ÖZÜR DİLEMEK

Biliyorsunuz CHP Milletvekili Eren Erdem Rusya’nın uçağının düşürülmesi ve Türkiye’de üretilen sarin gazının IŞİD’a satılması ile ilgili açıklamalar yapmış ve gerçekleri ortaya koymuştu. Bunun üzerine AKP’nin tehditçileri harekete geçerek Eren Erdem’i çok yönlü olarak tehdit etmeye başlamışlardır. Eren Erdem bunun üzerine koruma isteme zorunda kalmış, hakkında fezleke düzenleneceği ileri sürülmüştü.

Yine öğrendiğimize göre Eren Erdem, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinden özür dilemesini istemektedir. Doğal, çünkü böylesine kişilerin haklarına yönelik atma ve tutmalarda bulunanlar fırtına dindikten sonra yaptığı işin muhasebesini yapar ve özür dilemesi gerekiyorsa da özür diler. Ancak bu tür özür dilemeler demokrasinin işlediği ve demokrasi kültürünün yerleştiği ülkelerde olur. Oysa Türkiye’de eğer demokrasi ile birlikte demokrasi kültürü de olmuş olsaydı, kesinlikle 13 yıllık AKP iktidarı bu ülkenin insanlarının gözünün içine baka baka İslami terör örgütlerini desteklemez, komşumuz Suriye’ye karşı yıkıcı faaliyetlerde bulunamazdı. Ülkemizde demokrasi olmadığı ve de ülkeyi yönetenlerin hiçbirinde demokrasi kültürünün kırıntısı da bulunmadığı için Recep Tayyip Erdoğan’ın özür dilemesi de mümkün değildir.

Daha önce yazdık. IŞİD’da yönelik tutuklamalar yapıldı. Gaziantap ve Konya’dakiler herhangi bir önleme bile gereksinim duyulmaksızın suçun vasfının değişebileceği saikı ile serbest bırakıldılar. Önceki gün Antalya’da da öncekilerden daha ilginç bir karara imza atıldı. Neymiş efendim, dosyada suç unsurlarını içeren kanıtlar varmış ama ileride suçun vasfının değişeceği göz önünde bulundurularak sanıklar serbest bırakılmışlar. Buradaki iki sanık 30 bin TL kefaletle ve polise belli günlerde giderek imza vermeleri kararı ile bırakılmışlar. Böyle bir kararın önemi yoktur elbette. Yuvadan uçacak kuş için böyle bir karar yeter de artar bile. Yani sizin anlayacağınız bugün yargının iyice çivisi birilerinin müdahalesi ile çıkarıldı dersek hiç ama hiç abartmış olmayız. Düşünün bir kere Erdem Gül ve Can Dündar’ın dosyalarında suçlu olduklarına dair küçücük bir kanıt yok ama onlar yine de suç vasfının değişebileceği kanaatine bile varılmayarak özgür kalamıyorlar.

Yani Sayın Eren Erdem, buralara kadar eli, dili uzanan birinden siz kalkmış özür dilemesini bekliyorsunuz. Allah aşkına hiç bu olacak iş mi? Hem Suriye’deki terör örgütlerine yapılan yardımlar yanlışlıkla veya sehven yapılmış değil ki.

AKP iktidarının bölgede yaşanan olaylarla ilgili politik seçimi. Bir iktidar düşünün ki, kendi politik seçimi sonrası sarin gazından tutun da füzelere, ağır silahlara, cephanelere ve de onca kamyonetlere kadar terör örgütlerine gitmesinde yardımcı olsun sonra da çıksın Eren Erdem bir gerçeğe işaret etti diye özür dilesin, ne diyelim olacak iş değil tabi.

Bakın geçmişte bizler AKP’nin İsrail’e karşı sayısız şovunu izledik. Bu şovlar bugün öyle hızlı eskidi ki, Rus uçağının düşürülmesi ile birlikte Türkiye bu muhteremler tarafından İsrail’in kucağına atılıverdi. Yarın çıkıp bu yapılanlar gerekçesiyle birlikte ortaya konur ve Recep Tayyip Erdoğan’ından AKP’nin yöneticilerine kadar eleştiri yapılırsa aynı saldırının katmerlisi gelecektir. Olmadı yalana başvurularak yalan yutmaya alışmış olanlara bir kez daha yalan yutturulacak ve mahşere kadar uyumaları da bir güzel sağlanacaktır.

AKP iktidarının başlangıcında bugününe kadar birçok kişi bu partiden gelip geçmiştir. Bunlardan bazıları AKP’nin kanlı bıçaklı düşmanıdır. Onlara yönelik en ağır saldırıları bile AKP’nin tabanını oluşturan güruh yutmuşken bu iktidarın terör örgütlerine yaptığı yardımı mı yutmayacak? Ya da ne bileyim İsrail’e onca laf sayılmışken bu iktidar şimdi İsrail’le yaptığı anlaşmayı mı yutturamayacak?

Sözün özü Sayın Eren Erdem demokrasinin olduğu ve de demokrasinin yerleştiği ülkelerde sizin dediğiniz özür mekanizması ve hatta yapılan hatalardan dolayı istifa mekanizması da işler.

Bu mekanizmaların işlemediği ülkeler faşizmin katmerlisinin yaşandığı ülkelerdir ki, Bu da bizim ülkemizde tren vagonları dolusu var ve de Recep Tayyip Erdoğan hükmünü bu sayede yürütmektedir.