NE DE GÜZEL YÖNETİYORLAR

Yazan: Turgut Koçak 17 Haziran 2022

Dünyanın hiçbir ülkesinde her gün akaryakıta zam yapılarak sanırız ülke yönetmeye kalkan başka yöneticiler yoktur. Yoktur çünkü böyle bir iktidarın pek çok nedene bağlı olarak iktidarını sürdürmesinin ne olanağı vardır ne de böyle bir iktidara kitleler katlanırlar. Oysa bizim ülkemizde böyle mi hemen her gün iğneden ipliğe her şeye zammın gelmesine neden olacak akaryakıta zam üstüne zam bindiriliyor. Yapılan bu zamlar nedeniyle de yaşam çekilmez noktaya gelmiş dayanmış bulunuyor.

Hani vurun abalıya diye bir söz var ya işte o sözde olduğu gibi halk abalı yerine konulup sırtına sopa indirildikçe indiriliyor ama artık abanın da tozmadığını görüyoruz. Çünkü sopa vurula vurula ne abada toz ne de halkta takat kaldı.

Yapılan bu zamlar karşısında gıkını bile çıkarmadan seyreden AKP ve saray yanlısı görsel ve yazılı basın ise bambaşka havalarda. Bir yandan ya lelli çekip bizimle kafa bulurken diğer yandan da halkın ayranını kabartarak savaş naraları atıp ha şuraya askeri operasyon çekeceğiz ha buraya diyerek sanki ülke güllük, gülistanlıkmış gibi bir hava içinde. Yani iktidarın basını tam anlamıyla dezenformasyon yaratarak yalan ve düzmece haberler yayıyor. Ayrıca iktidarın en tepesindeki kişi ne zaman ağzını açsa halka, muhalif siyasetçilere demediğini bırakmıyor ama iktidar olduğu için sözü geçen kişiye ne hukuk bir şey yapabiliyor ne de boyunduruk altına alınan yargının gıkı çıkabiliyor.

Durum bu noktada olunca da her geçen gün ülkede görülmemiş bir karamsarlık havası estirilerek ne pahasına olursa olsun iktidarda kalınmak isteniyor. Evet, sözü geçen iktidarın elinde iktidarda kalmak için başkaca da bir silahı yok. Bu gerçeği iktidar çevresi de çok iyi bildiğinden en alışılmış ve en hoyratça kararların uygulanılmasında bir çekince söz konusu değil. Her fırsatta operasyon çekilmesi ve yığınların dikkatinin başka başka alana yönlendirilmesi için fırsat kollanıyor. Diyebiliriz ki bir bakıma devlet gücünü ellerinde bulunduran iktidar yurttaşlara tuzak üstüne tuzak kuruyorlar.

Diyarbakır’da gazetecilere yönelik tutuklama kararı veriliyor, HDP binalarına ve yöneticilerine karşı üst üste operasyonlar çekiliyor. Herkes işin nereye vardırılacağının bilincinde. Bütün bu gerçeklere karşın iktidarın bu yaptıkları sineye çekilip dur bakalım ne olacak hesabından hacı bekler gibi olası seçim günü hacı beklenir gibi bekleniyor.

Şimdi eğer karşınızda iktidara seçimle geldiğini ve seçimle de gideceğini içine sindirmiş asgari burjuva demokrasisini bile takmayan bir iktidar olduğuna göre oyunun ne kadar da kuralsız oynandığı bir gerçek ve de o kadar da sonucu belliyken seçimlere bu denli önem atfetmek gerçekten de bizce herkesi düşündürmesi gerekmez mi?

Diyelim ki seçim yapılmasına karar verildi. Bu denli kuralsızlığı parmağını adeta gözümüzün içine batırarak uygulayan bir iktidar elinde bulundurduğu güvenlik güçlerini ve yargıyı istediği gibi kullanır ve de seçimleri de ben kazandım diyerek bitirirse ne olacaktır? İktidar bekleyen muhalefetin böylesi bir adım için bir planı bulunmakta mıdır?

Bütün bunların yaşanmamasını isteriz ancak bir düşünseniz ya ülkenin en kitlesel partisi Anamuhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı’na “çürük” sözüyle ağır hakaretlerde bulunan Erdoğan’ı durdurmak için kimin ne garantisi vardır? Böylesi birisinin kurallar içinde davranıp kurallar içinde iktidarı devredeceğini düşünmek safdillik olmaz mı? Hem bir iktidar seçimle yeniden iktidar olabileceğini hesaplıyorsa ki artık bu olası değil, hiç kalkar da milyonların tepesini attıracak zam furyasına devam edebilir mi?

Sonuç olarak kimse bu yazıdan kalkıp da moral bozukluğu yaratıldığı sonucunu çıkarmasın. Çıkarmasın çünkü biz sosyalistlerin morali eften, püften öyle deldah şeylerden bozulmayacak kadar sağlamdır. Bu nedenle de kimse bize böylesi yollarla moral üstünlüğü sağlamayı başaramaz ama geniş halk yığınları öyle mi ya? Öteden beri onlara döktüğümüz dili düşünüyorum da taşlar bile dile gelirdi ama onlarda tık yok. Yani halk arasında hala bunların her yolu kullanarak iktidarı devretmeyeceğine inananlar büyük çoğunluk. İşte bu yüzden peşin peşin teslim bayrağını çekmeye dünden hazır olanların bir tık gayretiyle seçim falan kazanılamaz. Bu yüzden de zahmet edin yığınların moralini arttıracak ve bunların gönderileceğine inanacakları ortamı da siz yaratın. Çünkü elinizdeki olanaklar aslında buna yeter iktidarı alacaklarını düşünenler. Biz sosyalistlere gelince bir kendimizi gökdelenin en tepesine çıkıp atmadığımız kaldı ama yığınlara yine de gerçeği gösteremedik. Ne diyorsunuz gökdelene çıksak ve kendimizi aşağı atsak durumu değiştirebilir miyiz? Halk kahramanları sever.

Pisipisine Niyazi olanları da sever ama sizin karşınızda da Niyazi yok anlıyor musunuz Niyazi yok…