MİLLİ RUH

Yazan: Turgut Koçak 23 Haziran 2024

Cep telefonum Türkiye/Polonya milli maçı dolayısı ile ileti yağmuruna tutuldu. CHP’li belediye başkanları cumhurun yok ettiği “Milli ruh”u yeniden halkımıza kazandırmak için kolları sıvamışlar. Dev ekran kuranı mı ararsın, şarkı, cümbüş havasa önereni mi ne ararsan var. Cumhur partilerinin morali bozuk biraz ama onlar CHP’den geri kalacak değiller ya onlarda da “milli ruh” patlaması yaşanmalı ki halkın çoktandır yitirdiği özellikleri yeniden kazanmasının hem önü açılsın hem de şu olumsuz kötü havalardan biraz olsun sıyrılıp milli milli coşalım ve birbirimize sarılalım peşindeler sülalecek sistem partileri.

Hani sormak lazım, ortada insanların sevip sahipleneceği ne bıraktınız ki halktan “milli ruh” coşması bekliyorsunuz. Koskoca ülkeyi soya soya harabeye çevirmişsiniz, bir de kalkıp futbolla şunla bunla uyutmaya çalışıyorsunuz. Şimdi yazıma böyle başladım ya kimileri içten içe kimileri de açıktan açığa küfrediyorlardır kesin. “Ne olacak bu solcularda milli ruh yok zaten” diyorlardır.

Önce soyguncu takımının özelliğinden söz etmek istiyorum. Bu soyguncu takımı ki bir elleri balda, bir elleri yağda olduğu için bunlar ülkeyi değil de kesinlikle ülkenin yağını balını sevdikleri için kitleleri de kuru kuru başka bir şey düşünmesinler diye akılların çelip “milli ruh” olayı diyerek futbol ve diğer dallarda yapılan maçlarla akıl çelmeye kalkışıyorlar. Kapitalist dünyanın tümünde olduğu gibi bizim ülkemizde de bu işler ticarileştirildiği için bu alanlarda da kapitalizmin hükmü geçiyor tabi. Dolayısı ile de diğer kapitalist ülkeler işlerini bizden daha iyi yaptıkları için başarı kazanırken biz ise resmen dökülüyoruz.

Adı olan kendisi olmayan bir milli takımdan söz etseniz ne olur etmeseniz ne? 22 yıldır tabi öncesi de var da biz AKP ve saray iktidarının döneminde yapıp ettiklerine bakalım bir. Bir kez AKP bütün futbol kulüplerini ele geçirmek için elinden ne geldiyse yaptı. Bir de baktık ki biraz mafyalaşmış, biraz da patronluk taslayan kimseler takımların başına bela kesilmişler. Yahu bu ülke var ya yıllarca Fatih Terim diye birine takım teslim etmiş. Bu yüzden milli takım da çökmüş Fatih’in el attığı Galatasaray gibi takımlar da. Yönetici takımı ise zaten hiçbir özellikleri olmayan kimselerden oluşturulmuş ki ne o takımların ruhu olur ne de o takımların içinde seçilmiş futbolcularının. Sanki futbolcu olmak bir ayrıcalıkmış gibi bu dünyanın insanlarına bir bakın ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Ne futbolcular, ne kulüp yöneticileri biliyoruz ki bu soygun düzeninin partilerinin peşini takılmış. İktidarda ağan paşan varsa Allah da sana “Yürü ya kulum” çekince tamam kurtuluveriyorsun bütün dertlerden de tasalardan da deyim yerindeyse para içinde de yüzmen cabası.

Biz solda yer almış olan arkadaşlarla bu futbol işini tartışırdık da en çok futbol sevenimiz bile ne kadar iyi sosyalist olduğunu anlatmak için futbolun bir uyutma aracı olduğunu söylerdi. Tamam, kapitalistlerin elinde bir uyutma aracıydı ama hiç mi güzel yanları yoktu? Neyse dün yeminle söylüyorum birçok arkadaşımın kabaca bakışıyla bakmadığım halde dün anladım ki gerçekten “milli ruh”lu yaklaşıldığında kesinlikle uyutma aracı olduğuna karar verdim. Şöyle iyi kötü yazılarını okuduğumuz köşe yazarları bile Portekiz maçında 3-0 yenildik ya içlerinde nedenleri doğru değerlendirenler elbette var da işi “milli ruh”la köpürtecek kadar ileri götürdüklerine tanık olunca doğrusu etmediğim küfür kalmadı hani.

