Yazan: Turgut Koçak 5 Mart 2012
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisini kim eleştirirse limon gibi sıkıp bir kenara atıveriyor. Bir dönem Yargıtay’ın durumunu ele alıp eleştirirken de aynı şeyi yapıyordu. Onları işaret ederek; kursunlar bir siyasi parti çıksınlar ortaya diyordu. Artık yargı mensuplarını eleştirmeyi bıraktı. Malum yargının yapısı değişti ya, bu yüzden de oradan gelecek demokratik yaklaşımların önü kesildiği için Bay Tayyip’in eleştirisi de şıp diye kesiliverdi. Bay Tayyip üniversite çevrelerini de eleştirir seslerini kısıp oturmaları için ağzına geleni sayıp dökerdi. Sonra; Abdullah Gül Çankaya’ya çıktı. YÖK üyelerinin tamamı tarikatçı ve AKP yanlılarından seçildiler. Üniversiteler gibi ülkenin gözbebeği kurumlar bilim üretmeleri, demokratik ortamın daha gelişkin hale gelmesi için düşüncelerini söylemeleri gerekirken öyle bir sessizliğe gömüldüler ki, varlar mı yoklar mı belli değil.
Deyim yerindeyse Bay Tayyip’in deyişi ile işleri ile uğraşıyorlar. Neyse işleri?
4+4+4 eğitim sistemi gündeme geldi ya Bay Tayyip’in ileri demokratlığı ortalığı kasıp kavurmaya başladı. Neymiş efendim; TUSİAD sisteme karşı çıkmış. Sen misin karşı çıkan; Başbakan Bay Tayyip vermiş ağızlarının payını oturtmuş aşağı. Onlara da demiş ki; kurun partinizi siyaset yapın! Yoksa ne karışıyorsunuz ülkenin nasıl yönetileceğine. Biz zaten bir güzel yönetiyoruz. Sonra başbakandan tiyoyu alan irili ufaklı AKP’liler de aynı minval üzere patlatmışlar demeçlerini. Konuşmayın, partinizi kurun diye.
AKP elinden gelse, kendisine tam anlamıyla bir güvense benden gayrisine siyaset yapmak yasak deyip çıkacak ya diyemiyor, sıkıyor biraz. Bu yüzden de yavaş yavaş diyeceği günlere doğru yürümeyi daha uygun buluyor.
Eğitim gibi ülkenin yaşamsal bir sorununu kimse tartışmasın istiyor. Mecliste çoğunluk ya meclise getiririm bir yasa, nasıl olsa parmak sayısı çoğunluğu bende, kaldırın parmakları derim olur biter diye düşünüyor. Öyle de yapıyor aslında. Şu MİT mensuplarının ifadeye çağrılmaları ve haklarında yakalama emrinin çıkarılması sonrasında kanun tasarısı da değil, kanun teklifi jet hızıyla nasıl meclise getirilip kabul edildi de MİT mensupları yakalanmak ve ifade vermekten kurtarıldı? İşte aynı şekilde 4+4+4 konusu da meclisten öyle geçirilmek isteniyor. Bu konuda düşüncesi olanlara düşünceleri mi soruldu ki, kalkıp düşünce bildiriyorlar? Adamlar seçilmiş, hiç Bay Tayyip seçilmişi atanana yedirir mi? Yedirmez elbette.
AKP çoğunluğuna güvenip olmayacak şeyleri uygulamaya geçirmek istiyor. Ne ki öyle durumlar vardır ki, çoğunluk; çoğunluk değil, keferedir. Yani siyasette on sayısı elliden çok ettiği çok görülmüştür. Bu yüzden de AKP meclisteki parmak sayısına bakıp 4+4+4’ü uygulamaya kalkmaya yeltenmemelidir. Yeltendiğinde ise haklı olan azınlık çoğunluk olduğunu iktidara kesinlikle göstermelidir.
AKP’yi savunan gazetelere bir bakın ağızlarına geleni söylüyorlar. Vakit gazetesi şöyle yazmış: Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TUSİD) ile sapkın çevrelerin isteklerinin örtüşmesi dikkat çekiyor. Geçmişte TUSİAD AKP’yi desteklerken TSUİAD’ı eleştirmek akıllarına gelmeyenler; şimdi 4+4+4 konusunda AKP’yi eleştirdiği için belden aşağı vurmaya başladılar bile. Verip veriştirirken akıllarına hakkaniyetin hiç mi hiç gelmemesi bizim açımızdan hiç de şaşırtıcı değildir.
Önümüzdeki günlerde 4+4+4 Eğitim Sistemine yönelik siyasi parti ve demokratik kuruluşların karşı çıkışları daha da artacaktır. Bu yüzden de Bay Tayyip’in sinirleri iyice bozulacak ağzına geleni söyleyecektir. Ancak bu kez karşısında TUSİAD değil, bedel ödemekten korkmayan sosyalistler ve demokratik kuruluşlar olacaktır.
Ne diyelim?
Hodri meydan!
KONUŞ BAY TAYYİP, MEYDAN SENİN!