İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?

Yazan: Turgut Koçak 29 Eylül 2022

Bizler biliyoruz ki İyi Parti MHP’den koparak kurulmuş olan bir partidir. Bu parti eğer sadece MHP’den kopanlarla politikaya devam etmeye karar vermiş olsaydı oy yüzdesi yüzde 1’i bile bulmazdı. Çünkü politikada kalanlar bugüne hiçbir zaman ana gövdeden ayrılan yeni yapılar olmamıştır. Eğer öyle olsaydı Ecevit’in DSP’si bugün varlığını gösterir adı var kendisi yok olmazdı. Yine Muharrem İnce’nin Memleket Partisi onca iddia ile kurulduğu halde daha seçimlere bile girmeden buhar olup gitmezdi. Sarıgül hareketi zaten bir şey değildi fakat arkasında olan güçleri de hesaba katarsak hiç değil adından söz ettiren parti konumuna gelirdi.

Ancak MHP’den kopanlar başlangıçta MHP’nin önemli sayacağımız kişileri olsa da hiçbir zaman MHP’nin önüne geçecek bir güce erişemezlerdi. Evet, İyi Parti’nin başlangıçta belkemiğini oluşturanlar ülkücü kökenliydi ama MHP varken hiçbir şekilde de MHP’nin yerini alacak bir güce ulaşmasının olanağı yoktu. Bu partinin kitleselleşmesi topluma verdiği merkez sağ parti olma iletisi nedeniyledir ki kendinden söz ettirir hale geldi. O güne kadar çeşitli sağ partilerde varlık gösteren Demirel geleneğinden gelen kimseler İyi Parti’ye gelip girdiler ve böylece de İyi Parti’de bir canlılık gözlemlendi. Yine de İyi Parti seçimlerde CHP ile ittifak yapmamış olsaydı parlamentoda grup kurma şansını bile elde edemezdi.

İyi Parti’nin kuruluşundan günümüze kadar ülkücü damardan olanlar her fırsatta İyi Parti’nin ayağına dolandılar. MHP anlayışı ile politika yaptıkları için şovence politikalarını her fırsatta yinelemekten geri durmadılar. Hatta bu yüzden bazıları ayrıldı ve Ümit Özdağ’ın başını çektiği Zafer Partisi’ni kurdu. Özdağ gibilerinin halka verecek bir iletisi olmadığı için bir iki şoven söz edip kendinden söz ettirebilir kamuoyunda hemen oylarını yükselten parti konumunu elde edebilirdi Özdağ’da öyle yaptı ve Birdenbire birçok çevre Özdağ’dan söz edince Özdağ’da öyle havaya kapıldı ki Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına kadar bile vardırdı işi. S. Soylu ile dalaşmasını önemsemiyoruz bile. Yine Ümit Özdağ Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilirse iç savaş çıkacağını bile söyleyen tipik faşist ağzıyla konuşan kişidir ki bu kafayı anlamakta biraz düşündüğümüzde anlamamız zor değil.

Dolayısı ile Tıpkı Ümit Özdağ gibi İyi Parti’de MHP kökenli çok kişi var. Bunlar ne konuşurlarsa, nereden bakarlarsa milliyetçi ve şoven ayarlarla konuştukları için İyi Parti içinde sık sık sıkıntılar yaşandı, yaşanıyor. Bu sıkıntıların Akşener’in son Haber Türk’teki Altaylı’nın programı ile su yüzüne çıkması ise Akşener için gerçekten de en şanssız çıkış olmuştur. Ki eğer böyle giderse Akşener merkez sağ parti olma hayalini rafa kaldırmak zorundadır. Bu yüzden de yaşayacağı son ise halkın Akşener’i ve partisini cezalandırmasıyla bu serüvende bitmiş olacaktır.

Çok değil programa çıkmadan önce Aşener’in Kılıçdaroğlu ve alisi ile ilgili söyledikleri var bir de Haber Türk’teki birilerine vermek istediği ama fazlasıyla ileri gittiği konuşmaları var. Bu konuşmasından can alıcı olanları alıntılayalım.

“6’lı Masa’nın noter olma görevi yok”

“Bizim borcumuz yok; çünkü eğer borç vardıysa biz 31 Mart’ta ödedik, hatta alacaklı hale döndük. Biz hiçbir belediyede, koskoca İstanbul Belediyesi’nde 2 genel müdür, 2 genel müdür yardımcısı haricinde bir şeyimiz yok.”

“HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz. Bu hassasiyetimiz devam edecek. Parti yetkilileri konuyla ilgili, parti hassasiyetleriyle ilgili gerekli açıklamalar yaptı”

Öteden beri sağ partiler alışkanlıklarını sürdürüyorlar. Devlet, istiyorlar ki kendilerinin dışında kimse tarafından yönetilmesin. Bir de uydurdukları bir şey var bu ülkenin yüzde 70’sağ partilerden yana. Bunun böyle olmadığı biline biline toplum bu yaklaşıma koşullandırılıyor. Ayrıca sağ partilerin burjuva demokrasisi konusunda bile sınırları var. Ne istiyorlarsa sermaye için istiyorlar. Bu yüzden de sık sık aman istikrar bozulmasın sözleri ağızlarından düşmüyor.

İşi o kadar ileri götürmüş durumdalar ki CHP’nin içinden bir Cumhurbaşkanı adayına bile katlanamıyorlar. Tutturmuşlar bir seçilecek biri aday olsun sözü bu yaklaşımla her şeyi kapatabileceklerini sanıyorlar da amaçları salt kurulu düzene bir şey olmasın da tek anlamına gelen bir yaklaşım içindeler.

6’lı masa kazanır ya da kaybeder bizi ırgalamaz anlayışı taşımıyoruz fakat sağdan gelen densizliklere de doğrusu katlanmanın bizim için olanağı yok. Diyelim ki İyi Parti 6’lı masayı bozdu. Kazancı ne olur? Bizce koskocaman bir hiç. Halk bu partiyi cezalandırır yüzde 1 oy oranına alır kitler. Daha da ileri giderek bir şey söylemek istiyorum bu partiden gelecek bir masayı devirme hareketi ile birlikte elinde seçimlerden önce kaç milletvekili kalır onu da bilemem. Çünkü kimin nereye gideceği ile ilgili o kadar çok duyumumuz var ki İyi Parti Teke Tek’te ki Akşener’in açıkladığı bir anlayışla ve de bu anlayışı daha da pekiştirerek politikaya devam ederse ektiği rüzgârdır, biçeceği de fırtına bile değil kesinlikle tufandır.