PARALAR AMERİKA’YA YOKSULLUK YURTTAŞA

Yazan: Turgut Koçak 25 Mayıs 2022

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir etkili bir muhalefet yapmaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı kimilerince Cumhurbaşkanı adayı olacağına yorumlansa da durumu tam da böyle okumamak gerekiyor. Çünkü Bu tutum Cumhurbaşkanı adaylığından çok iktidar hedefine kilitlenildiğini gösteriyor.

Dün gece, Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın aile vakfı olarak nitelenen TÜRGEV ve Ensar Vakfı’nın Amerika’daki koluna gönderilen paralarla ilgili rakamlar açıkladı. Kılıçdaroğlu bu açıklamayı yaparken oldukça sakin ve bir o kadar da kendinden emindi. Açıklamaları ile birlikte sözlerinin altını çizdiğimizde gördük ki dile getirilen sözlerin hemen hepsi iktidar kapısını aralayacak nitelikte sözlerdi.

Gerçi birileri çıkıp hemen şöyle konuşur veya yazabilirler. “Ne yani biz bunları zaten biliyorduk.” Evet, konu ile ilgili önceden yazılmış veya konuşulmuş bir sürü şey var var da ilk kez AKP ve saray iktidarını sarsacak ve sersemletecek derli toplulukta bir açıklama ile karşılaştı ülke kamuoyu. Ayrıca dün akşam Halk TV’de konuşan CHP’nin Amerika temsilcisi yurttaşımız da oldukça ilginç açıklamalarıyla Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını güçlendiren ve etkisini arttıran açıklamalarda bulunmasını da eklersek iktidarın haritasının, pusulasının bozulduğunu da bütün açıklığı ile görmeye başladık daha fazlasını da göreceğiz.

Harita, pusula bozulmasının ilk sinyali AKP sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Daha başkaları da var var olmasına da Çelik’in sözleri ilginç. İlginç çünkü hem Erdoğan ailesine saldırıldığı, yani aile dokunulmazlığına söz edildiği kurnazlığıyla soruna yaklaşılmış öte yandan da Kılıçdaroğlu ve benzeri açıklamalar yapanlar bir güzel tehdit edilmiş.

Nasıl?

Şöyle ki;

Bildiğiniz gibi benzer bir durum Man Adalarına para transferi ile ilgili de tartışmalar olmuş ve Kılıçdaroğlu’na yönelik arka arkaya davalar açılıp Kılıçdaroğlu yandaş hale getirilmiş mahkemeler aracılığı ile büyük para cezalarına çarptırılmıştı? Peki, ne oldu? Olanlar şudur. Man Adalarına para transferi bir gerçektir. Artık bu konu kanıtlanmış durumdadır.

Şimdi de Amerika’da kurulu TÜRGEV ve Ensar isimli iki vakfa bağışlanan para dekontları açıklanmıştır ki iktidar bu konuda da hop oturup hop kalkmaya başlamıştır. Çünkü açıklama sadece para bağışı ve transferi ile ilgili değildir.

İktidarın en tepesindekilerin “kaçacakları” yolunda bir ifadede de bulunulmuştur. Bu vakıflara göre sözüm ona öğrencilere burs verilip okutulması sağlanacaktır fakat incelendiğinde bu yöndeki çabaların göstermelik, işin içyüzünün farklı olduğu izlenimini veren çok sayıda kimisi açık kimisi gizlenmiş kuşkularla dolu atılmış adımlar vardır.

Şurası açıkça bellidir ki eğer Amerika’da okuyan öğrencilere burs veya yurt temini için bu adımlar atılmışsa eğer niçin Ensar ve TÜRGEV gibi adı şaibelerle anılan iki vakıf seçilmiştir de bu işi doğrudan devlet üstlenmemiştir?

Üstlenmemiştir çünkü devletin üstlendiği yöntemle amaçları dışında faaliyetlerin yürütülmesi olanaksız demiyorum fakat çok ama çok zordur.

Ne güzel, bir iktidar düşünün ki ekonomiyi batırmış, yurttaşları kuru ekmeğe muhtaç hale getirmiş fakat iktidar çevrelerinin her ne hikmetse bir elleri balda bir elleri yağdadır. Sonuç olarak AKP’nin sözcüsü Ömer Çelik ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun, aile mefhumuna sarılıp açıklamaları işlevsiz hale getirmek için ellerinden geleni yapsalar da çabaları boşunadır. Her doğru söyleyeni Fetöcülükle, hain, casus ve terörist olmakla suçlamanın altında yatan şey işin özünde tam anlamıyla bir paniktir. Madem her şey hukukidir ve de usulüne uygun bir şekilde yapılmıştır o zaman çıkılır bu belgeler ışığında sorumlular kimse çıkıp hesaplarını verirler.

Yoksa gerçeklerin üstünü örtmek için birileri ellerinde bulundurdukları gücü de kullanarak gerçeklerin üstünü örtmeye kalkmalarının asla inandırıcı yanı yoktur asla…