NERENİZ DOĞRU?

Yazan: Turgut Koçak 30 Haziran 2014

Deveye “neren eğri” diye sormuşlar. Deve de; “nerem doğru ki” diye yanıt vermiş. AKP iktidarının neresine baksak; Allah için bir tek doğrusunu bulmamızın olanağı yoktur. Biliyorsunuz, yargı zaman zaman AKP’nin tekerine taş koyuyor ya, AKP ve bu partinin başı Recep Tayyip Erdoğan’da yargıdan tamamıyla kurtulmak için her yolu deniyor.

Biliyorsunuz; yasalarımızda yargıya nüfuzlu, nüfussuz kimse müdahale edemez hükmü vardır. Eğer ederse suç işlemiş olur ve cezai yaptırımı vardır. Recep Tayyip Erdoğan ve bakanları rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma, nüfuz ticareti, ihaleye fesat karıştırmak, rant için SİT alanlarını imara açmak, yandaş medya kuruluşları edinmek için havuz medyası oluşturmak gibi suçlarla suçlandıklarından dolayı yargıya müdahalenin de çok ötesine geçmişler, kimi savcı ve yargıçları görevlerinden alırlarken kimilerini de etkisiz görevlere atamak gibi her yola başvurmuşlardır.

Hiç kuşku yok ki, AKP iktidarı da bu gibi girişimlerin suç olduğunu bildiğinden dolayı bir boşluğa düşmemek için yasal düzenleme yapmışlar ve yargıya müdahaleyi suç olmaktan çıkarmışlardır. Bu yasal düzenleme Abdullah Gül’ün önüne gitmiş, Abdullah Gül ise yasayı ikiletmeden onaylayarak yürürlüğe girmesini sağlamıştır.

AKP iktidarı, tıpkı Turgut Özal gibi yasalarla kedinin fare ile oynadığı gibi oynamış, seçim sisteminden tutun da ileride kendileri için sorun yaratacak ne varsa yasal düzenlemelere giderek paçayı kurtarmaya çalışmıştır. Bu iktidarın aslına bakarsanız demokrasi ile şunla, bunla yakından uzaktan ilgisi yoktur. AKP iktidarı işine nasıl geliyorsa öyle davranmayı kendiinde hak görmekte, özellikle de sözde “milli irade"ye önem verir gözükerek ve de her şeyi sandıktan çıkmak olarak anladığından; seçim sistemi ile oynamaya büyük merak sarmıştır. Adamlar bir bakıyorsunuz; dar bölge seçim sistemini benimsemiş görünüyorlar, bir de bakıyorsunuz ki, sonucunu iyi kestiremedikleri için vazgeçivermişler. Seçimler 5 yılda bir yapılıyordu değiştirilip 4 yıla çekildi. Şimdi de kalkmış Beşir Atalay mıdın nedir biri; seçimler tekrar 5 yıla çekilebilir bunun için yasal düzenleme yapılacak yönünde açıklamalarda bulunuyor.

Biliyoruz, AKP iktidarı amaçlarını gerçekleştirmek için her yolu geçerli gören görülmemiş bir makyavelisttir. Eğer ucunda kendi yararına bir durum varsa ne eder eder bu konuda bir yasa çıkarmaktan küçücük bir çekince duymaz. Yargıya müdahale konusunda son çıkarılan yasa da bunlardan biridir. AKP böyle düzenlemeler yapmak zorundadır. Zorundadır, çünkü yarının ne getireceğini kendisi de iyi bilememektedir. Hiç değil, yarın işler başkalaşırsa yaptıklarının hesabını vermemek için çıkardığı yasalara sığınmak istemektedir. Oysa gözlerinin önünde Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanması vardır. 12 Eylül darbecileri gelecekte yargılanabileceklerini düşündükleri için 1982 Anayasası’na geçici bir madde eklemişler ve yargılanma olasalıklarını ortadan kaldırmışlardı. Bütün bunlara karşın Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmalarının bir anlamı kalmamıştır kalmasına ya, yine de yargılanıp müebbet cezaya çarptırılmaktan kurtulamamışlardır. Dolayısı ile Recep Tayyip Erdoğan ve taifesinin gelecekte yargılanmalarını engelleyecek yasalar çıkarılmış bile olsa onlar da tıpkı Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya gibi yargılanmaktan kurtulamayacaklardır.

Herkesi akılsız yerine koyup böyle bir yasaya gereksinim duymaları ne denli suçlu olduklarını açıkça göstermektedir. Üstelik bu tür davranışlar konu ile yakından uzaktan ilgili olmayanları da ayıktırmakta; AKP iktidarı hangi dala sarılırsa sarılsın dalın kopup eline geleceğini artık iyi görmektedir. Sonuçta korkunun ecele faydası olmayacak AKP iktidarı yaptıklarının hesabını bir bir vermekten kurtulamayacaktır.

Bir dikkat çekici konu da hiç kuşku yok ki, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığıdır. Abdullah Gül oturduğu makamda bir gün bile AKP gömleğini çıkarmış değildir.

Kimi çevrelerin Recep Tayyip Erdoğan’a karşı Gül’ü daha demokrat görmeleri de başlı başına bir körlüktür.

Giderayak Abdullah Gül gerçek siyasi kişiliğini bir kez daha göstermiş ve de bizleri nasıl biri olduğu konusunda asla şaşkınlığa uğratmamıştır.