Yazan: Turgut Koçak 20 Temmuz 2022
Harika yaşıyoruz harika. Evimizde yiyeceğimiz içeceğimiz olmasa kaynamasa da tenceremiz bir önemi yok. Harika yaşıyoruz harika. Sıcaklar arttı, kapıyı, pencereyi açtık. Elektrikler kapalı, klimaları çalıştırmıyoruz. Serin geçiyor Temmuz.
Harika yaşıyoruz harika. Işığımız televizyon ışığı, bütün elektrikli ev aletlerinin fişini çektik. Az yakıyoruz ocağı. Yarım dolu, az dolu tüp peşine düşmüş, kaynatamaz olmuşuz çorbayı. Süt, yumurta, peynir, bal, reçel derken yavan yaşık kurmak zorunda kalmışız sofrayı. Harika yaşıyoruz harika!
Yol paraları artmış, ne yakına ne de uzağa gidemez olmuşuz. Zor çıkıyoruz kapı dışarı. Halimize şükretmemiz istense de, anımsatılsa da vicdansızlığımız kabulleniyoruz ağalar, beyler, kuş sütünden sofra düzen hatunlar suçluluğumuzu.
Bakkaldı, marketti derken semt pazarlarına da çıkamaz olmuşuz. Uzaktan seyrediyoruz artık patlıcanı, biberi, domatesi, hıyarı, patatesi kuru soğanı. Harika yaşıyoruz harika! Geçip gidiyoruz tezgâhların önünden biz değil, bizi seyrediyor meyvelerin cümlesi. Pazarcıların sesini de duyamaz olduk, hepsinin elleri ceplerinde arkamızdan bakıp duruyorlar. Biliyoruz onlar da kırıp dökmek istiyorlar tezgâhlarını. Harika yaşıyoruz harika!
İstesek de evlerimizin içinde duramıyoruz, parklara zor atıyoruz biz ihtiyarlar kendimizi. Öyle suskunuz ki artık neredeydi o eski günler diyecek halimizde yok. Simitçi çocuk “Simiiit” diye geçiyor önümüzden. Cebimizi yokluyoruz, bozuk iki liradan başka paramız yok, simit alıp simitçi çocuğu bile sevindiremiyoruz. Bütün gün parkta aç oturup eve şekeri çıkmış olarak dönüyoruz. Ah bu emeklilik ah diye bile ilenemiyoruz. Sesimizi rüzgâr alıp götürüyor. Kalıveriyoruz sessizliğimizle ikimiz… Harika yaşıyoruz harika!
İniyoruz şehire. Aklımıza getirmemeye çalışarak dolaşıyoruz işsizliğimizi. Arabalar geçiyor, dolup taşıyor caddeler sokaklar. Vitrinlere bakıyoruz, vitrinler rengârenk. Hayal giyinip hayal çıkıyoruz mağazalardan. Üstümüz başımız eprimiş, rengi solmuş rengi solmuş gömleğimizin. Dişimizi sıkıyoruz, bir başka zamana erteliyoruz isteğimizi. Sonra acıkıyoruz, sayıyoruz cebimizdeki parayı. Paramız ancak bir simide yetiyor. Gidip bir parkın en ıssız yerine oturuyoruz. Issız ıssız söyleşiyoruz içimizdeki zor zapt ettiğimiz benzerimizle. Harika yaşıyoruz harika!
Yine ormanlar yanıyor. Kurt, kuş, börtü, böcek yanıyor. Keyfimiz kaçmış biz de yanıyoruz. Yetkililer öyle diyor. Hemen söndürme çalışmaları başlamış, hemen soğutuluyor yanan ormanın ve toprağın ciğeri. İçimiz yanıyor içimiz. Yeni rant kapıları açılıyor işini bilene. Yarım yanmış, biraz yanmış, hiç yanmamış ağaçlar kesilip kesilip istiflenmiş. Felaketimizden bile para kazanıyor birileri. Harika yaşıyoruz harika!
Göller kurumuş, ırmaklar akmaz olmuş. Terk etmiş su kuşları yuvalarını. Her yerde talan, her yerde yalan var. “ÖNCE VATAN DİYORSAN ÇAĞRIM SANA” diyor birileri. Toprağın karnı yarılmış, toprağın ta yüreğinde kocaman yaralar açılmış. Maden işletiyor birileri, altın çıkarıp suyumuzu, toprağımızı zehirliyor birileri. Üstelik jandarmalar da bu adamlara korucu yapılmış, çekip vurmak istiyorlar bizim gibileri. Harika yaşıyoruz harika!
Kaç gündür boş laflar dinleye dinleye bir hal olmuşuz. Kimisi darbeyi önlemiş kimisi anasını ağlattığı demokrasiyi kurtarmış. Demokrasi var da madem niye feshedilmiş İstanbul sözleşmesi. Demokrasi var da madem neden bir kişinin iki dudağının ağzında her karar niye geçmiyor bizim hükmümüz? Sürtük, çürük, rezil sözleriyle üstümüze gelen kim, kimdir bizi susturmak isteyen!
Kötü yaşıyoruz kötü!
İyi yaşayacağımız günler var!..
Ama bilinsin ki bundan böyle sosyalizm var, sosyalizmi sonuna kadar savunan bileği bükülmez, sözünden dönmez TÜRKİYE SOSYALİST İŞÇİ PARTİSİ var.