MÜZİK ve SANAT DÜŞMANLARI

Yazan: Turgut Koçak 2 Haziran 2021

Bir iktidar düşünün ki hem dinci hem gerici hem de faşizan bir kafaya sahip. İşte o zaman müzik de yapılmamalı, bu sanatı yerine getirenlere de dünya dar edilmelidir diye düşünülür. Tarih öyle diktatörler gördü ki sanatçıların kimisi kurşuna dizildi, kimisi parmaklarıyla bir daha gitar çalamasınlar diye parmakları kırıldı ve de katledildiler. Çeşitli dallarda sanat yapanların iktidarların zulmüne uğrayıp yok edilmeleri o kadar çok ki saya saya bitiremezsiniz.

Müzisyenlerin ve sanatçıların bir ülkenin moral değerleri olabileceğini hiç çağdışı kalmış iktidarlar düşünebilir mi? Düşünemez düşünmemiştir de. Niye? Çünkü bu tür iktidarlar müzisyen ve tüm öteki sanat dallarında uğraşı verenleri kendileri için tehlike sayarlar. İktidarlarının sonunu getireceğini de iyi bilirler. Çünkü dinci, gerici ve faşist iktidarlar bir tek ama bir tek sanatçıları ve onların gönül dolusu insanlıklarını ellerinden alamaz ve kendilerine alet edemezler.

Zaten olağan koşullarda da sanatçısına diş bileyen bir AKP ve saray iktidarı varken korona virüs salgınını kendisi için alet etmeyeceğini düşünmek gibi bir saflığa düşülür mü? Elif ve Cim harfinin değişik görüntülerde yazılmasından başka sanat bilmeyenler nereden duyacaklardır ki doğadaki tüm sesleri? Ya da gecenin içinde bir hüthüt kuşunun sesini dinlemiş ve de içlerini serinletmişler midir acaba? Çok örnek verebiliriz ama gerek yok, Çünkü böyle iktidarlar müzisyenleri niye düşünsünler ki değil mi? Zaten onların kafasına göre o müzisyenlere cehennemin ateşinin en harlı yerinden yer ayrıldığını savunanlardan mı bekleyeceğiz iyi şeyleri. Onların nasıl geçineceklerinin ve çocuklarına nasıl bakacaklarının yanıtını.

AKP ve saray iktidarı ve en tepesindeki kişi şimdiye kadar virüs tedbirleri arasında ne karar aldı? Aldıkları kararlar gerçek anlamda ne işe yaradı bilim insanları bunları görmüyor mu? Bunca ilkel tedbirleri bizlere tedbir diye dayatanların şu alınan kararları otursanız bir düşünseniz ne anlama geldiğini ve de niçin böyle kararları kararmış gibi topluma kabul ettirmeye çalıştırdıklarını çözemez misiniz?

Evet, bugün binlerce müzisyen çalışma olanakları ellerinden alındığı için açlıkla karşı karşıyadırlar. İçlerinde çoğunun üzüntü verici öykülerine tanıklık ettik. Etmeye de devam ediyoruz. Bazıları bu yükü daha fazla kaldıramayıp canlarına bile kıydılar. Böylesine geniş ölçekli ve can yakan bir sorunu iktidarın aklına bile takmıyor olması sizce nasıl bir şeydir acaba? Alınan tedbirlere bakın hele bir, saat 9’dan sonra kapanma.

Niye? O zaman mı azgınlaşıyormuş virüs? O saatten önce kim hangi sanatçıyı dinlemek için bir yerlere gidebilir? Gidemeyeceğine göre müzisyenler kendileri çalıp kendileri mi dinleyecekler de evlerine ekmek götürebilecekler?

İşin özüne bakarsanız bu örtülü bir yasaklamadır. Böyle oluşu da iktidarın tıyneti ile birebir örtüşmektedir. Şu saatte çıkılacak şu saatler arasında sokağa çıkma yasağı vardır uygulaması da keyfi bir uygulamadır. Çünkü iktidarın bu konuda bile içtenliğine inanılamaz. Böyle bir yasağın virüsün etkisini azaltma doğrultusunda hiçbir getirisi yoktur.

Yazımı bir örnekle bitirmek istiyorum.

İkinci Paylaşım Savaşı’nın en kanlı dönemidir. Almanlar Moskova önlerine gelip dayanmışlardır. Şehir ha düştü ha düşecek durumdadır. Bütün bu tehlikelere karşın Moskova’da ne tiyatrolar, ne sinemalar, ne müzik salonları, ne bale gösterileri iptal edilmemiştir. Ayrıca sanatçılara karne ile verilen ekmeğin dışında fazladan da bir şeyler verilmektedir. Bu konudan şikayetlenenlere Stalin şöyle diyor:

“Anavatanı savunma savaşını biz sanatçılarımızın verdiği moralle kazanacağız. Çünkü sanatçılar bir ülkenin en önemli moral değerleridir.”

Bir şu söze bakın bir de bizim ülkemizde sanatçılara dünyayı dar eden iktidara ve niçin müzisyenlere ve sanatçılara dünyanın dar edildiğini kesinlikle o zaman daha kolay anlayacaksınız inanın.