Yazan: Turgut Koçak 15 Ekim 2015
Konya’nın ne özelliği vardır da son zamanlarda milli maçlar Konya’da yapılmaktadır? AKP iktidarı her konuda olduğu gibi maçlara da el atmıştır. Maçların bazı kentlerde yapılmasından korktuğu için de kendisini Konya’da destekleyenlerin çokluğuna güvenerek milli maçlar Konya’da yapılıyor. Öyle görünüyor ki Konyalılar da iktidarın güvenini boşa çıkarmıyor. Milli maçların Konya ya da bir başka kentte yapılmasından geçtik, ancak nasıl olmaktadır da Konya stadında insanlık düşmanı görüntüler sergilenebiliyor?
Bunların bütün çıplaklığı ile açığa çıkarılmasında yarar vardır.
AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’deki meşru Beşşar Esad rejimini yıkmaya karar vermesinden bu yana bu kentte birçokları Suriye’deki terör örgütlerine bilinçli şekilde yardım ettiler. Kimileri terör örgütlerinin militanlarını sakladı, kimileri militan devşirdi, kimileri de çeşitli atölyelerde El Kaide’ye, El Nusra’ya; IŞİD’a, ÖSO ve diğer terör örgütlerine silah malzemeleri üretip iktidarın bilgisi içinde gönderdi.
Öteden beri Türkiye’de bazı kentler gericiliğin ve halk düşmanı politik yapıların önem verdiği ve buralarda kök saldığı kentlerdir. Konya’da bu kentlerden biridir. Bu yüzdendir ki Konya’da dinci gericiliği temsil eden AKP iktidarı %70’leri bulan oy devşirmektedir. Dolayısıyla da Konya’nın milli maçlar için seçilmesi bir rastlantı olarak görülemez.
Nitekim Türkiye - İzlanda maçı bildiğiniz gibi Ankara’da IŞİD eylemcilerinin katliamı sonucunda yaşamını yitiren yurttaşlarımıza saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunda statta bulunan seyircilerin bir kısmı saygı duruşunu ıslıklarken bir kısmı da ‘Ya Allah Bismillah Allahüekber" narası attı. Bu olay bile göstermektedir ki, Ankara’daki IŞİD katliamından dinci gericiler büyük bir sevinç duymakta ve bu eylemleri bir şekilde desteklemektedirler. Milli maç gibi bir maçta bu tür olayların yaşanması kimin ne olduğunu bir şekilde açıkça göstermektedir. Son zamanlarda çeşitli kentlerde Ankara’daki yaşamını yitiren yurttaşlarımız için basın açıklaması ya da anma yapanlara karşı bazı odaklar halkı kışkırtmaya devam etmekte, halkın en hassas duygularıyla oynayarak halkı galeyana getirmek istemektedirler. Örneğin Bolu’da böyle bir protesto yapılırken bir esnaf kalkıp acılı protestoculara “niye sizde Türk bayrağı yok” diyerek çıkışmakta, orada bulunanların açıklama yapanların üzerine saldırması için gayret gösterilmektedir. Benzeri olay Kütahya ve başka illerde de yaşandı.
Televizyonda yapılan tartışmalarda AKP’nin de dinci yapıların da terörle ilişkilendirilemeyeceğini savunan birçok kimseye rastlıyoruz. Ülkemizde uzun zamandan beri terör eylemlerinin önemli bir kısmı dinci örgütler tarafından yapılmakta, terörden uzak durduğu söylenen Müslümanların büyük bir kesimi ise bu terör eylemlerini hem desteklemekte hem de arkalamaktadır.
Bu tür örnekleri çoğaltmak olasıdır. Bu gibi televizyon kuşları böyle söylemektedir ama Sivas’ta 10 binlerin toplandığı bir gösteri sonrası aydın ve sanatçılarımız yakılarak öldürülebilmektedir. Sivas sanıklarını savunan avukatlara baktığımız zaman her ne hikmetse hepsi AKP’lidir ya da AKP tarafından milletvekili yapılmıştır. Yine sözüm ona Müslüman’ım diyen terör örgütlerinin aydınlarımıza karşı giriştiği katletme saldırıları da bu çoğunluk denilen ama terörü arkalamadığı söylenen kesimlerce sempati ile karşılanmakta, dergilerinde bu yönde sayısız yazılara rastlamaktayız.
Bu kesimler Müslümanlarla terörü karıştırmamak gerekir derler ama daha dün bazı İslami terör örgütleri insanları betonlayıp yerin dibine gömmüş, domuz bağı ile işkence ederek onlarca kişiyi katletmiştir.
Sözün özü AKP iktidarı tarafından her türlü İslami terör örgütleri ideolojik olarak yakın bulunmuş ve korunup kollanmışlardır. 13 yıl içinde bu terör örgütleri bu denli genişlemişlerse bunda iktidarın gayretli desteğini asla gözardı etmemek gerekir. Bugün AKP şu ya da bu şekilde iktidardan indirilsin IŞİD’da İslami eğilimli diğer terör örgütleri de sahneyi ya terk edeceklerdir ya da terk etmek zorunda kalacaklardır.
Bu yüzden de kimse AKP’yi sözü geçen terör örgütleriyle hiçbir bağı olmayan bir parti olarak göstermeye kalkmamalıdır. Çünkü doğru değildir. Çünkü AKP basbayağı da 13 yıldır yarattığı politik ortamla İslami terör örgütlerinin bir numaralı hamisi haline gelmiştir.
Gerçek bu denli açık seçiktir.
İşte bu yüzden AKP 1 Kasım seçimlerinde sandıktan çıkamamalıdır.
Halkımız oylarını CHP’ye vermeli ve ülkemizin üzerinden İslami terör gruplarının yarattığı ve yaratmaya çalıştığı kara bulutlar bir an önce sıyrılmalıdır.