Yazan: Turgut Koçak 21 Haziran 2022
Ülkemizde yarın ne olacağı belirsiz. Yani sağcıların deyimi ile istikrar şu bu hak getire. Diyelim ki bugün akaryakıta zam bindirildi yarın hatta gecenin ilerleyen saatlerinde bile bir yenisi daha yapılabilir. Elektriğe yapılan zamları anımsadınız mı? Bu zamların arkasından yurttaşların ne hale düşürüldüğünü bilmeyeniniz var mı? Kimisi evinin elektriğini ödeyemediği için karanlıkta oturmak zorunda kaldı kimisi geçim kaynağı işyerine gelen elektrik zammı yüzünden işini çeviremez duruma düştü. Zamlarla birlikte elektrik zamları öyle bir tavan yaptı ki hemen hepimizin aklını zıplattı desek yeri.
Oturup düşünelim. Elektrik gibi tam anlamıyla bir kamu hizmeti ve ülke geleceği açısından da stratejik öneme sahip olan bu alan özelleştirilirse ne gibi şeyler yaşanırmış gayya kuyusunun dibini görerek farkına varmadık mı? Üstelik özelleştirildiği için öncesinin üzerine özel şirketler hiçbir yatırım yapmaksızın sadece kazançlarına bakmadılar mı? Para kazanırken iye ama yatırım yapmaya gelince kılları bile kıpırdamasın bizlerin malları deniz, yemeyen domuz hesabı bir avuç iktidar yandaşı patronluğun ağababası olup çıkmadılar mı? Ayrıca bu alanda iş yapanların siciline baktığımız zaman neler öğreniyoruz neler. Dün bir şeyi yokmuş kuru bir dükkânından başka ama bugün AKP ve saray iktidarı yürü ya kulum demiş onlar da yürümüşler ve zenginlikleri tavan yapmış. Konu irdelendiğinde öyle akıl almaz bir öykü ile karşılaşıyoruz ki aklımız şaşıyor. Yani patrondan yana olduğunu adımız sanımız gibi bildiğimiz Erdoğan ve iktidarı yandaş zenginlerin sermaye birikimini sağlamak için nasıl bir çaba içinde olduğunu görmüyor muyuz?
Neymiş efendim? Elektriğe Haziran ayı içinde zam gelecekmiş. Oysa zam ayı temmuzmuş da bir zamda o zaman yapılabilirmiş. Yahu bu ne gözü karalık, bu ne doymazlık, bu ne utanmaz arlanmazlık. Yurttaş sizin yüzünüzden işini döndüremez hale geldi. Karanlıkta oturuyor be karanlıkta. Gerçi sizler sırça saraylarınızda bu duruma düşürdüğünüz halkın neler çektiğini nereden bileceksiniz ki değil mi? Her biriniz çekilmişsiniz malikânelerinize vurgunla elde ettiğiniz özel yaşam alanlarınıza ve de halkla iç içe olmaktan öyle uzaklaşmışsınız ki nereden bileceksiniz halkın ne durumda olduğunu? Hani sizleri tek tek araştırsak her biriniz AKP iktidarına kadar simit ekmek hesabı yapan kimselerdiniz ya iktidar tutmuş elinizden sizleri semirtmiş de semirtmiş artık içinden geldiğiniz yoksul halkın ne durumda olduğundan bile haberiniz yok.
Ama şunu iyi bilin. Ne demişler kuyruk acısı ve evlat acısı diye bir şey var bilirsiniz değil mi? Bu soygunun yanınıza kalacağını sanıyorsunuz değil mi? Sanmayın beyler sanmayın. Biz sosyalistlerin adalet terazisi sizin gibi hileli değil. O adalet terazisine bir gün gelecek kesinlikle çıkacaksınız. İşte orda anlaşılacak kaç batman vurguncu ve soyguncu olduğunuz.
Şu işe bakın bir. Saray Meclis’ten tamı tamına 1 trilyon ek bütçe istemiş. Peki, ne olmuş mevcut bütçeye. İktidar yemiş bitirmiş. Bu bütçenin nereye gittiğine dair bir araştırma yapılsa bu paralarla bir tane bile fabrika yapılmış olduğu söylenebilir mi? Söylenemez. O zaman kim deve yapmış bu bütçeyi acaba? Önce şunu bir belirtelim. Ne diyordu Erdoğan; “İtibardan tasarruf olmaz.” Demek ki paraların büyük bir bölümü itibara harcanmış. Peki, itibar namına kazanılan bir şey var mı? Ne gezer, çünkü itibar böyle olmaz, olamaz. Gerisi nereye gitmiş? Yandaş hık deyicilerin beşer onar yerden aldıkları maaşa, yollara, şehir hastanelerine, köprülere, uzatmayalım vurgun vurulacak her yere. Bir tarım ülkesi olan ülkemiz buğdayı bile dışarıdan alır hale getirilmişse ve de bu ithalattan birileri vurgun vuruyorsa, şeker fabrikaları dolu olan ülkemizde bugün hepsi özelleştirilip kapatılmış ve şekerde dışalıma gidilmişse ve de hemen hemen her kalem dışarıdan getiriliyorsa buna para dayanır mı arkadaş? Bu harcamaya, bu mirasyedi davranışa denizlerin suyu olsa kurur bitmez mi? Bitti işte. O zaman ne yapılacak? Ek bütçe isteminde bulunulacak. Bu para kim ya da kimlerin sırtından çıkarılacak peki? Tabi ki de vurdukça tozan abalıdan yani halktan çıkarılacak. Bu yüzden de halkımız bu iktidarın işbaşında kaldığı süre içinde nelerle karşılaşabileceğini hayal bile etmek zorlaştı.
Bu durum da var ya kaya düşebülür, önümüze ayı çıkabülür. Olmaz bu kadar da olmaz sanılan her şey olabilir vesselam.
Ne diyeyim hazırlıklı olmak gerek…