Yazan: Turgut Koçak 13 Ekim 2020
Kıbrıs’ta cumhurbaşkanı seçimleri, AKP ve saray iktidarının Ersin Tatar lehine tüm ağırlığını koymasına karşın seçimlerin sonu hüsran oldu ve 2. turda Akıncı ve Tatar yarışacaklar. İkinci turda partilerin çoğu Akıncı’yı destekleyecekleri için Akıncı’nın kazanması kesin gibi gözüküyor.
Üçüncü sıradaki CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman oyların yüzde 22’lik bir bölümünü aldı. Bu oylar da görünüşe göre çok önemli bir sürpriz olmazsa Mustafa Akıncı’ya gidecek. Sonuç bu olunca da AKP ve saray iktidarı böylece Kıbrıs seçimlerinde beklemediği bir sonuçla karşılaşmış olacak.
Daha önceki seçimlerde de Mustafa Akıncı birinci turda oyların yüzde 29’unu almış, Derviş Eroğlu’nun karşısında ikinci turda solcu ve ilerici partilerin oyuyla cumhurbaşkanlığını kazanmıştı. Diyebiliriz ki bir önceki seçimlerin bir benzeri bir kez daha yineleniyor.
Yukarıda da söylediğimiz gibi Kıbrıs’ta başka sürprizlerin olacağını da akıldan çıkarmamak gerekiyor. AKP ve saray desteğinden yeni oyunlar beklemek olası olduğundan yine de sonuçlar için kesin diyemiyoruz.
Daha önce nasıl Bulgaristan’da üçüncü büyük parti konumunda olan Türklerden oluşan parti AKP iktidarınca bölünmüş her ikisi de nasıl meclis dışında kalmışsa şimdi de oynanan oyunların aynısı siyasal İslamcılar tarafından Kıbrıs’ta oynanmaktadır. Seçimlerden bir hafta önce AKP ve saray iktidarı tarafından Ersin Tatar’a destek amacıyla yapılan girişimleri dikkate alırsak olacakları da görmekte zorlanmayız en azından.
Ne oldu? Kıbrıs’a akıtılan su boruları patladı. Bu boruları kimler yapmıştı diye sormanıza gerek yok elbette ki yandaş sermaye kuruluşları var işin içinde. Bu boru hattı yeniden açıldı. Açılış töreninde Kıbrıs Başbakanı Ersin Tatar’da bulunmaktaydı. Sonra Maraş’ın açılması da enine boyuna konuşulmuştur kesin. 6 Ekim tarihinde açılışın hemen ardından Kıbrıs’a dönen Tatar, koalisyon ortaklarına durumu açmadan Maraş’ı açacaklarını ilan etti. Bunun üzerine de ortaklardan Halk Partisi koalisyondan çekildiğini ilan ederek hükümeti düşürdü.
8 Ekim günü müjdesi verilen Maraş’ın açılışı az biraz kısmı ile gerçekleştirildi. Kapalı olan Maraş böylece 46 yıl sonra az biraz kısmıyla açılmış oldu. Seçimlere ise üç gün vardı. Bu açılış Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Şahsım, milletim adına tebrik ediyorum” sözleriyle karşılandı ama pek çok konuda topun ağzına Kıbrıs Türkleri ve Türkiye konulmuş oldu.
Bugüne kadar pek bir şey yapmamış olan Ersin Tatar hükümeti, salgını bahane ederek 9 bin 872 kişiye 2.000’er lira tutarında “Salgın Sosyal Desteği” yapıverdi. Bu yardım aynı gün sözü edilen kişilerin banka hesaplarına yatırıldı.
Bu seçim rüşveti kendisi de aday olan Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş tarafından Kıbrıs Türk kamuoyuna açıklandı.
Denktaş şöyle diyecekti: “YSK, bu yardımı yakın incelemeye almak zorundadır. Malum… Seçime sadece iki gün kaldı. YSK’ ya açık ihbarımdır.”
10 Ekim tarihinde ise Mustafa Akıncı tehdit edildiğini söyleyerek; Türkiye tarafında tehdit edildiğini dile getirdi ve şöyle dedi: “aday olmaman senin ve ailen için iyi olur” mesajının özel kalem müdürü aracılığıyla kendisine iletildiğini söyledi. Kuzey Kıbrıs’ı dini vakıflar ve Diyanet üzerinden ablukaya almaya çalışan siyasi İslamcıların Tartar’ı desteklemeleri kazanmasına yetmedi.
Kuzey Kıbrıs uzun zamandan beri Türk sağı ve İslamcıların hedefi durumunda. Bu konuda neler yaşandığı daha yakından anlaşılmak isteniyorsa AKP ve saray iktidarının Türk-İslam sentezi karışımı girişimlerine yakından bakmak gerekiyor.
Ancak Kıbrıslılar öteden beri demokrasiye alışkın oldukları için böylesi oyunlara boyun eğip iktidarın kurgularına teslim olmadılar.
Seçim sonuçları açıklandığında bir kez daha göreceğiz ki AKP’nin Kıbrıs’ta da oynamak istediği dinci, gerici ve faşizan oyunlar tutmayacak, seçimlerin kazananı bir kez daha Mustafa Akıncı olacaktır.