Yazan: Turgut Koçak 19 Eylül 2015
Bir insan solcuysa daha da önemlisi eğer sosyalistse bilim kılavuzu ve yol göstericisi olmalıdır. Bugün bakıyoruz da bir sürü solcuyum diyen insan şişirmelere gelip ortalığa dökülüveriyor, hatasını görüp düzelteceği yerde anlaşılmaz bir şekilde vatan millet sözleriyle yine de üste çıkmaya çalışıyor. Oysa madem solcusun ya da ne bileyim kendine sosyalistim diyorsun; o zaman da karıncanın su içtiği yeri bilmek zorundasın.
17 Eylül günü Ankara Sıhhiye Meydanında ‘Terörü Lanetleme Mitingi’ yapıldı. Çağrıcı örgütlerin daha isimlerini okur okumaz bir yargıya varmanız olasıydı ama bazıları her nedense işin içine bayrak karıştırıldı mı her şeyi bir yana bırakıyor ve atlıyor ortaya. Mitinge katılım çağırıcılarına bir bakalım kimlermiş bile demeden alıp bayrağını koşuyor oraya. Bu çağırıcıları bir kez daha anımsatalım.
MEMUR-SEN, HAK-İŞ ve MÜSİAD, T. KAMU-SEN, TBB (BAROLAR BİRLİĞİ), TEMAD, TESK, TİSK, TOBB, TÜRK-İŞ, TÜRMOB, TÜSİAD ve TZOB gibi kuruluşlar çağırıcı, Vatan Partisi de Vatan sevgisi ile yanıp tutuştuğu için bayrağını alıp oraya koşanlar arasında.
Yukarıdaki çağırıcılara baktığımız zaman fazla düşünmeye gerek yoktur, hemen kararı vermek ve böyle bir mitinge katılmamak gerek. Çünkü bu kuruluşlardan çoğu doğrudan AKP’nin bayrağını sallamaktan da öte AKP’ye ram olmuş örgütler. Diğer bazıları ise konumları itibariyle geniş halk yığınlarını ve ülkeyi temsiliyetten çok uzaklar. Bir başka türlü de söylememiz gerekirse baskıcı, zulümcü, özgürlükleri yok eden ortamın hem savunucuları hem de hazırlayıcıları. Üstelik de bazı örgütler için ülke; çek defteri, kasalar dolu para ve mal mülkken bayrak sevdası adı altında bunların peşine takılmanın gerçek anlamda bir değeri de yok getirisi de.
Dün kamuoyunda fazla olmamakla birlikte bu miting de tartışıldı. Bir kez miting; İ. Melih Gökçek ve AKP’nin topladığı kalabalığın ağır bastığı bir miting oldu. Vatan Partisi gibi yandan çarklılar o meydanda ve yürüyüşte kimlerle kucaklaştıklarını bilmiyor olamazlar. Hoş bu parti için her yol mubahtır, bu yüzden de onlar için kiminle kucaklaşıldığının da fazladan bir önemi yoktur. Bunlar tıpkı sistemin en gerici partileri gibi halkımızın gözünü boyayacaklarını düşündüklerinden rahatlıkla her boyaya girmekten çekinmezler. Bu mitinge bir de safiyane bayrak sevgisiyle katılanlar vardır ki, sözümüzün okkalısı onlara olmamakla birlikte onlara da bir şey söylemeden geçmek olmaz diye düşünüyorum.
Ey sevgili yurttaşlar, saflığınız tamam, amma ille de sürü psikolojisiyle davranmak gibi bir yol izlemenize gelince işte burada durmak gerekiyor. Eğer halk, ya da ulus vb bilinci taşıyorsanız bu sürü olgusundan uzaklaşmanız gerekiyor.
Çünkü sürü düşünmez, birilerinin istek ve yönlendirimine sadece ve sadece uyar. İşte bu nedenledir ki, sözü geçen mitinge katılırken çağırıcıların kimler olduğunu bile incelemek ve araştırmak gereği duymuyorsunuz. Terörün sorumlularıyla birlikte sözde terör karşıtı miting yapmış oluyorsunuz ki, işte bu olmaz.
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) olarak bizim bayrak fobimiz yoktur. Aksine bir ülkeyi temsil eden bayrak önemlidir. Ancak bayrak olayını da Türk’ün Türk’e propagandasına dönüştürmemek ve başkalarını sopalamaya kalkmamak koşuluyla. Oysa sahte bayrakçılar ve vatanseverler bunu fazlasıyla hem de kat kat fazlasıyla yaparlar da, becerirler de. Sen Ankara’yı parsel parsel sat, dünyanın parasını, malını mülkünü kazan sonra da herkesten daha çok vatancı ve bayrakçı ol ve binlerce insanı toplayıp alanlarda yürüt ama bu gerçek kimseler tarafından görülmeyip olduğu gibi kanıksansın. Bilmem ne dediğimi ve kimleri kast ettiğimi anladınız mı?
Dünkü gazete ve çeşitli medya kuruluşlarında mitingin fotoğrafları vardı. Yer gök bayrak. Uzun bir bayrak alana görkemli bir şekilde taşınıyor. Bu mitinge geliş olarak değerlendirilmiş. Bir de miting alanından çekilmiş insanların giderken bayrakları yere atıp gittikleri bayrak yığınlarının fotoğrafları var. Bu da mitingden giderkenki durumu gösteriyor. Biz buna değinen düşünceler ileri sürünce bir kısım insanlar hemen bize saldırmaya başladılar. Vay insanlar bayrak sevgisi ile alana koşmuşlarmış da, biz bu sevgiyi yere atılan bayrak fotoğraflarıyla gölgeliyormuşuz. Ne diyelim, bazı insanlar sürü mantığı ile düşünürlerse nasıl oyuna getirildiklerini asla anlayamazlar.
Dedim ya ben şahsen bayrakların o şekilde yere atılmasından müthiş üzüntü duydum. Eğer orada olsaydım hepsini yerden toplar kucaklar ve alır götürürdüm. Oysa bu bilinçten bile yoksun insanlar mitingde taşıdıkları bayrağı bile alıp götürme bilincinden yoksun olmaları bir yana çöpe atabiliyorlar.
Bu yazıyı şöyle bitirelim.
Miting çağırıcılarının bazıları için gerçekte ne vatanın ne de bayrağın hükmü yoktur.
Bu yüzden de miting sonrası bayrakların yere atılması bizi çok da şaşırtmamıştır.