Yazan: Turgut Koçak 4 Ekim 2020
AKP ve saray iktidarının içerde yazıp oynayacağı ve yazgısını değiştireceği herhangi bir öyküsü kalmadı.
Bu yüzden de sürekli olarak dışarıyla ilgileniyor. Suriye idi, Libya idi derken şimdi de Azerbaycan-Ermenistan savaşı çıktı.
Yalnız iş bu noktaya gelinceye kadar da bu işin içine bir de Akdeniz ve Ege sorunu eklendi ki sonuç olarak bu olaydan da iktidarın eli boş çıktı. Gelişmeler ise ilginç. Ortaya çıkan bu gerginlikten sonra ABD Yunanistan Dedeağaç’ta bir üs kurdu 14 Eylül tarihinde de hemen bir tatbikatla işi perçinledi. Yine Aynı tarihlerde Romanya’da da Romanya’da “Balkan Ülkeleri Özel Kuvvetler Tatbikatı” başlayıp 25 Eylül tarihine kadar sürdü.
Bu tatbikatları kendisi için bir tehdit olarak gören Putin ise 21 Eylül’de Belarus, Çin, Pakistan, Ermenistan ve Myanmar’ın katıldığı ‘Kafkas 2020’ askeri tatbikatını başlatı.
Tatbikatın hemen sonrasında ise Dağlık Karabağ Bölgesi’nde Azeriler ve Ermeniler savaşa tutuştular. Şu an savaş sürüyor. Sürdüğü için de savaşı kimin başlattığının çok da önemi yok.
Azerbaycan’ın Tovuz kenti Baku’ya 450 kilometre. Azerbaycan’dan Gürcistan’a oradan da Türkiye’ye taşınan petrol ve doğalgaz boru hattı buradan geçiyor. Laçin, Kubatlı, Cebrail, Fuzuli ve Zengilan yine Azerbaycan’ın Nahcivan’la Karabağ arasında kalan İran sınırında yerleşim bölgeleri burada…
Fuzuli kenti 1993’ten beri Ermenilerin işgal ettiği yer. Nüfus dağlımı ise Azerbaycan Türkleri, Ermeniler, Araplar ve daha pek çok etnik kökenden oluşuyor. Afganistan, Pakistan ve daha başka yerlerden göçen sığınmacıların İran’dan Türkiye’ye geçiş noktaları da burası. Fuzuli Kenti bu anlamda önemli bir Pazar yeri. Bölgeden gelen mallar çeşitli yerlere buradan dağıtılıyor. Bu yüzden de birçok devletin istihbarati örgütleri buralarda denilebilir ki cirit atmaktadır. Bir taraftan Tobruz diğer yandan Fuzuli bu yüzden ateş altında. Azerbaycan buraları kesinlikle alma isteğinde ve alacak gibi de görünüyor fakat tehlike bununla da bitmiyor. Çünkü İran’ın bu yüzden zora düşmesi olasılığı var. Çünkü İran’ın içinde 25 milyon Azeri nüfus var. Dolayısı ile de gelecekte bu olgu yaşanacak sorunların işareti gibi görülüyor.
Sizin anlayacağınız bölgede gelecekte yaşanması olası yeni durumlara da gebe gelişmeler olacak gibi.
ABD işine nasıl geliyorsa öyle davranıyor. Durumu Yunanistan’la yaptığı anlaşmalarda olduğu gibi kârlı görünüyor. İsrail ile son girişimleri de benzer sonuçlar doğurdu. Dolayısı ile burada durum nasıl ABD’nin çıkarına işliyorsa Rusya’nın olduğu bölgelerde de durum aynısı olacak. Azerbaycan– Ermenistan kapışmasının bu haliyle sürmesine göz yulmuldu. Gelecekte müdahale edilip gidiş kontrol altına alınacak.
Türkiye’nin esip yağması ise palavra.
Göreceksiniz AKP ve saray iktidarı bildiğimiz yalnızlığı içinde sessizliğe gömülüverecek ya da içerde durumunu korumak için yalan yanlış bilgilerle durumu farklı göstermek için uğraşacak. 3 milyon nüfuslu Ermenistan savaştan kazançlı çıkmayacak.
Peki, İran niye kendi ülkesinde Azerbaycanlı göstericilerden rahatsızlık duyuyor, duymakla kalmıyor niye gösterilerini engellemeye kalkışarak tutuklamalar yaptığına dair açıklamalarda bulunuyor? Çünkü kendisini zorda gördüğü için gösterilerin daha da büyümesini istemiyor. Etnik farklılğın İran’ı parçalanmaya götüreceğini düşünüyor olmalı ki İran çeşitli tedbirlere yönelmiş vaziyette. AKP ve saray iktidarının da içine düştüğü durum bir başka açıdan bakıldığında önemli. İktidara göre tüm gücümüzle Azerbaycan’ın yanındayız.
Söylenenlere bakılırsa 4 bin İslamcı 1800 Avro aylığa bağlanmış ve Ermenilere karşı savaştırılmak üzere üç ay süreyle Afrin’den Dağlık karabağ’a gönderilmişler.
Eh bu durumda neyle karşılaşacağız diye soruyorsanız söyleyelim; Türkiye’ye buradan mutlaka her iki tarafı tutan ülkelerin girişimi ile mutlaka bir fatura çıkarılacak.
İşte böylece de AKP ve saray iktidarı dışarda bir kahramanlık öyküsü yazmayı deneyecekti bunu yazamayacak. Eli hamur karnı aç vaziyette ortalıkta kalıverecek.
Şimdilik durum bu…