KTİDARIN KUYRUĞUNA YAPIŞANLAR

Yazan: Turgut Koçak 12 Eylül 2015

AKP iktidarı kendine bağlı sayısız örgütlenmeler gerçekleştirdi. İşe cemaatlerle başladılar sonra arkası geldi. AKP kendisine bağlı kamu çalışanlarının örgütlendiği Memur-Sen’i tam anlamıyla kontrolü altına aldı.

Memur-Sen’in en güçlü örgütlenme olmasını sağlamak için her yola başvurdu. Onları destekledi, korudu, kolladı, tayinlerinin çıkarılmasını sağladı.

Yetmedi, bütün devlet kurumlarına el atarak kurumların iç işleyişini bozup AKP’lileştirdi. Daha da önemlisi demokratikleşme yolunda vaatleri olmasına karşın, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalabilmek için polis devletine yöneldi. Bu doğrultuda yasalar çıkarıp keyfi baskılar uygulamak için polisin önünü açtı. Ne var ki, bununla da yetinmeyip partiyi ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak için daha da açıkçası Recep Tayyip Erdoğan’a başkanlık yolunu açmak ve her konuda onu söz ve karar sahibi kılmak için Osmanlı Ocakları adı altında bir güruh örgütlenmesine gidildi.

İşte şimdi bu örgütlenmenin adını işitiyoruz. Bilindiği gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle bu örgüt 81 ilde hızla örgütlenmeye geçti. Derneğe üyelik konusunda beyaz kefen giymiş birisinin korunması için beyaz kefen giymeyi göze almak şeklinde ifadelerden de söz edilmektedir.

Görüldüğü gibi sözü geçen örgütlenme tıpkı Hitler Almanya’sında örgütlenmiş olan SA’lara benzemektedir.

İktidara muhalif kim ya da kimler varsa susturulması, gerektiğinde her türlü kışkırtıcı eylemlere başvurularak koşulların iktidarın yararına hazırlanması gibi bir görevi üstlenmiş bulunuyorlar. PKK’nın şehit ettiği asker ve polislerimize sahip çıkma adı altında bu örgüt birilerince harekete geçirilmiştir.

Bu örgüt tarafından HDP binaları basılmakta, Kürt yurttaşların işyerleri tahrip edilmekte, Doğu ve Güneydoğu illerine giden otobüsler durdurulup tahrip edilmektedir.

Bu tür olayların tırmanması ile birlikte Ülkü ocaklarından ve Alperen Ocakları’ndan bu eylemleri yapmadıklarına dair açıklamalar geldiği halde, Osmanlı Ocakları denilen AK oğlanlar örgütünün sesi bile çıkmamaktadır. Bu da demek oluyor ki, Osmanlı Ocakları adı altında organize edilen ve bizzat iktidarın olanakları ile örgütlenen bu örgüt kentlerimizde birçok kışkırtıcı ve tehlikeli eylemleri tırmandırmak için görevli kılınmıştır. Tıpkı AKP eliyle oluşturmuş dini vakıflar gibi Osmanlı Ocakları da besleme bir örgütlenmedir.

Üstelik de bu örgütlenmenin parasal desteğinin de nasıl sağlandığı gerçekten de karanlıktır. Bunun aydınlığa kavuşturulması için gerçek bir denetime gereksinim vardır. Ne var ki, bu denetimin yapılacağını düşünmenin de olanağı yoktur.

AKP’yi destekleyen cemaat örgütlenmeleri başta olmak üzere hiçbir yapının iç işleyişinin demokrasi ile, çağdaşlıkla, şunla bunla ilgisi yoktur. Bu yapılar emir komuta zinciri içinde talimatlarla yönetilen örgütler olup bugün ve de yarın pek çok karanlık eylemin failleri konumundadırlar.

AKP uzun zamandan beri gençlik içinde iktidarda olmanın da avantajını kullanarak örgütlenme yoluna gitmiş ama bir türlü başarılı olamamıştır. Üniversite çevrelerinde tutunamamış, ancak lümpen çevrelerde taban bulma yoluna gitmiş, bir kısım işsiz güçsüz takımını toplayarak, başlarına da AKP’nin has adamlarını vererek tutunmaya çalışmışlardır.

Bugün Osmanlı Ocakları olarak sokağa salınan işte bu Ak oğlanlardır. Bakın göreceksiniz AKP bu Ak oğlanlarla da bir şey yapamayacak bazı terörist eylemlerle sınırlı kalarak tarih olup gideceklerdir.

Artık Ne Recep Tayyip Erdoğan, ne de partisi AKP sokaklarda Kürt avına çıkarak, onların işyerlerini tahrip ederek ve de benzer eylemlere kalkışarak tutunamayacaklardır.

Bu tür örgütler dünyanın her tarafında olduğu gibi bizim ülkemizde de demokratik örgütlenmeler karşısında tutunamayacaklar dağılıp gideceklerdir.