikleri ve omuz omuza mücadele kültürü olmamasındandır.
Atı alanın Üsküdar’ı geçtiği de olmuştur tabi de o zaman da derdine yanmanın ne bir yararı olur, böyle bir duruş ne de bir yarayı sarar.