Yazan: Turgut Koçak 17 Ağustos 2015
Recep Tayyip Erdoğan keklik uçura ve sistemin değiştiğini söyleyedursun, hemen her gün beş-on eve ateş düşüyor. Bunlar bir şey değil, PKK birçok yerde sokağa çıkma yasağı ilan edip özerklik ilan ettiğini açıklıyor. Bu yüzden de çatışmalar giderek hız kazanıyor ve ölen ve yaralananların sayısı ise hızla artıyor. Yakınlarını yitiren ailelerin içi yanarken devlet ise alışılmış törenlerle durmadan şişirme sözler ederek sözüm ona insanları gaza getirmeye devam ediyor.
Bütün bu yaşanan acıların sebebi de AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan olduğu halde cenaze törenlerinde bunlara başköşe ayrılıp propagandif konuşmalar yapmalarına izin veriliyor. Cenaze tören alanlarında AKP amblemleri ve Recep Tayyip’in resimleri asılıyor. Dün Trabzon’da Komser Çamur’un cenazesinde bir konuşma yapan Recep Tayyip Erdoğan şaka gibi bir konuşma yapıp şunları kolaylıkla söyleyebiliyor:
“Ne mutlu onun ailesine, ne mutlu onun yakınlarına.”
İşte böyledir. Böylesi mutluluğu hiçbir zaman yaşamak istemeyenler başkalarının üzerinden ahkam kesmeye gelince maşallahları var şahin kesiliyorlar. Gerçekten de yaşamını yitirenlerin ailelerini bu ölüm bu kadar mutlu ediyorsa sizler niçin bu mutluluğu tatmak gibi hiçbir girişimde bulunmuyorsunuz öyleyse?
Sizler sistemin en karanlık politikacısınız. Bugüne kadar izlediğiniz politikalar yüzünden ülke çamura saplanmıştır. Ülkemizin insanları canlarından olmaktadırlar. Her ne hikmetse, bütün bunlara sebep olan siz olduğunuz halde bir kez olsun özeleştiri yapmak gereği bile duymaksızın ortalıkta gezinmeyi hüner sayıyor, bol keseden atıp tutuyorsunuz.
Neymiş efendim?
Siz başkan olacakmışsınız, partiniz AKP de yeniden iktidar. Salt bunun için ortalığı birbirine katan sizsiniz. Çünkü ortalık birbirine girecek, sizlere de nasıl vatanseverlik yaptığınızı göstermek fırsatı doğacak. Böylece de milliyetçilerin oyunu alıp değişti dediğiniz sisteme yasal kılıf geçirmiş olacaksınız. Bugüne kadar partinizin ve sizin izlediğiniz politikaları bu ülkenin halkı unutmuşsa eğer, yaşadıklarını da hak ediyorlar demektir. Sizin iktidarınız değil miydi emperyalist güçlerle bir olup ta Libya’dan Afganistan’a kadar kan dökülmesini sağlayıp bugünkü içinde bulunulan çıkmaza imza atan?
Emperyalistler, başta da Almanya PKK’ya ağır silahlar vermişlermiş de, bugün kullanılan roketatarlar onlarınmış da falan filan yazıp duruyor yandaş paçavra gazetelerinizde. Emperyalistlerin patriot füzelerinin yerleştirilmesi için az mı göbek çatlattınız? Sizleri eleştirenleri gaza boğup sokaklarda polise az mı dövdürttünüz de şimdi kalkmış yok PKK’nın kullandığı roketatarlar Almanlarınmış da falan filan diye sızlanıp duruyorsunuz?
Doğu ve Güneydoğu’da PKK özerlik ilan etsin, her gün cenazelerin gelmesi devam etsin, siz de salt hırsınız için seçimin yenilenmesi derdine düşün. Düşün ki, seçimleri kaybedip halka bu zulüm yaptığınız için burunlarınız biraz daha sürtülsün. Yok, seçimi yine mi yitirdiniz, ne gam tekrar yenilersiniz olur biter. Yine mi kazanamadınız, eee artık o da şansınıza, daha fazla burnunuz sürtülürse, ne bileyim belki, bu ülke de, bu ülkenin halkı da sizlerden kurtulmuş olur.
Bazıları unutabilir. Ancak kimse cenazelere geçmişte tepki geldikçe sizin şu tepkilerinizi unutmuş değildir. Siz, canını yitiren askerlere “kelle” dediniz. Hızınızı alamayıp “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” dediniz. Şimdi ise asker ve polisleri salt politik hırslarınız için ölüme sürüyorsunuz. Sonra da çıkmışsınız yaşamını yitiren asker ve polislerin ölüleri üzerinden prim toplamayı umuyorsunuz.
Soruyoruz; sizin bu hırslarınız için daha kaç cenaze gelecek ve kaç eve ateş düşecektir?
Cevabınız var mı?
Varsa buyurun cevabınızı bekliyor bu ülke ve bu ülkenin insanları…