ORMAN YANGINLARINI KONUŞALIM

Yazan: Turgut Koçak 30 Temmuz 2021

Ülkemizde sürekli orman yangınları çıkar. Sonra bir de bakarız ki oralar yapılaşmaya açılmış, deyim yerindeyse birileri üzerine çöküvermiştir. Çok değil 20 yıl geriye gidin ve kıyılarımızı bir gözden geçirin göreceksiniz ki dağ taş betonlaştırılmış, içine girilmez ormanlarımızın bugün yerinde yeller esmektedir.

Halkın malı olması gereken kıyılarımız kim ya da kimlere peşkeş çekilmiştir de bugün bir sürü cennet koylar, doğal plajlar halkın yanından bile geçemediği yerler haline getirilmiştir? Hangi oteller buralara nasıl konmuşlar ve buraların sahipleri gökten zembille mi inerek ülkeyi talan toprağı haline getirmişlerdir?

Neden ormanlarımız kazınır, dağlarımız kel dağlar haline getirilip bilmem ne madeni bulmak için yabancılara niçin peşkeş çekilir? Ha evet, birde ülkemizde mevzuat diye bir şey vardır bilir misiniz? Mevzuat dediğiniz zaman akan sular durur iktidar, muhalefet herkesi bağlar. Bu yüzden de Turgut Özal’la başlayan aymazlık ve fütursuzluk AKP ve saray iktidarı ile birlikte iyice ayyuka çıkmıştır. Hani o mevzuat vardı ya iktidarlar bu yüzden yine yapacaklarını yaparlardı fakat AKP ve saray iktidarına gelinceye kadar işlerini bu denli kolay yürütemezlerdi. AKP ve saray iktidarı ile birlikte ne mevzuatı takan var ne de yasalar ve anayasa şöyle diyormuş demiyormuş takan bir kimse.

Bu mevzuat yüzünden de ülkemizde az yangınlar çıkarılmadı. Öyle ya mevzuat kıyıların yağmasına ve ormanlık alanın bozulmasına izin mi vermiyor, işte o zaman çıkarırsınız bir yangın o araziyi de böylece mevzuat dışına çıkarırsınız olur biterdi fakat bu işler bayağı güçtü yine de.

Şimdi öyle mi? İktidar eğer bir yere çökmek istiyorsa ne yasa takıyor ne de mevzuat. Bir düşünseniz ya imarla ilgili kanunlarımızda salt AKP iktidarı döneminde ne kadar çok değişiklikler olmuş. Yine de bu yasalara karşın işler kolay yürümüyor. Çevre bilinci olan yurttaşlar her yerde direnişler koymaklar kalmıyor davalar açıp yürütmeyi durduruyorlar. Bütün bunlara karşı elbette iktidarın eli de armut toplamıyor, sürüyor jandarmayı halkın üzerine iş makinelerinin çalışması için yurttaşlar gaza ve suya boğuluyorlar. Olmadı gözaltına alınıp atılıyorlar içeri.

Bugün kıyılarımız AKP’lilerin saldırısına uğradı. İçlerinde kimler var kimler. En tepedekinden aşağı doğru dizilmişler maşallah çöküvermişler en güzel yerlerde en güzel arazilere. Üstelik bunların sit alanı falan taktıkları da yok. Dikmişler villalarını konu komşu çekmişler çevrelerine duvarları oh gel keyfim gel. Onca otellere ne buyrulur? Bunu da biz değil de otelleri olan Turizm ve Kültür Bakanı açıklasın artık.

Ormanlarımız cayır cayır yanıyormuş ne gam. Dikersin otelleri, yaparsın villaları yandaşlar ve ülküdaşlar dünyalıklarını arttırır zenginlik içinde yüzerler olur biter. Birileri bu denli talan yolu ile zenginleşirken bir yandan da din iman elden bırakılmaz yoksullara yoksul oldukları için Allah’ın sevgili ve öte dünyada kayrılacak kulları olduklarını da söylediniz mi akan sular durur. Artık insanlar öbür dünyada cennet kapısından girişi garantilemek için aç, susuz, işsiz ve yarınından emin olmadan perşan perşan beklerler ölüm günlerini.

İşte bugün 14 il 41 noktada çıkan yangınlar var ya bu yüzden çıkıyor daha çok. İşte bu yüzden orman yangınlarının söndürülmesi için yeterince gayret gösterilmiyor. Yanıp kül olsun isteniyor. Kül olsun ki bu şerefsiz takımına yanıp kül olmuş yerlere konma fırsatı çıksın. Arkasından da gel keyfim gel bir zenginlikle halkla alay edilsin iyi mi?

Yok, arkadaş yok. Bu işler içimiz yandı, acımız büyük, bütün canlılar ne hale geldi demekle olacak işler değil. Yukarıda yazdığım şeyleri bilmeyenimiz var mı? Sorsanız herkesin dili dönüyor maşallah da susup kabullenme ata mirasına dönüşmüş. İşte bu yüzden bin kez içimizin yandığını, gözyaşlarımızı tutamadığımızı söylesek ne fayda? Sorumlularını tutup yapıp ettiklerinin hesabını sormaz isek kendimizi nereye koyarsak koyalım yine de suç ortaklığından kurtulamayız.

Ya açıktan tutum alacak yaptırımcı olacağız ya da kırıp ayağımızı oturacağız.

Boş laflara karnımız tok…