ÖDP'DEN ALTIN VURUŞ 'OYLARINIZI SOKAĞA ATIN!'

Yazan: Turgut Koçak 25 Mart 2014

Politika yapıyorsanız hele de sol ve sosyalist çizgideyseniz ağzınızdan çıkanı kulağınız duyacak. Yoksa fırtınaya tutulmaktan hiç mi hiç yakanızı kurtaramazsınız. Adam akademisyen diye, bilmem hangi sermaye grubu önerdi diye başınıza geçirirseniz sonra bir de bakmışsınız ki milletvekilliği karşılığında sizi satıvermiş. Bu da yetmez, sistemin gazetelerinde ve televizyonlarında öyle demeçler verir ki ağzınız bir karış açık kalır. O zaman da suçu kime yükleyeceğinizi bilemez verip veriştirirsiniz. Ancak bir kez olsun kendinizde olan hatayı her nedense görmez ya da görmek istemezsiniz.

Bu yazıyı yazmamın nedeni ÖDP’nin 30 Mart 2014 tarihinde yapılan seçimlerindeki tutumudur. Birçok politik hareket ve parti de bunlara benzediği için sözümün genel olarak anlaşılmasını daha çok isterim.

Şimdi ÖDP seçimlere giriyor ya bir afiş hazırlamış. Afiş kısaca şöyle; “Belediye Meclisinde Gözünüz Kulağınız Olsun! ÖDP varsa kimse çalamaz! Halka sormadan karar alamaz!”

Bu afişten ne anladınız? Tabi ki de benim anladığımı anlamışsınızdır. Ben, şöyle anladım. ÖDP seçimlere girecek, halkın oylarını alacak, belediye meclisine girecek, orada halkın gözü kulağı olacak, kimseye kamunun malını çaldırmayacak, kimsenin halka sormadan karar almasına izin vermeyecek.

Ee ne var bunda yanlış mı diyebilirsiniz. Tabi ki de değil. Ancak ne söylediğini bilen bir parti için bu böyledir. Eğer Ankara sokaklarına bu afişi yapıştırır, daha küçük boyutta olanlarını da bildiri gibi dağıtır, arkasından da bu sözleri söyleyen sanki ÖDP değilmiş gibi kalkar, bu kez de tam tersini yapar ve sağa sola yapıştırırsanız ciddiyetinizin hiç mi hiç önemi kalmaz. Dostu, düşmanı kendinize güldürürsüzün. Şimdi gelelim yapıştırdıkları yeni afişciklerine. Bu afişciklerde ÖDP bu kez halka şöyle yapmalarını salık veriyor: “Oylarınızı Sokağa Atın!”

İnsanın bu yaklaşıma bu ne lahana turşusu bu ne perhiz diyesi geliyor. Sen seçime gir, iddialı iddialı halka seslen sonra da birden ciddiyetten uzaklaşarak halkın oylarını sokağa atmasını salık ver. Haklısınız, halk sizi solcu olarak düşündüğü için bunlar doğru söyler diye size uyarak oylarını sokağa atsınlar ki, yeniden İstanbul’da Kadir Topbaş, Ankara’da İ. Melih Gökçek belediye başkanlığı koltuğunda oturarak halkın ensesinde boza pişirsin. Haklısınız, size uyup halk oylarını sokağa atsın ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi birinci parti olsun ve haklarımızdan, özgürlüklerimizden hatta canlarımızdan olalım.

Aklıma Ekim Devrimi sırasında yaşanan bir olay geliyor. Kışlık Sarayı kuşatan iki askere aydın biri hem bu kuşatmayı soruyor hem de devrimci durum var mı yok mu muhabbeti yaparak iki askerin kafasını karıştırmaya çalışıyor. İki emekçi asker devrime kilitlenmişler ya, onlar da yanıt veriyorlar; “İki sınıf var, burjuvazi ve proletarya siz hangisinden yanasınız” diye. Tartışma bu minval üzerinden sürüp gidiyor.

Şimdi biz kafası oldukça karışık ÖDP’ye soralım; “Oylarınızı Sokağa Atın!” diyorsunuz tamam da, sahi siz kimden yanasınız?

Seçimlere şunun şurasında üç gün kalmış, eğer seçimlere falan gerek yok bu işin sokakta çözüleceği belli olmuştur diyorsanız maddi kanıtlarınızı ortaya koyun da zaman öldürmeyelim, bizde gelip sizin yanınızda yer alalım.

Yok, bugüne kadar solun çeşitli yapılarının sol gevezeliğine bizim de bir katkımız olsun diye düşünüyorsanız, Allah yolunuzu açık etsin.

Gidin o zaman kumda oynayın!