MİNNATTARMIŞIZ!

Yazan: Turgut Koçak 27 Mart 2013

Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek belediyenin olanakları ile afiş hazırlattırıp Ankara’nın dörtbir yanına astırmış. Bir yanda kocaman Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı diğer yanda daha küçük İsrail Başbakanı Netanyahu’nun fotoğrafı. Neymiş efendim; anlı şanlı başbakan Recep Tayyip Erdoğan İsrail’e özür diletmiş. Bu yüzden de minnettarmışız.

Demek ki, bu sağcılarda ne utanma var ne de arlanma. Ortada Recep Tayyip Erdoğan’ın özür diletme, tazminat ödenmesini kabul ettirme ve Filistin’e ambargonun kaldırtılması diye bir şey yok. Obama, ta on bin kilometre uzaktan gelmiş, Suriye ve İran’a yönelik emperyalistlerin düşleri var, bu yüzden de İsrail’le Türkiye’nin arasındaki soğukluğun giderilmesi gerekiyor. Obama’da Netanyahu’ya özür dileyin ve istekleri kabul edin demiş, kabul ettirmiş. Recep Tayyip Erdoğan’la telefon konuşmaları bile gerçeğin içyüzünü göstermesine karşın eski yazının tersinden okunduğu gibi yandaşlar olup bitenleri tersten okumayı devam ettiriyorlar. Neymiş efendim; Bay Tayyip önce Netanyahu’nun sesini duymuş, Obama’nın sesini de çok özlediği için önce konuşmak için telefonun Obama’ya verilmesini istemiş. Hani bir söz vardır; “Allah söyletiyor” diye. İşte bu kadar palavra ayaklarına dolaşıyor olmalı ki, Bay Tayyip Obama’nın sesini özlediğini söyleyiveriyor. Vah vah yazık size, madem bu kadar hasretlik içindesiniz gelecekte Amerika’dan tıpkı Fethullah gibi yerinizi ayırtın da ömrünüz boyu Obama’nın sesine hasret gitmeyin.

Şu, İ. Melih Gökçek’e gelince; o zaten haritası, pusulası olmayan biri. Bir zamanlar AB’ye giriyoruz diye Kızılay meydanında davullar, zurnalar çaldırıp Bay Tayyip’i “Fatih” ilan ettikten sonra havai fişekler attırarak Kızalay’ı curcuna alanına çeviren kişi. Sonra ne oldu? Ortada ne AB kaldı ne de davul tozundan fatih. Bu afişleri görünce düşündüm, “acaba İ. Melih Gökçek ne yapmak istiyor” diye. aklıma inanın bir sonraki seçimlerde Bay Tayyip’in gözüne girmek için politika yapıyor şu bu gelmedi. Doğrudan düşündüm ki, bunlar emperyalizmin uşakları. Suriye’ye karşı Türk ve Suriye halkı arasında düşmanlığı körüklüyorlar. Yani bunların emperyalizmin güdümünde görevleri bu. Bu da mevcut yasalarda bile açıktan açığa suç. Çünkü ortada Suriye ve İran’a yönelik halkı düşmanca tutumlara sevketmek var. Ve zaten Kızılay Metro’da Suriye’ye yönelik fotoğraf sergisi açılmış. Bu sergi Suriye’de işlenen kanlı cinayetlerin suçlularını farklı gösteriyor. Terörist katillerin işledikleri cinayetleri gizlerken suçlu diye Suriye yönetimini işaret ediyor. Dolayısı ile ayinesi iştir kişinin sözüne bakılmaz. İ. Melih Gökçek’in yaptıkları da ortada olduğu için bizim paralarımızla bilbordtları süslemesi bir şeyi değiştirmez.

AKP iktidarının bir konuda değil elini attığı her konuda dibe vurduğunu görüyoruz. Dini de sonuna kadar kendi çıkarları için kullandıkları için bunların ne kendilerinde ne de atadıkları üst düzey görevlilerinde ilke milke yok. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kalkmış; “İzmir’e irfan geleneğinden geçmiş bir müftü atadık” diyor. Bu gerçek de gösteriyor ki, bunlar din kisvesi altında halkımıza düşmandırlar. Bugüne kadar İzmir AKP’ye yüz vermedi ya sözüm ona bu sözlerle sözde kendisi gibi irfan geleneğinden geçmiş bir müftüyü atayıvermiş. Biz biliyoruz ki, bu sözler İzmir’e hakaret değildir. Çünkü bu sözlerin sahipleri kendilerini İzmir halkı ile kıyaslarlarsa kesinlikle bu İzmir halkına haksızlık olur. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kim, İzmir halkı kim? Kıyas götürmeyecek denli gerçekler ortada.

Sonuç olarak tepeden tırnağa AKP bir bütün olarak bataklıkta kulaç atmaktadır.

Bilinmesini isteriz ki, bu yatışla asla da kalkamayacaklar, bataklıkta boğulup gidecekler…