Yazan: Turgut Koçak 25 Ağustos 2020
3 Bakan kepçenin içine doluşmuş, sel afeti sonrası bir taraftan diğer tarafa geçiriliyor.
Hepimizin bildiği tanıdığı Hürriyet şeysinde yazan Abdülkadir Selvi, bu görüntüye bakmış bakmış çok duygulanmış ve Nazım Hikmet’in ‘Mutluluğun Resmini Yapabilir Misin Abidin’ şiirinden esinlenerek bu görüntüye mutluluğun resmi adını vermiş.
Öteden beri bu gerici ve sağcı takımının Nazım Hikmet merakına bayılırım. Niye derseniz, bu gerici ve sağcı takımı var ya Nazım’a düşmandı çünkü Nazım sosyalistti. Bu gerici ve sağcı takımı Nazım’ın şiirlerini sola ve sosyalistlere karşı baskı ve zulümlerini uygulamak için hep dayanak göstermişler, Nazım’ı ise şiirlerinden yargılayıp içeri atmışlardır. Nazım’ın şiirleri nedeniyle bu ülkenin adı sanı bilinir devrimcilerinin neredeyse tamamı mahkeme önlerinde süründürülmüş, içeri atılarak çile çektirilmişlerdir. O Nazım Hikmet ki bu dinci ve sağcı kesimlerin dilinde hep “Vatan haini” olarak nitelendirilmiştir.
Şimdi Nazım’a da, şiirlerine de sahip çıkıyorlar ne işse. Öyle ki faşistlerin en katilinden tutun da sıradanlarına kadar Nazım’ın şiirlerini okumayan kalmamıştır nerdeyse. Bu arada Türkeş’in başı çektiğini de yazmış olalım.
Şimdi Abdülkadir Selvi bizim görmediğimiz neyi görüyor da dozerin kepçesinde gösteriye soyunmuş üç bakanın resmini Nazım’ın şiirine gönderme yaparak mutluluğun resmi tanımlaması yapabiliyor acaba? Neymiş efendim bakan beyefendiler gittikleri yerde devletin yaraları saracağını söyledikleri için mi çok duygulanmıştır acaba Bay Selvi? Bay Selvi, nasıl oluyor da bu yaşanan felaketin sorumlularını görmezlikten gelerek bölge halkına ve tüm Türkiye’ye bu üç kişiyi mutluluğun resmi olarak yutturmaya kalkıyor?
Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli mi mutluluğun resminin bir parçası olacak kişi mi? Koskoca Türkiye’de adam Tarımı bitirmiş, Orman yangınlarını önleyemediği gibi açılan maden ocaklarıyla, HESLERLE, yağma ile neredeyse yeşili kökünden karartmaya yeminli gibi davranıyor fakat biz bu kişiyi mutluluğun resminin bir parçası olarak göreceğiz öyle mi? İşleri, güçleri halkı kandırmak olan, üstelik de kendileri orda fakat doğru dürüst felaket yerinde yardımı ve çalışmaları başlatamayanlar mı mutluluğun resminin bir parçası olacak?
Gelelim Çevre ve Şehircilik Bakanı’na; Kıyılar, ormanlar, tarım arazileri, yağmalanıp yapılaştırılırken, deprem bölgelerinde yeniden yapılaşma şöyle dursun çürük binaları bile dayanıklı hale getiremeyen, şehirciliği rantçılığa tercih eden, kıyıları yandaşlara peşkeş çekip halka yasak hale getiren bakan mı şimdi mutluluğun resminin bir parçası? Karadeniz’de nerede su görülse üstüne HES yapan, arazinin yapısını ve yerleşimdeki sakatlığı hiç ama hiç dert bile edinmeyen, dere yataklarına ruhsat verip imar affı çıkaran bir anlayışa karşı gıkını bile çıkarmayan bir bakan mı mutluluğun resminin bir parçası olacak? Kıyılarda yapılan villaları görmeyen, kentlerin bir beton yığınına çevrilmesine göz yuman, suyumuzun, göllerimizin, derelerimizin, ırmaklarımızın, denizlerimizin elden çıkmasını seyreden, Kanal İstanbul Projesi konusunda her şey ortadayken “niye böyle bir şey yapıyoruz” bile diyemeyen bakan mı Mutluluğun resminin parçası ha bakan mı?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gelince; herkesi asmak, kesmekten söz eden Süleyman Soylu nasıl olacak da mutluluğun resmi olan karede yerini alacak ha Bay Selvi nasıl? Demokrasiden nasibini almamış bir hışımla, herkesi zorbalıkla susturup devlet edileceğini kendisine şiar edinmişlerin ne işi var mutluluğun resminin içinde Bay Selvi ne işi var?
Karadeniz toprağı su gibiymiş, selin önünde su gibi akıp gitmiş. Şu derin bilgiye bakın bir. Böyle olduğu halde Karadeniz halkı laf dinlememiş evlerini apartmanlarını gelip buraya yapmışlar iyi mi? Bunu diyenler hiç mi kendilerine sormuyorlar, bu yapılaşmanın planını kim çizdi, bu binaları kim dikti, bu binalara elektriği, suyu kim verdi, kimdi bu yapıları ruhsatlandıranlar? Şimdi kalkmışlar halkı suçluyorlar. Olabilirler fakat yetki sendeyken niye hiçbir şey yapmıyorsun? Oy kaygısı ile niye vurguna, talana, buradan elde edeceğinizi düşündüğünüz vergiyi düşünerek gıkınız çıkmıyor?
Sayın Abdülkadir Selvi, siz kimsiniz ‘Mutluluğun Resmini Yapabilir Misin Abidin’ şiirini anlamak kim? Şimdi oturup mutluluğun resminin ne olduğunu sayfalar dolusu yazabilirim de gerek yok şimdilik birkaç cümle sizin gibilere yeter de artar bile…
Mutluluğun resmi nedir biliyor musunuz? Çocukların öldürülmediği, şeker de yiyebildikleri o sevinç anlarıdır. Mutluluğun resmi, işçilerin, emekçilerin gündüzlerinde sömürülmediği, gecelerinde aç yatılmadığı ekmek, gül ve hürriyet günleridir.
Yazık, siz kim mutluluğun resmini anlamak kim?