NE ÜLKEYİZ YA!

Yazan: Turgut Koçak 10 Aralık 2013

Beş yıla yakın bir süre içerde kaldıktan sonra nihayet bırakılan Mustafa Balbay’a geçmiş olsun diyoruz. Düşünün ki. Ülkemizde insanlar tutuklanıp yıllarca cezaevinde kalabiliyor, hatta ömür boyu ceza bile alabiliyorlar. Sonra da koşullar biraz değiştiği, rüzgâr başka taraftan esmeye başladığında; insanlar kolaylıkla değer yargılarını değiştirip tam tersine düşünebiliyor, bu yönde karar alabiliyorlar.

Olağan olmayan bu durum gerçekten de çok tehlikelidir. Hemen herkes bir şekilde böyle bir yaptırımla kolaylıkla karşılaşabilir ve hatta bu yüzden insanların yaşamları bile ellerinden kolaylıkla alınabilir. Ortalama bir burjuva iktidarında bile bu tür yanlışlıklar yapılmamasına dikkat edilir. Çünkü eğer bir ülkede ortalama bir burjuva demokrasisi işliyorsa iktidar canım istedi diye kendisine karşı muhalefet yapanları kolaylıkla cezalandıramaz. Ne zaman çizme aşılmıştır, burjuva iktidarlar sistemi ayakta tutamamaktadırlar o zaman da sözünü ettiğimiz hukuk mukuk tanınmaz, artık yurttaşların özgürlükleri birilerinin iki dudağının arasında olduğu gibi yaşam hakları bile söz konusu değildir. Bizim ülkemizde; biz, hep böyle bir tahterevallinin üstünde gidip gelmiş ve ağır bedeller ödemişizdir. Ödemeye de devam ediyoruz.

Yalnız, AKP iktidarında yaşadıklarımızı hiç kuşku yok ki, uluslararası sermaye güçlerinin ve yerli işbirlikçilerinin içine düştükleri konumdan ayrı düşünemeyiz ama bundan önceki burjuva iktidarlardan da farklı bir yanı olduğunu görmeden geçemeyiz. Çünkü AKP iktidarı hiç kuşku yok ki, Atlas Okyanusu ötesinde inşa edilmiş ve iktidar koltuğuna oturtulmuştur. Bu iktidar bu yanıyla doğal olarak uluslararası sermaye güçlerinin her dediğini harfiyen yerine getirecektir. Yalnız uluslararası sermayenin en büyük jandarması ABD’nin uzak ve yakın erimli amaçlarının gerçekleştirilmesi için de bu iktidar önemli bir işlev görecektir. Bir kez İslam ülkelerinin mevcut konumları önemli ölçüde değiştirilmeli, buralardaki enerji kaynakları doğrudan uluslararası sermayenin kontrolüne verilmelidir. Bunun için de İslam ülkelerinin kabul edeceği bir anlayışa gereksinim vardır. İşte bu yüzden AKP eliyle bu konu kolaylıkla aşılabilir.

Son on bir yıldır yaşadıklarımıza baktığımız zaman olup bitenleri kolaylıkla görmekteyiz. Ancak AKP iktidarının İslami hasletleri her zaman için ülkemizde politikada öncelikli olarak görülmüş ve bu yönde bir dizi değişikliklere de gidilmiştir.

İşte sözünü ettiğimiz iki neden yüzünden AKP iktidarı ülkemizde hem emeğe hem de hak ve özgürlüklere karşı olmuştur.

Bu yüzden de yaşanılanlar tabi ki de eşyanın doğası gereği şeylerdir ve ülkemizin bütün emekçileri, hak ve özgürlükten yana olan güçleri kararlı bir mücadele verirlerse daha tehlikeli uçurumlara yuvarlanmaktan kendimizi kurtarabilir, haksızlıklara son vermenin yolunu açabiliriz.