NAZIM'I ANIYORKEN…

Yazan: Turgut Koçak 3 Haziran 2014

Büyük ozanımız Nazim Hikmet’in ölümünün üzerinden 51 yıl geçmiş. 51 yıl az bir zaman değildir değil olmasına ya, yine de bir solukluk an gibi gelip geçmiş işte.

Bu süre içinde değişen bir şey olmuş mu derseniz pek de değişen bir şey olmadığını görmek gerçekten de iç karartıcı. Nazım Hikmet’in sağlığında ülkemizin tepesine çöreklenen emperyalist güçlerin bugün de aynı olduğunu görüyoruz. O zaman da sermaye güçlerini temsil eden iktidarlar ülkenin dört bir yanını eli kanlı ABD emperyalistlerine açmıştı, bugün de değişen bir şey yok. Nazım Hikmet sağken Türk askeri yirmi beş sentlik asker olarak emperyalizm adına ta Korelere gidip savaştırılmıştı bugün de çok farklı değil. Saldırı ve savaş örgütü NATO’nun emrinde Libya yerle bir edildi, oraya Türk savaş gemileri de gönderildi.

Soma’dan Afganistan’a kadar askerlerimiz uluslararası sermayenin bekçiliğini yerine getirmek için yollara çıkarıldı. ABD’nin, bugün çok konuşulmayan Büyük Ortadoğu Projesi için Türk askerleri teyakkuza geçirildi. Suriye’de yaratılan ve büyük katliamlara neden olan kanlı savaşta AKP iktidarının iradesiyle ordu birlikleri Suriye sınırında El Kaidecileri, ÖSO’cuları, IŞİD’cıları koruma görevi üstlendi. Nazım Hikmet ve pek çok ilerici, devrimci, sosyalist cezaevlerinde çürütülmüş, tabutluklara atılmış, işkence görmüşlerdi, şimdi de değişen bir şey yok. Polis meydanlarda kitleleri gaza, suya boğuyor. Sokak ortasında dayaktan geçiriyor. Gözaltılar bir, beş, on değil, yüzer yüzer. Yolsuzluk, vurgun, çalma çırpma, işçileri emekçileri iliğine kadar sömürme o zaman da vardı şimdiyse kat kat katlanarak devam ediyor. Üstelik şimdilerde vurgunu rakamlara vurmak bile olası değil. O zaman da yargı vardı işleri güçleri komünist avıydı şimdi de değişen bir şey yok, yine aynı görüşteki kimseler hedefteler.

O dönemde de vatan, millet, Sakarya palavrası geçerliydi bugün de geçerli. O dönemde de sermaye adına iktidar edenler Hıra dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türktü ama o zaman da hırsızdı şimdi de. O zaman da ülke parsel parsel yabancılara satılıyordu şimdi de. Bu yüzdendir ki, Büyük Ozanımız Nazım Hikmet “Vatan Haini” şirinde;

VATAN HAİNİ

“Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”

Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson’un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.

“Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Diye yazmıştı şiirini.

Büyük Ozanımız hiçbir şekilde geri adım atmamış, sonuna kadar mücadelesini sürdürmüş ve nasıl düşünüyorsa öyle yaşamıştı. Mücadelesi ve kararlılığı ile o zaman da ilericilere, devrimcilere yol göstericiydi şimdi de öyle. Bugün ölümünün üzerinden tam 51 yıl geçti. Nazım Hikmet’i, Büyük Ozanımızı hiç unutmayacağız ve sosyalizm bayrağını daha da yukarılara çekmek için var gücümüzle mücadeleye devam edeceğiz.

Şan olsun Nazım Hikmet’e! Şan olsun Sosyalizme