Yahu arkadaş senin milli takımın ve futbol kulüplerinin hemen tamamı Kasımpaşa’da yırtık ayakkabısı ile top koşturan futbola düşkün birinin ayarı ile tuzla buz oldu göremiyor musunuz?

Bak ben size söyleyeyim; birkaç gün önce Diyarbakır Çınar ve Mardin Mazıdağı’nda çıkan bir yangın yaşadık biz. Son bildiğime göre ölen insan sayısı 12 idi. Yaralananlar ise rakama bile vurulamaz. Ya cayır cayır yanan koyunlara, keçilere, ineklere, eşeklere ve yaban hayvanlarına ne dersiniz? Portekiz maçı kadar kimsenin dikkatini çekmemiş olması hiç mi düşündürücü değil? İnsanın bu görüntü karşısından maçı konuşacak kadar vicdan yitimine uğradığını görünce isyan etmez misiniz? Ya Batı’da yanan ormanlarımız da mı sizde hiçbir iz bile bırakmadan unutulup gidiyor? Bütün yaşanan felaketlerde AKP ve saray iktidarının felakete gelberi dediğinden de mi habersizsiniz? Deprem olur yinelemeye gerek yok ortada ne iktidar vardır ne de yaralar doğru dürüst sarılır. Ne söylenirse palavradır, ne söylenirse birilerini susturmaya yöneliktir. Yahu yapılacak hiç mi bir şey yoktur deseniz adamlar gözünüzün içine baka baka siz dış güç olarak ilan edip soygunlarına da bir güzel devam ederler ama onca kötü şeye karşın sizlerin aklına gelen sadece konuya “milli ruh” açısından mı ele alıp konuşmayı yeğ sayarsınız?

Diğer dalları bırakalım Kadın Milli takımımız kaç yıldır destan yazmıyor muydu? Herkesi dize getiren Voleybol takımımız ne oldu da Polonya’ya yenildi dersiniz? Atatürk’ün kızları diye övündüğünüz kızlarımız niye Polonya önünde havlu attı? Vardır her şeyin bir sebebi ama insanları da insanlığı da çürüten kapitalizm yüzünden yenilmedi mi o güzel oyunlarıyla göz dolduran kızlarımız? Çünkü takım olmak için takımı oluşturanlar arasında kopmaz bağlar olmalı, dayanışma ruhu en yükseklerde olmalı ki başarı kazanılsın? Peki, Polonya karşısında dev takımları deviren kızlarımız niye yenildiler öyleyse. Benim duyduğum para ile reklama çıkmak yüzünden aralarından bir anlaşmazlık yaşanmış. Saç saça baş başa girmişler mi bilmiyorum ama reklamda alınacak para nedeniyle o tutkun gibi görülen arkadaşlıktan eser kalmadığı için yenilmişler işte.

Sonuç; Mehmet Şimşek Efendi ve onun da üstündekiler ülkeyi bir kez bitirmeye, iflahını kesmeye karar vermişler ki çalıp çırptıkları yüzünden ekonomi batmış batmış da bunlar yine de yüzlü yüzlü halktın neyi var neyi yok ellerinden alıp kapitalizm çarkı yine dönsün istedikleri için vergi cambazlığı yasasını dayayıvermişler meclise. Bu yasalar çıktığında kimin canı çıkacak peki, işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, özetle halkın. Bu yüzden söylüyorum bana “milli ruh” falan deyip durmayın, “milli ruh” kandırmacasını bir köşeye fırlatıp atın ama sizlerin de yerinden kıpırdayacak kadar bir ruhunuz olsun. Yoksa var ya topunuzun canı cehenneme…