KARDEŞİMİZDE OLSA

Yazan: Turgut Koçak 22 Aralık 2014

Ahmet Davutoğlu muhteremi demiş ki, “Kardeşimizde olsa kolunu koparırız.” Niye demiş bu sözleri? 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonu için. Ama neymiş?

Yolsuzluk falan yokmuş. Bu yüzden de kol koparmak gibi canice bir şey de söz konusu olmayacak. Ama durun, nasıl olur da para kasaları, ortalığa saçılmış paralar, ayakkabı kutularında balyalanıp istiflenmiş milyonlar, Recep Tayyip Erdoğan’ın Bilal ve öteki çocuklarına taşıttığı milyarı geçen para ve son olarak evden götürülen 30 milyon Euro, konuşma tapeleri hepsi hepsi yalan ve de uydurmaymış öyle mi? Hani insan dünyaya kör baksa yine de bu olup bitenleri kalp gözüyle görür ve de bu yalana ortak olmaz. Ama siz bunları boş verin. Hani bunlar çok inançlılar ya, bu konuya da aklınızı fazladan takmanız gerekmez. Adamlar bir kez Allah’ın cebinden peygamberi çalmanın ustası olup çıkmışlar ki, bunların kıvraklığına kimse yetişemez kimse.

Hani bir de kraldan çok kralcılar vardır, siz bilirsiniz onları. Bunlara yağdanlık mı denir, yoksa kralın soytarısı mı, işte onların engin düşünceleri de olmasa bir türlü doğruyu bulmamız mümkün olmayacak. Adı Yiğit Bulut olan kişi demiş ki, “Yolsuzluk her şeyden önce ahlakla ve Allah’la kul arasındadır.” Bakın, gördünüz mü yüksek bilgi ve ahlak düzeyini. Derim ki, Allah bütün padişah, kral ve diktatörlere böylesi danışmanlar nasip eylesin.

Gördüğünüz gibi değerli okuyucular; AKP iktidarının en tepesindeki kişiden sıradan yandaşlarına kadar hepsinin şakülü kaymış. Davutoğlu yolsuzluk arşı âlâya çıkmış göremiyor, görse alimallah kolunu koparacakmış, Yiğit Bulut ise bizlere demek istiyor ki, size ne eğer yolsuzluk varsa Allah’la kul arasında karışmayın demeye getiriyor ki, yeminle söylüyorum bunlar sirkatini söyleyen merdi kıptinin ta kendisi.

Bu sağcı ve dinci takımı düzeysizliğin eksi bilmem neresindeler. İsimlerinde bile meymenet olmayan gazeteler çıkaran bu dipsiz kuyular, çıkardıkları “Vahdet gazetesinde şimdi de Prof. Rennan Pekünlü’ye verip veriştiriyorlar. Nasıl mı? Meğer Rennan Pekünlü hocamız sadece türbanlı öğrencilere karşı çıkmıyormuş, aynı zamanda da derslerde dini aşağılayan konuşmalar yapıyormuş. Öğrencisi mi değil mi bilmediğimiz Ömer Salman “Vahdet’e anlatmış. Gerçi bunların uydurmakta ve kara çalmakta üstlerine yoktur ama söylediklerini biz yine de yazalım. Rennan Hoca derslerde slaytın sonuna dini aşağılayan karikatürler koyarmış. Hz.Muhammed mi o da kim der, bunları insanların ortaya attıklarını söylermiş. Bir de şu meşhur sözü söylermiş; “Din bir afyondur.”

İşte bu dinci takımı hâlâ bilinen yöntemlerle kafa ütüleyip duruyor. “Din bir afyondur” sözüne gelince bu söz doğru olmasaydı inanıyorum ki, birazcık olsun insanlıktan nasibinizi alır, sürekli olarak kin ve nefret kusmaya devam ederek, koruduğunuz ve yağmurda yaşta birlikte yürüdüklerinizle çoktan yollarınızı ayırırdınız. Sizler öyle alışmışsınız ki, hırsızlık ve yolsuzluk yapanları bile korumak için inandığınızı söylediğiniz Allah’ı suçlarınıza ortak etmekten çekinmiyorsunuz. Hani uzatmayalım, siz kim Prof. Rennan Pekünlü hoca kim, sizler onun ayağının tozu bile olamazsınız, bilmem anlatabildim mi?

Bir de Fas Kralı gelmiş ülkemize. Fas Kralı başka bir uçakta gelirken aile efradı da başka bir uçakta gelmişler. Kral’ın özel eşyalarını ise Fas Hava yolları’na ait bilmem kaç uçak getirmiş. Bu işler böyledir. Fas’lılar acından ölür ama Fas Kral’ı ülkesinin itibarını yükseltmek için böylesi şaşalı yollarla ülkesinin insanlarının itibarını arttırır. Ne diyelim itibardan tasarruf yapılacak değil ya.

Recep Tayyip Erdoğan; Fas Kralı’nı, itibarımızdan tasarruf etmediği Kaç/ak Saray’da ağırlar birlikte bir güzel itibarlaşıp dünya aleme itibar neymiş gösterirler de dünya da böylelikle kral ve padişah görmüş olur.

Sonuç olarak Ahmet Davutoğlu Hazretleri fazla atıp tutma.

Malum, “Kardeşimizde olsa kolunu koparırız.” demişsin ya, sonra bu işi yapmaya kalkarsın falan, partin kolsuzlar partisi olup çıkar da çalıp çırpamaz ortalıkta da tı teber kalıverirsiniz mazallah…