Yazan: Turgut Koçak 3 Eylül 2015
AKP iktidarı Türkiye’yi uçurumun eşiğine getirdi. Çöken dış politikası yüzünden ülkemizle sorun yaşamayan bir tek komşumuz yok. Durup dururken emperyalist dünyanın planları doğrultusunda sayısız ülkelerin içişlerine maydanoz olan AKP iktidarının yanlış politikaları yüzünden Kuzey Afrika’dan Afganistan’a kadar bütün ülkelerde akıl almaz yoğunlukta acı yaşanıyor. Savaş yüzünden yerlerinden yurtlarından olan insanlar Sapır sapır Ege ve Akdeniz’de boğulup canlarından oluyorlar. Akdeniz ve Ege Denizi’nde cesetler yüzüyor, kıyılara cesetler vuruyor.
Libya’yı aşiretlere bölen ve ortada devlet namına bir şey bırakmayan emperyalist dünyanın yüzünden Libyalılar ülkelerini terk ediyorlar. Dün karınları tok, sırtları pek olan Libyalıların özvarlıklarına emperyalist dünya konmuş durumda.
Libya’yı durup dururken bombalamaya kalkan İtalya ve Fransızlar bugün Libya petrollerinin patronu durumundalar. Emperyalistlerle birlikte davranıp Libya Lideri Kaddafi’nin linç edilerek katledilmesinin sorumlusu konumundaki AKP iktidarı yüzünden Türkiye Libya’da tek bir iş bile yapamıyor. Oysa AKP iktidarı bavullar içinde Libya’nın işbirlikçi hainlerine dolarlar götürmüş, gelecekte buralarda tıpkı diğer emperyalistleri gibi büyük çaplı iş yapacaklarını ummuşlardı. Şimdi Kuzey Afrika’da çıkarılan kargaşa sonrasında insanlar ülkelerinden kaçıp Batı’ya sığınmak istiyor. Bu yüzden de denizde derme çatma gemilerle ve lastik botlarla yola çıkıyorlar ve deyim yerindeyse ölü balıklar gibi kıyılara vuruyorlar.
En önemlisi de Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere; AKP’nin tüm ileri gelenleri yüzünden Suriye büyük acıların içine itildi. Dünyanın her tarafından gelen terör grupları bizzat AKP iktidarının gözetiminde Suriye’ye sokuldu.
Sokulmakla kalınmadı, aynı zamanda da bunlar her türlü ağır silahlarla donatılıp bunlara lojistik destek verildi. Bu politika yüzündendir ki, bugün Suriye’nin önemli bir bölümü kan gölüne döndürülmüş, şehirler yağmalanıp yakılıp yıkılmıştır.
Bütün Ortadoğu ülkelerinden ve öteki yoksul ülkelerden Avrupa’ya göçmen akını vardır. Türkiye bu akının geçiş merkezlerinden biridir. Birtakım insanlık düşmanı insan ticaretine soyunmuş alçaklar yüzünden insanlar ölmektedir.
Unutmayın bugün kıyılarımıza vuran çocuk ve insan cesetlerinin suçlusu Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarıdır. Bölgemizde yaşanın dramı olağan karşılamanın olanağı yoktur. Savaşı destekleyen emperyalist dünyada hiç kuşkunuz olmasın ki, işledikleri suçların karşılığını göçmen göçüyle ve yaşanacak onca karmaşa ile ödeyeceklerdir.
Dikkat edin, AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan yüzünden bölgemiz öylesine karıştırılmıştır ki, Türkiye üst üste meclisten savaş tezkeresi geçirmek zorunda kalmaktadır. Hangi nedene sarılınırsa sarılınsın bugün TBMM’de oylanacak olan savaş tezkeresine hayır denilmelidir. AKP’nin dümende olduğu, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini “başkomutan” olarak gördüğü bir ülkede savaş tezkeresi geçirmek unutulmasın ki cinayettir. Bu savaş tezkeresine CHP’nin de evet diyeceğini öğreniyoruz. CHP hangi nedeni ileri sürerse sürsün bu savaş tezkeresine evet demekte haklı değildir.
CHP belki de bu savaş tezkeresine evet demezse tam da 1 Kasım seçimleri öncesi PKK’lılara yardımcı oluyorlar suçlaması ile karşılaşacağını düşünmektedir. Bu tür suçlamanın hiçbir önemi yoktur. Ve zaten CHP bu savaş tezkeresine evet dediği için de bu suçlamalardan yakasını kurtaramayacaktır. Çünkü yavuz hırsızlar bu yönde propaganda yapmayı aşırı derecede devam ettireceklerdir. Bir de işin içinde IŞİD’a karşı olmak yüzünde ’evet’ denilebileceği yönünde bir başka açıklama vardır. CHP’de bilmektedir ki, AKP; IŞİD’a bunun gibi on tane daha savaş tezkeresi çıkarsa savaş açacak konumda değildir.
Değildir, çünkü bugüne kadar IŞİD’la bağlantıları yüzünden ve Türkiye’de IŞİD’ın sayısız uyuyan hücreleri olması hesabıyla ve AKP ile aynı soyun soyu olduklarından savaş açacak konumda değildir.
Bir düşünün; IŞİD, daha önce de tıpkı önceki günkü gibi askerimizi katletmiştir. Bu iki olay sonrası IŞİD hedeflerine bombardıman yapılmasının dışında ne yapılmıştır? Sınırımızda ve burnumuzun dibinde gezinen IŞİD’çılar madem askerimizi katletmiştir nasıl olmaktadır da gezinebilmektedirler?
Son söz; AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, bölgede akan kanların bir numaralı sorumlusudurlar. Bunların önünü açacak bir savaş tezkeresine ’evet’ demek; bunların suçlarına da evet demektir. CHP kendisini MHP ve Vatan Partisi ile karıştırmamalıdır. CHP bu tezkereye hayır demeli ve tarihsel bir göreve imza atmalıdır.
Yok, ’evet’ derse ki şimdilik görünüş evet diyecekleri yönündedir. ‘Evet’in ülkemiz ve bölge halkları açısından bir yararı olmayacak aksine felakete davetiye çıkaran bir davranış olacaktır.
Bu yüzden AKP gibi gözü dönmüş felaket tellalları ile aynı doğrultuda oy kullanılmamalıdır.