Yazan: Turgut Koçak 17 Eylül 2021
Peşin peşin söyleyelim ki durduramaz. Bu yüzden de biz komünistler sadece durum tespiti yaparak işin içinden sıyrılacak değiliz. Kendi seçeneğimizi de toplumun önüne dolaysız bir şekilde doğrudan koyuyoruz. İnsanlığın tek kurtuluş seçeneği olan sosyalizm bu konuda da tek seçenektir. Başkaca bir yolun bulunmasının da olanağı yoktur.
Kapitalizm öyle bir doymazlık içinde ki doğayı sömüre sömüre bitme noktasına getirdi. Ülkemizde görülen iklim değişikliğinin aynısı dünyanın her tarafında görülmekte olun büyük felaketler yaşanmasına neden oluyor. Eğer böyle gider ve hiçbir tedbir alınmazsa dünyamızda yaşamın biteceğinin de bir görüntü alarm işaretleri sayılmalıdır.
Bu durumu gören Tıp dünyası harekete geçti ve bizim ülkemizden de bu çağrıya katılanlar oldu. 233 bilinen tıp dergisi dünyanın iklimi ile ilgili olarak ortak bir metne imza koydular ve 6 Eylül 2021 tarihinde Küresel ısınmayı sınırlamak ve Biyoçeşitliliği yenden eski haline getirmek ve sağlığı korumak için ivedi eylem çağrısı yaptılar ki bu önemlidir.
Zaten sıcaklık artışlarının pek çok hastalıklara neden olduğu bilinmeye bir şey değildir. Hemen hemen bütün hastalıkların tetikleyicisi konumundadır ki eğer böyle giderse insanlığın geleceği bu anlamda tehlike içindedir. Bu yüzden de insan sağlığının bozulmasına neden olacak sıcaklık artışlarına sebep ne varsa bir an önce önüne geçilmeli ve kapitalizmin dünyamızı yıkıcı etkisi kontrol altına alınmalıdır.
Küresel ısınma kuraklığa sebep olduğu için yetişen ürünlerin de azalması sonucunu doğruyor. Su olmazsa yaşam olmaz. Bu yüzden de gıda sağlanamaz konuma gelineceğinden bu durum kuşkusuz salgınlara da yol açacaktır. Korona virüs bu salgınlardan birisidir ne denli uğraşılmakta ve de büyük kayıplara yol açmaktadır.
Doğanın tahribinde en az pay sahibi olan ülkelerde sonuçtan etkilenenler yine de bu ülkeler oluyor. Bu yüzden savaşlar, göçler, açlık ve yoksulluğun getirdiği yıkımlar giderek ağırlaşıyor. Sınıflı toplumlarda eşitlik makası öyle açılmıştır ki sonucun insan yaşamını tehdit etmemesi olası değil. İklim değişikliği yüzünden hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların da yaygınlık kazandığını görüyoruz.
Yıllardır kapitalist dünya bu tehlikeleri hep konuşur durur fakat etkin bir tedbir alınamadığı da bütün çıplaklığı ile ortada. Yenilenebilir enerji konusu gündemde ama yine de yeterli değil. Biyoçeşitlilikse azalmaya devam ediyor. Isınma durdurulamadığında bilim dünyası nelerle karşılaşacağımızın altını her fırsatta çize çize bizlere ulaştırıyor fakat kapitalist sistemin gücü bütün bu yönde gelişmelerin önünde engel. Sistem sadece kasasını doldurmayı düşündüğü için aşırı üretim ve aşırı tüketime devam ediliyor sonuçları ise insanlığa yaşam tehdidi olarak dönüyor.
Glasgow’da iklim değişikliği ile ilgili bir toplantı yapılacak. Ancak bu toplantıda etkili olan ülkeler dünyamızın kirletilmesinden tutalım da iklim değişikliklerine kadar sorumluları onlar. Bu yüzden de beklenen sonucun çıkmayacağını şimdiden söyleyebiliriz. Geriye bir tek ülkelerin kamuoylarının yöneticilere baskısı kalıyor ki eğer bu yöntem yeterli olsaydı şimdiye kadar bazı etkili adımların da atılacağını görecektik fakat şimdilik bunu göremiyoruz.
Şimdi gelişmiş kapitalist ülkelerden beklenen şeyleri yazıp sizin kafasını şişirecek değiliz. 2050 yılında sera gazı emisyonlarının sıfırlanması gerekiyor da bu nasıl olacak kestiremiyoruz. Çünkü kapitalist dünya en çok kirleten ve havaya sera gazı veren ülkeler olduğuna göre peşin peşin bir şey söylemek zor. Ancak bu işin de buradan açıkça söylüyoruz ki panzehiri sosyalizmdir.
Sosyalizm ancak ve ancak tehlike olarak işaret edilen şeylerin ortadan kaldırılması için kapitalist sistemin karşısında tek seçenektir.
İşte bu gerçeği asla gözden ırak tutmayacağız.