NE KESER?

Yazan: Turgut Koçak 9 Ağustos 2015

Şu Vatan Partililerin hayal haneleri mi geniş yoksa gerçekten kendileri bir projenin bir parçası mıdır yapılanlara bakıp karar vermek gerek. Hani söylenecek çok şey var, var olmasına ya, onların asker dendi mi akıllarının taşlaşmasına diyecek yok doğrusu. Onlar ordu ordu diyor, oysa birileri ordu dedikleri şeyi birilerine çoktan pazarlamış. Akıllarına paşadan puşadan başka şey gelmiyor ama ordu ne yazık ki, o paşa puşalardan biri tarafından çoktan birilerine en gizli en mahrem kapıları açılmış bile. Yoksa kozmik odaya girilebilir miydi? Ya da şöyle diyelim; bir bütün olarak herkesi aynı kefeye koymak gerekmez. Gerekmez çünkü herkes birbirinden bazı özelliklere göre ayrılır. Örneğin sözü geçen kişi ille ordudan biri olması gerekmez. Eğer bir kişinin değerlendirmesi yapılıyorsa; NATO’cu oluşuna, uluslararası güçlerle ne gibi yakınlığı olduğuna, ülke severliğine, politik tercihlerinde kimden yana olduğuna, dinci yobaz biri midir yoksa aydınlıktan ve bilimden yana mıdır bakılmaz mı?

Neymiş efendim?

Ordunun falan generalini eleştirmek orduyu eleştirmekmiş üstelik de ülke düşmanlığıymış. Beyler, beyler sizler uzayda mı yaşıyorsunuz? Kuzey Irakta 11 Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde; olayı örtbas etmek ve salt kamuoyunda Amerikan düşmanlığının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla “Bu bir münferit olaydır” açıklaması yapan Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturan kişiyi aman işin ucu orduya dokunur diye eleştirmeyecek miyiz? Ya da bu tür işbirlikçi politikalara göz yumup sineye mi çekeceğiz.

Hepinizin bildiği gibi bu YAŞ toplantılarında öne çıkan bir kişi oldu. Bu kişi eleştirildi. Vatan Partililerden gelen fetvaya bakın siz. Eleştirmek doğru değilmiş. Orduyu yıpratmak da ne söz, emperyalizmin ekmeğine yağ sürülürmüş.

Anlaşıldı, anlaşıldı bu Vatan partililer ‘ORDUSUZ KALMAK’ filmini çok izlemişler. Bu yüzden de nasıl olursa olsun ama bir ordumuz olsun düşüncesindeler. Ancak hiçbir olay ya da olgu tek yönlü değildir. Çok yönlüdür ve de olaylara bilimsel bakılacaksa çok yönlü bakılmalıdır. Acaba Çin’i ordusuz bırakanlar kim ya da kimlerdi ki Çin, sözü edilen tarihlerde ordusuz kalmıştır?

Bu kafadır ki, Kurtuluş Savaşını örgütlemiş ve gerçekleştirmiş, onun üzerine bir cumhuriyet kurarak bir dizi adımlar atmış olan orduyu yeterince anlamamızı güçleştirmiştir. Sanki o günlerden bugüne hiçbir şey değişmemiş gibi düşünenlerin tutuculuğu yüzünden bugün bir adım önümüzü göremez hale getirilmiş bulunuyoruz.

1940’lı yılların ortasından itibaren ABD ile yapılan İkili Anlaşmalar, 1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girişi, Türkiye’nin bütün stratejik noktalarına ABD ve NATO üsleri kurulması ve de en önemlisi o günden bugüne dünyada yaşanan onca olay, Suriye ve Ortadoğu’da yaşananlara bağlı olarak Batı’nın stratejik noktalarımıza yerleştirdiği patriyot füzeleri ve Kürecik’teki radar üssü neyin nesidir de, övgüye mahzar paşa puşalarımızdan bu konularla ilgili ağızlarından tek söz çıkmaz? Hele bunların içinde adı geçen ve Genelkurmay Başkanlığı’na getirilen Hulusi Akar Paşa’da siz ne bulmaktasınız da övgüler düzüp başkalarını eleştirmeye kalkarsınız?

Ama size yakışır. Çünkü siz ‘Söz konusu olan vatansa gerisi teferruat’ deyip gerçeklere göz yumanlarsınız. Zaten bir ülke batırılacaksa böyle böyle batırılır.

Bizim ülkemizde onca hain ve vatan satıcısı; bu ülkenin mazlum halkını Vatan, millet, Sakarya diye diye kandırmamış mıdır? İnsan pekâlâ yanlışları görüp eleştirerek de ülkesine sevemez mi? Gerçi bunları sizler de bilirsiniz ama yine de Recep Tayyip Erdoğanlar, Ahmet Davutoğlu gibiler kalkıp PKK’yı bombalıyoruz diye kamuoyunu uyutmaya kalktıklarında birdenbire vatansever mi oldular?

Doğu Perinçek’i ne keser?

Doğu Perinçek’te şaşırdı aslında. İşçi Partisi’nin adını Vatan Partisi yaptı olmadı. Paralellere karşı Erdoğan’la birlikte mücadele ederiz dedi kesmedi.

En iyisi Kaç/ak Saray’a danışman olmaktır.

Böylece sol ve solculuk adına Vatan Partisi’nin nasıl MHP ile aynı yazgıyı paylaştığını özellikle bu partinin çevresinde kümelenmiş ülkenin yürekli gençleri görür de en kısa zamanda tavır koyup yollarını ayırırlar, o kadar iyi olur.