Yazan: Turgut Koçak 18 Nisan 2014
MİT Yasası paldır küldür geçirildi. Mecliste bu yasa ile birlikte faşist bir iktidar kurulmak isteniyor değerlendirimleri yapıldı. Bazı milletvekilleri ise hem yasayı övdüler hem de Hakan Fidan’a arka çıktılar. Sonra; sonrası her zaman olduğu gibi yasa meclisten geçiriliverdi. AKP’nin kimi milletveklleri ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ise bu yasayla ilgili olarak meclis denetiminden söz edildiği için sözde demokratikleşme tespiti yaptılar. Oysa yasanın maddelerine bakıldığında açıkça görülen gerçek ancak faşist diktatörlüklerde olabilirdi.
Recep Tayyip Erdoğan, hile ve hurdaya dayalı da olsa seçimleri kazanmış görünüyor ya Cumhurbaşkanı olma hevesi kabardıkça kabardı. Partisi’nin milletvekillerini toplayıp cumhurbaşkanı olarak kimi önerdiklerini sordu. Kim çıkar da farklı bir isim söyleyebiliridi ki. Üstüne üstlük bir de, “Yetkilerimi tam olarak kullanmak isterim ha” demişken. Zatı muhterem alışmış ya her söylediğini yaptırmaya. Artık yetkileri de neyse tam olarak kullanacakmış.
Bu kadarla karışmıyor işler. AKP önümüzdeki günlerde bir de Dar Bölge Seçim Sistemi’ni getirecekmiş. Bu andan başlayarak da bölgeler AKP’nin kazanacağı şekilde ayarlanacak ve seçimler ne pahasına olursa olsun çantada keklik olarak ayarlanacak. Sonrası düş bu ya, iktidarları 2023 yılına kadar mı yoksa 2053 yılına kadar mı yoksa 2071 yılına kadar mı sürer orası bilinmez. Doğal olarak bu muhteremlerin canı Erciyes’ten kar istiyor istemesine ya bu mümkün olur mu orası meçhul. Meçhul; çünkü kimsenin Recep tayyip Erdoğan diktatörlüğünü bir gün bile çekecek ne hali var ne de böyle bir düşüncesi. Hani o diyordu ya “%50’yi evlerinde zor tutuyorum” diye, sonra evde zor tuttuğu şeyin ne olduğu ortaya çıktı ve ortaya milyar dolarlar dökülüverdi. Ancak bizim evde gerçekten de zor tuttuğumuz %50’miz var. Recep Tayyip Bey bu tutumunu sürdürür ve demokratik ortamı hepten kaldırmaya kalkarsa işte o zaman evde zor tutulan %50 neymiş görecektir.
Ülkede olup bitinlere bir bakalım; casuslar ortalıkta fink atıyor. Asker casus, yargıçlar casus, sıradan insanlar casus, gazeteciler zaten casuslar, ee geriye ne kalıyor. Olağanüstü MİT yasasıyla neler yapılmaz ki? Artık Recep Tayyip Erdoğan’ın nerede duracağını kim garanti edebilir? Türkiye’nin hiçbir döneminde bir Başbakan çıkıp da yargı birilerini serbest bıraktı diye esip kükrememiş, dahası o yargıçlara ölümlerden ölüm beğen anlamında seslenmemiştir. Bu konu da bir tek Recep Tayyip Erdoğan aşmıştır bu çıtayı.
Ülkede işler mi nasıl gidiyor diye soruyorsanız birkaç örnekle ne durumda olduğumuzu açıklarsak arkasından nelerin geleceği konusunda da yanılmayız. Bakın ne olmuş? Bahçelievler Kumport Ortaokulu’nda Aziz Nesin’in ‘Şimdiki Çocuklar Harika’ isimli kitabını öğrencilere öneren 5 öğretmen hakkında soruşturma açılmış. Neymiş efendim; bu kitap Türk aile yapısına uymuyormuş. Öyle ya; çalınsın, çırpılsın, milyarlar vurulsun Türk aile yapısına helal gelmesin ama iş Aziz Nesin’in kitabını okumaya gelince ortalık Kel Ali’nin bağına dönsün. İşte karşımızda bir sürü çağdışı kafa. Eğer çocuklarımızı bunlar eğitecekse yandık demektir. Bunların elinde olsa olsa çocuklarımız çalan, çırpan, rüşvetçi, adam kayıran olur çıkar ki, varsın böyle olmaktansa okul yüzü görmesinler daha iyi.
Gelelim AKP’nin işadamlarına:
“Milletin anasına koyacağız” diyen İşadamı Mehmet Cengiz’in inşaat şirketinin 2005-2009 yıllarına ait 424 milyon liralık vergi borcu maliye kararı ile sıfırlanıvermiştir. İşadamı Ahmet Kaya’nın Eloktromed şirketinin cezalarıyla birlikte 139 milyon vergi bocu uzlaşma komisyonunda 5 milyon 845 liraya indirilivermiştir.
İktidarın destekçisi Yeni Şafak gazetesinin Albayraklar Grubu, devlete 100 milyon vergi borcu bulunuyordu. Bu borç da 1 milyon 220 bin liraya düşürülmüştür.
Türkerler İnşaat’ın 24 milyon vergi borcu 6 milyon 918 bin liraya indirilirken, 35 milyon 992 bin liralık cezası da sıfırlanıvermiştir.
İşte AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın hali.
Şimdi biz; AKP’yi başımızda iktidar, Recep Tayyip Erdoğan’ı da cumhurbaşkanı olarak mı göreceğiz?
Niye ki, daha çok anamız bellensin diye mi?