MEKSİKA TİPİ DİKTATÖRLÜK

Yazan: Turgut Koçak 26 Şubat 2015

Recep Tayyip Erdoğan gün geçmiyor ki, gerçek amacını açıklayan üstelik de kendisini zora düşüren bir açıklama yapmıyor olsun. Toplamış esnaf mıymış neymiş insanları onlara başkanlığın yararlarından söz ediyor. Meksika da başkanlıkla yönetiliyormuş. Hem Meksika’daki başkanlık sisteminde öyle şeyler varmış ki, bizim ülkemizde niye olmasınmış. Örneğin Meksika’daki başkanlık sisteminde başkan aynı zamanda da parlementonun da başkanıymış, yargıyı da tamamıyla o kontrol altında tutuyormuş. Öyle yetkilere sahipmiş ki,(bu sahip olma hali Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzını sulandırmış) bu yüzden de “Türk tipi başkanlık” sisteminden hop atlayıvermiş Meksika’daki başkanlık sistemine. Bizde de öyle olsa ne olurmuş?

Bir şey olur mu bilemem ama Meksika’daki demokrasi ve yığınların yaşamından kısaca söz edersek Recep Tayyip Erdoğan’ın niye Meksika tipi başkanlığa yattığını anlamakta da zorlanmayız. Bir kez Meksika’da demokrasi falan hak getire bir ray üzerindedir. Orada kimin kime gücü yetiyorsa kaptan da odur. Devlet kademeleri tam anlamıyla çürümüş olup tepeden tırnağa yöneticilerin neredeyse tamamı mafya ile birlikte çalışmaktadır. Meksika’daki yoksulluk öylesine fazladır ki, işçiler, emekçiler yiyecek ekmeğe muhtaç konumdadırlar. Hani kendisi ile yanyana görüntü verdi ya Recep Tayyip Erdoğan işte o Meksika’nın başkanı kendisine muhalif herkesi korkunç bir baskı altında inim inim inletmektedir. Dedik ya bu başkanlık sisteminin yönetim kademeleri mafya ile içli dışlıdır, bu yüzden de Meksika’da uyuşturucu ticareti almış başını gitmiş, bu yüzden yaşamlarından olan on binler söz konusudur.

Burada rejime muhalif öğrenciler mafya ve iktidar kuvvetlerince kaçırılır, işkence yapılır hattı öldürülüp bir kenara atılıverilirler. Yani sizin anlayacağınız Meksika’da insan hakları şu bu söz konusu bile değildir. Uyuşturucu mafyası iktidarla birlikte çalıp çırpar ülkenin namuslu insanlarını gözlerini bile kırpmadan kurşuna dizerler.

Ekonomi diplerdedir. Para sadece çalan çırpanların kasalarında olup yoksulluğuğun kol gezdiği bir ülkedir Meksika. Gerçi petrol iyi para ettiği dönemlerde Meksika’nın kasasına biraz para girmiştir ama o para da nihayetinde haramzadelerin hükmündedir.

İşte Recep Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanı koltuğu, istediği gibi hareket etme olanağı vermediği için hemen her gün başkanlık sistemi ile yatıp başkanlık sistemi ile kalmaktadır. Üstelik de seçtiği başkanlık sistemi Meksika tipi bir başkanlıktır.

Ee diyelim ki AKP Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunluk elde etti ya da ne bileyim Selahattin Demirtaş’ın söylediği gibi HDP ile koalisyon kurup Anayasa’yı da değiştirecek bir politik bir ortam yakaladı ve Recep Tayyip Erdoğan başkan oldu ne olacak o zaman? Tıpkı Meksika’daki gibi her türlü demokratik ortam yok mu edelicek? Sokaklara mafya ile birlikte Recep Tayyip Erdoğan mı egemen olacak? Muhalifler, işçiler, öğrenciler kaçırılıp bir bir kurşuna mı dizilecekler? AKP iktidarı döneminde çalınan, çırpılanlar az geldi de çalma çırpma işi arşı âlâya mı çıkacak? AKP iktidarı döneminde yapılan yolsuzlukların üstü örtülemiyor da Meksika tipi başkanlık sisteminde üstü kolaylıkla örtülüp hesap sorulması hepten mi gündem dışına çıkarılacak? Ya da Recep Tayyip Erdoğan’ın faşist diktatörlüğünü sağlamlaştırması için kaç gencimiz, kaç kadınımız, kaç yurttaşımız emir verilip bir köşede rahatlıkla katledilebilecek? Gerçi bizler benzer bir katliamın nasıl yapıldığını, bu katliamın kimlerin emriyle gerçekleştiğini bilmiyor değiliz ama bu sayı az on bin, yüz bin mi olsun istenmektedir?

Dün Recep Tayyip Erdoğan çevresindeki takımıyla onca ülke acı yaşarken tantanalı bir şekilde TÜRGEV yurtlarının açılışını gerçekleştirdi. Bu törenlere kimlerin katıldığına bir bakın, işin çivisinin nasıl çıkarıldığını da göreceksiniz.

Valisinden,Emniyet müdürüne, belediye başkanlarından kaymakamlara kadar pek çok kimse orada görünmek için birbirlerini ezdiler dersek abartmış olmayız. İşte bu açılış nedeniyle Ankara ATO Kongre Salonu’ndan bir konuşma ile yine inciler döktüren bir Recep Tayyip Erdoğan klasiği yaşadık ki tehlikenin ne denli büyük olduğunu bu sözler bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Diyor ki Erdoğan:

" Varsın onlar kendilerine icazetli şakirtler (öğrenci) yetiştirsinler, inadına dekolte inadına mini etek diye feveran etsinler, biz TÜRGEV ile diğer vakıflarımızla derneklerimizle birlikte inancına tarihine bağlı nesiller düşünen tartışan gençler yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz."

Her şey ortada. Bütün konuşmaları kin ve nefret dolu bunu biliyoruz. Devamı ise daha tehlikeli, Hep birilerini hedef gösteren, hep çağdışı, hep düşmanca, hep karanlık, hep cana ve özgürlüklere kast eden bir saldırganlık. Buyurun Meksika tipi başkanlıkla yönetilmeye. Buyurun sınır tanımaz saldırganlıkları sineye çekmeye.

Tabi onurunuzla birlikte insanlığınızı da yitirmişseniz, yok değilse 7 Haziran 2015 tarihi milat olmalı ve Meksika tipi başkanlığını da birileri alıp bir yerlere gitmeli derim o kadar…

Bugün sabah Afganistan’da doğrudan Türkleri hedef alan bir saldırı oldu. Bu saldırıyı da Taliban üstlendi. Alınan bilgilere göre bir askerimiz yaşamını yitirdi bir de yaralımız var.

Siz sanıyor musunuz ki, bu saldırının sebebi Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği politika değildir?

Bu ve buna benzer karşılaşacağımız ne kadar saldırı yaşarsak bilelim ki, nedeni AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 yıllık izlediği yanlış politikalardır biline…