Yazan: Turgut Koçak 9 Nisan 2015
Kahramanmaraş Nurhak Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri Ocak ayında okul bahçesinde ‘kardan kadın’ yapmış. Okulun beden eğitimi öğretmeni Çilem Sakine Coşkun’un, ‘kardan kadın’ın yanı başındaki bir kare fotoğrafı sosyal medyada paylaşılmış.
Durur mu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü? Hemen öğretmen Coşkun hakkında ‘toplum değerleri ile örtüşmeyen bir karede görüntülenmekten’ soruşturma açıvermiş. Neymiş efendim?
Öğretmen Çilem Sakine Çoşkun’un bu tutumu toplum değerleriyle örtüşmüyormuş.
Sözü geçen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ’toplum değerleri" diye yutturmaya çalıştığı şey ne ola ki bir bileniniz var mı?
Bu gibi olaylar yaşandığında genellikle meczup, kafası bozuk, sapık gibi açıklamalar yapıp rahatlarız ya böyle yapmayalım. Böyle yapıp da rahatlarsak bu gibi olaylara kıyısından köşesinden olağanmış gibi bakıyor olma tehlikesine de düşeriz. Öyle ya, Delidir, ne yapsa yeridir. Kafası bozuk ya da sapıksa da tıbben bu insanlara bu davranışlarından dolayı fazladan bir şey söylesek de yerine oturmayacaktır. Bu yüzden de işin özüne inmek ve asıl o noktadan konuya bakmak en doğru yoldur.
Aslına bakarsanız bu tür davranışlar bağıra bağıra gelen ve iktidar koltuğuna oturan bir zihniyetin sonucudur. Ülkemizde bugüne kadar toplumun sorunlarını çözmeyen ve de çözemeyen sermaye iktidarları işbaşında bulunmuştur. Bu iktidarlar ne zaman sıkışsalar, toplumun dini duygularına seslenmişler ve her defasında da açlık, yoksulluk ve umarsızlık içinde olan yığınları kandırmayı başarmışlardır. İnsanlara iş, aş gerekmiş, yöneticiler size cami, size İmam Hatip Okulu, size Kuran kursu gerekli demişler. Toplumun daha eğitimli ve sağlıklı olması için bir şey yapmazlarken sanki müezzinlik ve imamlık meslekmiş gibi on binlerce yetiştirip yetiştirip ortalığa salmışlar, sonra da binbir katakülli ile bunları başka çalışma alanlarında işe yerleştirmişlerdir. Yani bunların ellerinden bir şey gelmezken devlet kadrolarını bunlarla şişirip bunları siyaseten partilerinin militanı yapmışlardır. Giderek palazlanan bu anlayış süreç içerisinde bağıra bağıra gelip iktidar koltuğuna bir güzel oturmuşlardır. Üstelik bu tür iktidarlara her yol mübah olduğundan amaca gitmek için de başta ABD olmak üzere emperyalist dünyanın bir dediğini iki etmemişlerdir.
Sonra da hop iktidar koltuğuna oturmuşlar, ülkeyi parsel parsel yabancılara satıp onların uyduları konumuna düşmüşlerdir. İşte AKP iktidarı böyle bir iktidardır. Ne olduğu çok belli olan AKP bağıra bağıra gelip iktidar koltuğuna oturmuştur.
Memlekette sürüsüne bereket onca liboş takımı da bu iktidarın akıl hocalığına soyunmuş, gerektiğinde onlara yol göstericilik yaparak önlerinin açılmasında çok büyük bir işlev görmüşlerdir. Neymiş efendim?
AKP iktidarı insanların nasıl yaşayacağına karışıyormuş. Sizler ne sandınız ki, görünen köyün kılavuz istemediği, söylene söylene kulağımızda küpe olmuş değil midir? İşte AKP iktidarının zihniyeti de görünen köydü, ne yazık ki, bu gerçekler bir türlü kimsenin kulağına küpe olmamış demek ki. Şu birkaç aylık süre içinde bu zihniyetin dışa vuran bir sürü girişimine tanık olduk. Antalya’da bir kadın öğretmen erkeklerden taciz timi kurmaya kalktı. Tokat’ta bir kadın öğretmen başı açık kızlara siz de mi Özgecan olmak istiyorsnuz diyerek onların kötü yola düşeceğini söyleyecek kadar ileri gitti. Okullardaki eğitim anlayışı tamamen bilim dışı hale getirilerek insani özünü yitirdi. “Her çocuk Müslüman doğar” anlayışında olanlar okullarımızda kampanya açmaya giriştiler.
Uzatmayalım aslını sorarsanız Türkiye tepeden tırnağa bir değişim geçiriyor. AKP’nin “Yeni Türkiye” diye adlandırdığı bu yeni Türkiye’de ne akıl almaz şeyler yaşanacak göreceksiniz ne akıl almaz şeyler.
Eğer bunları, 7 Haziran 2015 seçimlerinde başımızdan defetmez isek, yani bunlardan kurtuluş fırsatını boşa çıkarır isek, her eve bir imam gönderildiğinde ve de sizlerin yaşam tarzının sorgulanmaya başlandığında; inanın Türkiye çok daha tehlikeli viraja girmiş olacaktır. Evet, geçen gün Prof. İlber Ortaylı bunlar için b.. kurarsınız siz yeni Türkiye’yi dedi. Recep Tayyip Erdoğan için de burası Uruguay değil, ne başkanlık sistemiymiş diyerek celallendi.
Doğrudur bunlar. “Yeni Türkiye’yi kuramazlar, başkanlık sistemini de getiremezler ama bizler böyle tepkisiz kalırsak onlara kim B.. kurarsınız kafanızdaki Türkiye’yi diyecek. Kim diktatörlük hevesinden ibaret olan başkanlık sisteminin yolunu bir daha açılmayacak şekilde tıkayacak. Daha daha Şu Nurhak’ta açılan soruşturma için kim bu İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün ağzının payını verecek? Haydi, buyurun söyleyin kim verecek?
Gerçekler kabak gibi ortada. Gideceğiz 7 Haziran 2015 günü sandığa, oylarımızı CHP’ye verip AKP’yi sandığa gömeceğiz.
8 Haziran sabahı da güneşli bir güne uyanıp kötü bir rüya gördük bitti diyeceğiz ve sosyalizm için mücadeleye devam edeceğiz.