Yazan: Turgut Koçak 7 Haziran 2021
Kapitalizmin nasıl bir sistem olduğuna dair sayısız yazılar yazdık. Evet, kapitalizm öldürür. Kapitalizm dünyamızda insanlığın tartışmasız en büyük düşmanıdır. Daha doğrusu salt insanlığın değil, doğadaki ot, börtü, böcek, ağaç, kuş, balık, hayvan tüm canlıların düşmanıdır. Bu yüzden de dünyamızda her şey kısa sürede değişmekte, doğa yapılanların kimsenin yanına kâr kalmaması için kendisi intihar ederken tüm canlılardan özellikle de insanlardan öcünü almaktadır.
Bugün, doğanın tahribatı konusunda vurdumduymazlığın sonucu mevsimler değişmekte, kuraklık arttıkça artmakta canlıların yaşamlarını sürdürmesi için gerekli ne varsa kirlenip yok olup gitmektedir.
Bugünlerde koskoca Marmara Denizi’nin soluk alamaz hale getirilmiş olmasını deyim yerindeyse adeta seyrettik. Bilim insanlarının onca uyarıları ne sistemin politikacılarının kılını kıpırdatmasını sağladı ne de zenginler için uyarıcı oldu.
Zenginler daha çok kazanç için hem çevreyi kirlettiler, hem de çalıştırdıkları işçilerin kanını emmeye devam ettiler. Denizlerimize, ırmaklarımıza, göllerimize, derelerimize atıklarını arıtmadan bıraktıkları için her yeri ama her yeri zehirlediler. Bu konu ile ilgili seslerini çıkaran az sayıda insanın anası ağlatıldı görevlerinden edilip içeri atıldılar. Egemenler adına siyaset yapanlar ise değil yanlışlıkların üstüne gitmek patronlar daha çok para kazansınlar da nasıl kazanırlarsa kazansınlar dediler. Dolayısıyla Marmara’yı çevreleyen ne kadar fabrika varsa bütün atıklarını Marmara’ya bıraktı. Yani sözün özü Marmara Denizi gözümüzün içine bakıla bakıla kirletilip öldürüldü.
25 yıl AKP zihniyeti İstanbul’da belediyeciliği elinde bulunduruyordu. 23 Haziran 2019 tarihinde ancak el değiştirip CHP’nin eline geçti. 19 yıldır da AKP doğrudan iktidar koltuğunda oturuyor. Bu süre içinde gelen uyarıların tümüne kulak asmayanlar yani AKP’liler üç gün önce kalkmışlar diyorlar ki CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı aldı. Marmara’yı da bu yüzden Deniz salyası bastı. Yani tam bir utanıp arlanmazlık. Bunu söyleyenler her ne hikmetse yukarıda belirttiğim süreler içinde iktidar olduklarını unutmuş görünüyorlar. Değil salt İstanbul ve çevresi ülke genelinde nasıl bir çevre canavarı olduklarını unutmuş görünüyorlar. Bugüne kadar yapılan tüm uyarıları takmadılar bile. Kıyılar iktidar tarafından yağmalandı. Ormanlar maden sahası açmak için yok edildi. Göllerimiz kurutuldu, ırmaklarımızın, derelerimizin önüne doğanın kaldıramayacağı çoklukta elektrik santralleri kuruldu.
Öyle arsızlaştılar ki belediyelerin hükmünde olan kıyılarımız bile belediye yetkisi kaldırılarak doğrudan bakanlığa bağlandı. Bu da yetmedi, yetkileri tek muktedir kişi Recep Tayyip Erdoğan üstüne aldı. Böylece de denetimsiz bir şekilde kıyılarımız, kentlerimiz yağmalandı, yağmalanıyor.
CHP, Marmara’nın deniz salyası ile ilgili araştırılması için önerge verdi ama bu önerge araştırılmaması için AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Şimdi öğreniyoruz Erdoğan’ın ağzından Marmara temizlenip pırıl pırıl bir deniz haline getirilecekmiş ama İBB bu işin içine kesinlikle sokulmayacakmış. Yani olur da temizlenirse Marmara’nın temizlenmesinde CHP’nin lehine de pay çıkarılmasın isteniyor. Yalnız ortada bir şey var. Erdoğan’ın aksine Çevre ve Şehircilik Bakanı çıkıp farklı Üç yıllık bir plan yapıldığını söyledi. Yani Marmara’yı temizleyeceklermiş.
İnanın bunlar şaka gibi. Ne bakanın en tepedeki kişinin söylediklerinden haberi var ne de en tepedekinin bakandan. Birisi farklı şey söylüyor öteki daha farklı. Neymiş efendim 3 yıllık plan hazırlayacaklarmış, sonra da Marmara’yı müsilajdan temizleyeceklermiş. Bunu söyleyenler sanırız bir şeyin farkında değiller. 3 yıl sonra da kendileri iktidarda olacaklarmış gibi konuşuyorlar da bugün bile kendilerinde iktidar olmanın gücünün kalmadığının hiç ama hiç farkında değillermiş gibi konuşuyorlar.
Hadi be orda! Çekin gidin de ülke de bir nefes alsın, otu, ağacı, kuşu, balığı, denizi, ırmağı, gölü, börtüsü böceği, insanı da…