KÜLTÜREL MİRAS DEDİĞİN

Yazan: Turgut Koçak 21 Ekim 2020

Bir kentin meydanları, sokakları, yapıları, kültürel etkinliklerinin yapıldığı yerler, alanlar her şeyi ama her şeyi geçmişten günümüze kadar getirilmiş ve bizlere bir sonraki kuşaklara teslim edilsin diye teslim edilmişse kabul edelim ki onlar bizlerin kültürel miraslarıdır.

O kültürel mirasları koruyan ve kollayanlar olduğu gibi yakıp yıkıp geçenler ve içine tükürüp çıkanlar da vardır kuşkusuz. Hele kapitalist sistemde vurgun vurup cukkayı doldurmak için ortaya atılanların ise hiçbir kültürel değere önem vermedikleri, çiğneyip geçtikleri pek çok örnekle karşılaşmamız olasıdır bizim ülkemizde. Öyle ki Ürgüp’te kayaların içine oyulan yerlerde ne çok kültür mirası barbarca talan edilip yok edilmiştir ki aklın havsalanın alacağı bir şey değildir. Ne çok tarihi eser korunamamış dolayısıyla yarınımıza da miras bırakılamamıştır ne yazık ki.

Bunları söyledik ya biliyorsunuz Çamlıca tepesine 60 bin kişilik bir cami yapıldı. Burası İstanbul’un görkemli bir tepesinin yok edilmesinin ötesine geçmedi fakat insanoğlunun asırlar geçse de unutamayacağı bir yapı değildi mesela. Bu yapı hiçbir şekilde Mimar Sinan’ın yaptığı camilerle değil boy ölçüşmek, onların yanında adı bile geçmez ama bu da sonuçta bir yıkım abidesi sayılır o kadar.

Bir iktidar düşünün ki İstanbul 25 yıldır yönetimlerinde kalmış, merkezi iktidar ise 18 yıldır ama İstanbul’da kültürel miraslarımız tek tek yok edilerek talan edildiği gibi o konuşan sokaklarımız, alanlarımız, eski yapılarımız vs. de yok edilip geçilmiştir çünkü talan ekonomisi egemen olduğu için bütün değerlerin ranta kurban edilmesi öncelikli olarak benimsenmiştir.

Evet, Taksim Meydanı İstanbul’un hatta ülkemizin hafızasıdır. Ancak bu hafıza silinip atılmak istendiği için AKP’nin belediye elinde olduğu dönemlerde çiğnenip geçilmiş, orası bir beton denizine çevrilivermiştir. AKP merkezi iktidarı şimdi de buraya cami dikmek için yoğun bir çalışma içindedir. Burada inşaatı devam eden bir cami ile ne zamandan beri yapılmaya çalışılan bir kültür merkezi var.

AKP iktidarı Taksim’e bir kez kafayı takmış. Orayı ne edip edecek hafızasızlaştıracak. Atatürk Kültür Merkezi ve cami inşaatı birlikte devam ediyor. Birbirleri ile ne kadar uyuşur ve örtüşür bunu bizler biliyoruz da daha sonra bu gerçeği başkaları da yaşayarak görecekler.

Bunları dile getirdikten sonra şimdi de ülkenin getirildiği hallere bakmak gerekiyor. Ülke ekonomisi çökmüş. Artık öyle ki iktidarın küçük ortağı olan MHP ekmek alamayan duruma düşürdükleri yurttaşların sorununu “Askıda ekmek” kampanyası ile çözmeye çalışıyor. Ülkelerinden göç etmelerine sebep olduğumuz Suriyeli çocuklar, kadınlar ortalıkta sürünüyorlar. İşsizler sokakları doldurmuş, işten atılanların çoğu yarınlardan umutlarını kesmişler, esnafın siftahı yok.

Uzatmayalım ülkemizde yoksulluk diz boyu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim’i yeniden düzenlemek istiyor. Bazı projeler finale kalmış bunların hangisini seçmek istiyorlarsa İstanbullular oy kullanacaklar. Kimler oy kullanır acaba diye merak ediyorsanız söyleyelim daha çok beğeni düzeyi yüksek soluk alan, yaşayan, konuşan alanları kim daha çok istiyorsa onlar gidip oy kullanacaklar.

Oturup düşündük. Kültürel değerlere sahip çıkamamanın nelere mal olduğuna hayıflandık.

Şimdi de Taksim Meydanı’nın yeniden hazırlanması sonrasında neler olacak ona kafa yoruyoruz.

Sonucunda sevinmek isteriz elbette ama AKP ve saray iktidarının sevincimizi yarıda bırakacağını da iyi biliyoruz, bu da bir gerçek.