ÖZEL’İN YENİ AKP-CHP SERÜVENİ

Yazan: Turgut Koçak 13 Haziran 2024

Toplum sayısız dertle boğuşurken gündemimizi Erdoğan’ın Özel ya da başkalarıyla görüşmesinin alması gerçekten de bize ilginç geliyor. Çünkü ülke bugünlere durup dururken gelmedi. Deyim yerindeyse resmen ve bilerek getirildi. Bütün bunlara karşın sallasan düşecek gibi görünen bir iktidarın yapıp ettikleri sanki çok da önemli şeyler değilmiş algısıyla bir “olağanlaşma” ve “yumuşama” tartışılıp durmakta. Bir başka deyişle iktidarın bin yamalıklı durumunu sağlamlaştırıp dikmeye aday bir CHP ve bu partinin Genel Başkanı Özgür Özel’i görüyoruz.

Görüşmelerde ne görüşüldüğü sanki binmez bir gizmiş gibi sözü bir AKP Sözcüsü Ömer Çelik alıyor, bir CHP sözcüsü Deniz Yavuz yılmaz ki bunların açıklamaları da toplumu enayi yerine koymanın ötesinde değil.

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizin altında emekliler. İşçiler, emekçiler ve çiftçi ve küçük esnafımız kalmış ama rica minnet bunların iyileştirilmeleri konuşuluyormuş. Bunları konuşmak ayıptan da öte şey çünkü bir emekli ya da işçi aldığı ücretin tamamıyla başını sokacak bir ev bile bulamıyor. İğneden ipliğe bindirilen zamlar yüzünden hemen ülkenin yüzde 80’i perişan.

Ne kadar ilginç değil mi emeklilerin ve asgari ücret alanların maaşlarına zam yapılmayacağı alıştırıla alıştırıla yığınlara kabul ettirilmeye çalışılıyor. Ülkede hukuk olmadığı için bizler Gezi davalarını, Tahir Elçi davasını, Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının davalarını ve son olarak da Sinan Ateş cinayetini konuşup duruyoruz. Aman yaman anlayışıyla Erdoğan’dan rica minnet turuna çıkan Özgür özel olması gerekeni değil de Erdoğan’ın lütfuyla kimi olumsuzlukların aşılması isteğinde bulunuyor. Hakkâri’de kayyum olayı, arkasının geleceği yolunda açıklamalar bir tedirginlik yaratıyor ki bu da dile getiriliyor. Oysa hukukun işlediği bir ülkede bunların gündeme gelmesinin bile gerekmediğini herkes bilir. Demek ki konunun temelden çözülmesi gerekirken böyle yapılmakla çevresinden dolaşılmış oluyor.

Erdoğan’sa yeni Anayasa’nın geniş bir mutabakatla hazırlanmasını istemesi de ilginç. Mevcut Anayasa’yı sanki uygulamayan benim, bunu bile eline yüzüne bulaştırmış olan bir iktidardan yeni Anayasa hem de daha iyisinin hazırlanabileceğini düşünmek olası mıdır? Değilken bu duraklarda oyalanma anlayışı sormak isteriz neyin nesidir?

CHP yeni Anayasa isteğini geri çevirmemiş ama eskisinin uygulanmasını ve geniş bir mutabakat oluşmasını isteyerek sözüm ona uzak durmuş. İşin buralara nasıl geldiği ise nezaket icabı konu bile edilmemiş. Konu edilmeyen şeylerin arasında laiklik, cumhuriyet ve eğitim sistemimizin bitirilmek istendiği de var tabi. Şimdi bir olağanlaşma ve yumuşama dehlizine düşürüldük ki demeyin gitsin.

18 yıl önce CHP genel merkezine ilk ziyaret yapan Erdoğan’ın o günde bir nedeni vardı, bugünde benzer nedenleri var. Şu an hem ikinci parti konumuna düşmüşler hem de ekonomik ve sosyal sıkışmışlık diz boyu. Bu yüzden muhterem selin önünden ne kurtarabilirse ona bakıyor. Yoksa Erdoğan’ın olumlu anlamda herhangi bir şeye inandığı söylenemez. Aklınca Özgür Özel halkın baskıları yüzünden gaz alma çabaları içinde o kadar. Bu arada bir de Bahçeli’nin zırvalama diyeceğimiz hezeyanları var. Kimi zaman tehditler savuruyor, kimi zaman da hedefler seçerek aklınca nokta atışı gayretinde ama cumhur ittifakının çözülmesi korkusu sarmış gibi kendisini. Aynı zamanda ne pahasına olursa olsun Erdoğan’ı destekleyeceğinden de geri durmuyor. Çelişki üstüne çelişki işte. Mafyalaşmış bir yönetim anlayışının geldiği nokta işte…

Biliyorsunuz yumuşama ve olağanlaşmayı konuşurken ilk görüşme sonrası Hakkâri’ye kayyum ataması yapıldı. Hemen arkasından sokak hayvanlarının uyutulacağı. Etki Ajanı yasası, seferberlik derken eğitim yetersizlerin eline bırakılarak gerici bir dönemin taşları döşenmeye çalışıldı.

Gözümüzün içine baka baka son seçimlerde uğradığı seçim yenilgisini Erdoğan bir hale yola koymakla meşgul. Geçmişte uyguladıkları planını bir kez daha sahneye koyarak geleceği kurtarma yönünde çaba harcıyor. Dönelim 15 Temmuz sonrası Fetöcülerin darbe girişimine. Bu girişimi “Allah’ın bir Lütfu” gibi gören Erdoğan Yenikapı’da bir miting düzenlemiş ve oraya CHP’de gitmişti. Bir bakıma o güne kadar Fetöcülerin ve ortakları konumundaki AKP ve Erdoğan’ın yaptıkları hukuksuzluğu da diyebiliriz ki es geçmişti. Şimdi de benzer bir durum cereyan ediyor. CHP halkın gözünde dik durabilir mi, görüşme amaçlarını halka doğru dürüst açıklayabilir mi ya da yerlere serilmiş bir AKP’nin payandası mı olur nasıl olsa hep birlikte göreceğiz. Durum bilinsin de…