Yazan: Turgut Koçak 20 Şubat 2015
Artık her şeyin iyice çivisi çıktı. Özgecan’ın katledilmesinin ardından Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Ahmet Davutoğlu en ağır cezalardan söz ederlerken bunların zihniyetindeki öğretmen Antalya Kepez Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Filiz Günal ilginç bir girişime imza atıyor. Söylendiğine göre kendisi de kadın olan bu çağ dışı kafa 31 sınıfın başkanlarını toplamış ve kızların etek boyu ile ilgili olarak sınıf başkanlarınca uyarılmasını istemiştir.
Bununla da yetinmeyen tacizci kafa Filiz Günal üstüne üstlük sınıf başkanlarına durumunu düzeltmeyen kızlara yönelik taciz emri vermek gibi bir gaflete düşmüştür. Biliyoruz ki, Filiz Günal için pek çok kimse böyle öğretmen olur mu diyerek eleştiri de yapıyor olsalar da işin özü bu değildir. İşin özü geçmiş gerici yönetimlerle başlayan AKP ile doruk noktasına çıkan eğitimin gericileştirilmesi ve bilim dışına çekilmesidir. İşte bu nedenle sistemin öğretmenleri tam da Filiz Günal gibi olacaktır. Yoksa Eğitim-Bir -Sen’e üye bunca öretmen ve Milli Eğitim çalışanını nereye koyacaksınız? Yani işin bu noktalara gitmesinin ana nedeni; doğrudan AKP iktidarının devlet yapısını nereye götürmek istediği ile ilgilidir.
Kadınlarımız, kızlarımız tacize ve şiddete uğruyorsa, birçoğu da yaşamlarından oluyorlarsa bunun en önemli sorumluları hiç kuşkunuz olmasın ki, gerici zihniyetten kaynaklanmaktadır. Bugüne kadar gerici zihniyetin kadınlarla ilgili söylediklerini sayısız kez yinelediğimiz için bir kez daha yineleyerek sizlerin zamanını almak istemiyorum. Ancak Filiz Günal’ın sınıf başkanlarına söylediği ve uygulamalarını istediği şey tam da bu zihniyetin toplumsal bir felakete götürülme isteğidir ki, bu tutum asla Filiz Günal gibilerinin yanına bırakılmamalıdır. Çünkü bu öğretmen açıktan hem de okul sıralarında erkek öğrencileri kız öğrencilerimize karşı tacizi teşvik etmektedir. Böylesi biri bir an önce öğretmenlikten atılmalı, bununla da yetinilmeyip bir an önce eğer varsa tabi Cumhuriyet Savcılarının karşısında davranışının hesabını vermelidir.
Kimileri diyebilirler ki, “aman sende bizler nelerini gördük, Filiz Günal’da bunlardan birisi işte” doğrudur, bizler nelerini gördük ama böylelerini eğitim ordusu içinde barındırmak gerçekten de yeni cinayetlere davetiye çıkaracağından bu gibilere eğitimci gözüyle bakılmamalı derhal öğretmenliği iptal edilmelidir. Filiz Günal, bu ve buna benzer düşüncelerini ise okullarda değil, bir meczup olarak nerede savunma şansı varsa gidip orada savunmalıdır. Yoksa okullara silah ve kesici, delici aletlerle gelenlerin şimdi olduğu gibi sayısı daha da artacak, eline silahı ve bıçağı alan okula koşup sapık yönlendirmelerin kurbanı olarak en yakın arkadaşlarının canını almaya varan eylemler gerçekleştireceklerdir.
Geçen günlerde Çorum’da bir okulda silahla arkadaşlarını rehin alarak dışarı çıkaran öğrenci elbette hepimizin kanını dondurmuştur. İstanbul’da 16 yaşındaki bir öğrenci yine 16 yaşındaki bir öğrenciyi pompalı tüfekle vurup öldürdüyse bu gibi suçların da sorumluları AKP anlayışının bir sonucudur dersek abartmış olmayız. Çünkü AKP iktidarının bu ve bunlara benzer pek çok teşvik edici tutumlar sergilediklerini bütün çıplaklığı ile görüyoruz. Bu zihniyettir ki, ahlak silahının arkasına sığınarak binbir numarayı çevirmekte sonra da ortaya çıkan sonuçlar sanki kendi eserleri değilmiş gibi çeşitli açıklamalar yapmaktadırlar.
Yeri gelmişken değinmekte yarar var. Bugünkü AKP yanlısı gazetelerin hemen hepsi Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye’ye suikast yapılacağını yazmaktadırlar. Onlara göre katil Amerika’dan gelecekmiş de yok gelmiş de bu kanlı oyunun emri pensilvanya’dan verilmişmiş de bir sürü ıvır zıvır yazılarak sözde mağdurlar oynanmakta, yeni yeni girişimler için zemin hazırlanmaktadır. Öyle ki, bu suikasti yapacak timin içinde Sümeyye’nin yakın koruması bile varmış denilerek işin vahemetine sözde parmak basılmaktadır. Hani bunların hepsi bazı girişimler için bir neden değilse tıpkı baba Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yakın korumaları olan korumaları ile ilgili hezeyanları neyse bu da o hezeyanlardan birisidir.
Çünkü bunca alicengiz oyunun içinde olanlar elbette ki gölgelerinden bile korkacaklardır. Yandaş gazetelerin bugünkü başlıklarının nedeni işte budur.
Kuşkusuz böylesine ipe sapa gelmez eylemleri aklından bile geçirenler var mııdır bilinmez ama varlarsa bile bunlar da en az gölgesinden korkanlar kadar derin suçlara bulaşmış olanlardır. Bize göre bunların hemen hepsi AKP’nin belli merkezlerinden yönetilmektedir. Malum bu tür tehlikelere işaret edilecek ki, İç Güvenlik Yasası’na ortam hazırlanabilsin. Toplum bu uydurma asparagas haberlere bakıp valla bize bir iç güvenlik yasası az gelir iki hatta üç çıkarılsın deme noktasına getirilmek istenmektedir. Meclise gelen yasa nedeniyle AKP’liler durmadan muhalefet milletvekilerini dövmeye yeltenmektedirler. Dün de AKP Milletvekili CHP milletvekilini merdivenlerden iterek düşürmüştür. Daha önce yaşanan saldırılar için AKP milletvekili Sabahat Tunceli yumruklamadığını ittiğini söylerken Ertuğrul Kürkçü’ye ise birkaç yumruk savurduğunu rahatlıkla söyleyebilmektedir.
Olaylara baktığımız zaman AKP iktidarının kepeği tükenmiştir. Olağan koşullarda iktidarını sürdürme olanağı kalmadığı için iktidar her zeminde saldırıya geçmiştir.
Faşist diktatörlük kimlere gereklidir diye sorarsanız yanıtı sayısız kez verilmiştir. Halkı ezen, sömüren, vurgun, soygun konusunda yaptıkları arşı alaya çıkanların başkaca çareleri kalmadığı yönetemez duruma düştükleri zaman başvurdukları yoldur, Bu yüzden de AKP’ye daha fazla fırsat verilmemelidir.