MAHMUT CİBRİL KİM?

Yazan: Turgut Koçak 12 Temmuz 2011

Temmuz sıcağında Türkiye’ye gelen sözde Libya muhalefet lideri Mahmut Cibril, Dışişleri Bakan Davutoğlu ile Libya’daki durumu görüşecekmiş. Bu görüşmeye bilindiği gibi ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton’un da çağrılmış olması daha önce Libya ile ilgili yazdığımız yazıları doğrular niteliktedir. Kısa bir özet yapacak olursak; Türkiye, Libya ve Ortadoğu’da emperyalist ABD’nin politikalarının yaşama geçmesi için AKP iktidarı eliyle Bay Tayyip’in de dediği gibi kendisine verilen rolü oynamaktadır. ABD emperyalistleri Kaddafi’yi düşürmek ve yerine kendilerine uşaklık edecek Bingazi merkezli bir oluşum peşindedir. Devreye sokulan NATO bu bağlamda emperyalizmin uşaklarına her türlü yardımı yapmakta, hatta Türkiye bile sözde muhalif lider ve yanlılarına önemli bir tutarda mali yardım yapma sözü vermiştir.

Bilindiği gibi daha önce de sözde Suriye muhaliflerine Antalya’da kapıları açan ve her türlü ipten saptan boşanma dış güçlerin piyonu konumundaki kişilere yardım sunan AKP iktidarı bir kez daha benzer bir tutum izleyerek sözde Libya muhalefet liderini İstanbul’da ağırlayacaktır. Tabi iş bu kadarla da kalmayacak, ABD Dışişleri Bakanı da işin içine sokulacak hem Davutoğlu, hem de sözde Libya muhalefet lideri birlikte emperyalist ABD’nin bakanına tekmil vereceklerdir.

Kimileri bu görüşmeyi ülkeler arasında olabilecek bir görüşme olarak değerlendirebilir. Ancak bu görüşme hiç de böyle bir görüşme değildir. Bu görüşme doğrudan doğruya Libya halkına emperyalistlerin boyun eğdirme görüşmesidir. Türkiye’de bu görüşmede kendisine emperyalistlerce verilen görevi yerine getirmektedir. Doğaldır ki, Türkiye’nin üstlendiği bu rol utanç verici olup gelecek kuşaklar için silinmesi zor bir kara lekedir. Ancak Türkiye benzer kötülükteki rolleri bir Menderes döneminde yerine getirmiş bir de AKP iktidarı döneminde yerine getirmektedir. Bay Tayyip’in miting meydanlarında konuşma yaparken niçin Menderes’e sahip çıktığı ve niçin kendisi için beyaz gömlekten söz ettiği bu olup bitenlere baktığımız zaman daha iyi anlaşılır olsa gerektir.

Ancak Temmuz sıcağında bir yandan NATO tarafından bombalanan ve halkı katledilen Libya’ya karşı emperyalistlerin utanmaz, arlanmaz yaptırımları da peşpeşe gelmektedir. Emperyalistler dünyanın kovboylarıdırlar ya, bu nedenle Kaddafi ve oğlu için yakalama ve tutuklama kararı çıkartmışlardır. Gerçek bağlamda yakalama ve tutuklama kararı çıkarılacak olan emperyalist başkentlerde oturan emperyalistlerin başları olmasına karşın her nedense Kaddafi gibiler için bu karar gündeme gelmekte, sözde bu karara yardım ve yataklık edenlerse insanlıklarını yitirmiş birer kişilik olarak dünyamızı kirletmektedirler. AKP iktidarı eliyle son on yıldır alınan ve uygulamaya konulan kararların hemen tamamı emperyalistlerin isteği doğrultusunda alınmış kararlardır. Türkiye ne Afganistan halkının, ne Irak, ne Suriye, ne de Libya halkının karakaşı kara gözü için kendisini durup dururken ateşin içine atmamaktadır. Bu politikaların her dönemde yaşam bulmasının nedeni Türkiye siyasi erkinin emperyalistlerin ayrılmaz bir şekilde güdümünde olmalarından kaynaklıdır. AKP iktidarı da işbaşına geldiği günden günümüze kadar emperyalistlerin dümen suyunda kulaç atmış bir partidir. Bu yüzden de emperyalist destekli bir iktidar olarak işine devam etmektedir.

Her şeyden önce Bingazi’de konuşlanan sözde muhaliflerin ele alınır bir yanları yoktur. Mahmut Cibril denilen adam yıllardır emperyalistlerin hizmetinde olan biri olduğu için onunla birlikte davrananlarda Bingazi sokaklarında yaptıkları gösterilerde emperyalist ülkelere ve insanlık düşmanı liderlerine sevgi gösterisi yapıp durmaktadırlar. AKP ise bölgede yaşananlarla ilgili olarak hemen her durumda koşulsuz emperyalistlerin yanında yer almış, hareketlerini bir kez bile olsun sorgulamamış bir iktidardır. Dolayısı ile Arap rejimlerinin uşak konumundaki liderlerini İstanbul’da ağırlamanın ve onları emperyalist politikalara daha fazla angaje etmenin biz onurlu bir yanını göremiyoruz. İş bilen adam havalarında bu rolü AKP iktidarı adına yürüten Ahmet Davutoğlu Türkiye’yi tehlikeli sulara itmekte olup bu bağlamda gerçekten de başarılıdır. Temmuz sıcağında Libya’daki durumu daha da sıcak hale getirmek için toplananlara geçit verenler, daha da önemlisi Libya’nın altın bir tepsi de emperyalistlere sunulmasını sağlayanları alacakları aferinle insanlığa ve ülkemize çektirilen acılar kıyaslandığında Davutoğlu gibilerinin suçlarının aklanmasının olanağı yoktur. Bu yüzden Temmuz ayı içinde sessiz sedasız gerçekleştirilen bu görüşmeler Türkiye kamuoyunun bilgisine sunulmalı, AKP iktidarının işlediği haltların yanlarına kâr kalmayacağı kesinlikle kendilerine gösterilmelidir. Emperyalistlerin devlet yöneticiler bizim gözümüzde özgürce dolaşması gerekmeyen kimselerdir. Bu nedenle onları topraklarımızda ağırlayanlar ve insanlığa karşı birlikte suç işleyenler yani AKP iktidarı yaptıklarının hesabını vermeli ve satılmış sözde Libya muhalefet lideri sıfatıyla ülkemize gelen Mahmut Cibril gibilere ülkemizin her yeri cehennem olmalıdır.