Yazan: Turgut Koçak 1 Mart 2014
Öğreniyoruz ki, Reza Zarrab ve iki bakan çocuğu ile birlikte toplam 5 kişi serbest bırakılmış. Böylece içerde 17 Aralık operasyonu sonrasında tutuklanan hiç tutuklu kalmamış oldu. Bu olayın arkasından toplumun çeşitli kesimlerinden tepkiler yağar büyük bir şok yaşanırken, sözümona Adalet Bakanı koltuğunda oturan zatı muhterem hazretleri Bekir Bozdağ, “yargının işine karışılmaz” şeklinde sorulan sorulara yanıt verirken, daha dün oğlu ile konuşma kayıtları internete düşen Başbakan muhteremleri de “adalet yerini buldu, zaten bekliyordum” şeklinde görüşünü dile getirdi.
Diğer bazı tepkileri de vererek kısa bir yorumla yazımı bitireceğim. Zira iş bu noktaya geldiyse artık konuşmanın da, yazmanın da bir anlamı kalmamıştır.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yargının kararıdır. Tutuklama ve tahliye kararları mahkemelerin takdirinde olan bir konudur. Soruşturma devam ettiği için şu aşamada birşey söylemem uygun olmaz” dedi.
NAZLICAN ÖZKAN (Tutuklu gazeteci Tuncay Özkan’ın kızı): Babamın yüzüne bakacak gönüllü arıyorum
Tahliye haberini aldım. Yarın benim yerime Silivri’ye gidip 6 yıldır suçunu soran ve cevap alamayan babamın yüzüne bakacak gönüllü arıyorum.
Ertuğrul Günay Dün, TBMM’de yaptığım basın toplantısında yolsuzluk soruşturmalarının önünü kesmek için hukuk devletine darbe yapıldığını söylemiştim!
27Şubat, Hukuka Darbe olarak tarihe geçecek. Yolsuzluk fezlekeleri 70 gün TBMM’ye gelmez, muhalefet bile konuyu unutursa olacağı da budur! “Milyonlar çalan en yüksek mevkilerde Birkaç kuruş götüren zavallılar müebbette” demiş ya Ziya Paşa; demek tarih tekerrür ediyor…
GÜRSEL TEKİN (CHP Genel Başkan Yardımcısı) Geçtiğimiz günlerde büyük olasılıkla 25 Şubat’ta serbest bırakilacaklar demiştim.
UMUT ORAN (CHP Genel Başkan Yardımcısı) Hukuk bu 5 kişinin önüne yatırılmıştır. Bugünden sonra yürütmenin başı yargı önüne çıksa da sonuç değişmez. İçi boş iddianameler aklayacaktır.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (CHP Milletvekili) Sıfırlandık…Bakan çocukları ve Rıza Zarrab tahliye edildi.Türkiye isyan ediyor: Baklava çalan çocuğun suçu neydi?
SEZGİN TANRIKULU Başbakanlığın Çağlayan Adliye Şube Müdürlüğü HSYK yasasının yürürlüğe girmesinin hemen ardından aldığı tahliye talimatlarını yerine getirdi.
LÜTFÜ TÜRKKAN 26 Şubat’ta tahliyelerin olacağını yazmıştık. İki gün gecikti tahliyeler.
AYTUN ÇIRAY Zarrab ve bakanların çocuklarının bırakılması suç ikrarıdır.
İREM ÇİÇEK Bakan çocukları ve Reza Zarrab’ı serbest bırakan mahkemeler sahte belgeler ile yıllarca masum insanları tutsak tutuyor!
FAZIL SAY 2 bakan oğlu ve Reza Zerrab tahliye edilmiş. Milyarlar filan.
Retweet’den 10 ay hapis cezası yemiş birine bunu anlatmanız kolay değilse de…
AHMET ŞIK Polis, yargı operasyonu tamamlandı. Bu da tahliye gerekçelerinden birisi: “Atılı suçların şüpheliler lehine değişme ihtimali”
Bilindiği gibi 3. Sulh Ceza Mahkemesi yargıcı Metin Çelik yıllık izne ayrılmışta, yerine bakan İslam Çiçek bu mahkemede nöbetçi olarak görev almışta, daha önce Beyoğlu Adliyesi’nde görev yapan İslam Çiçek bir süreden beri İstanbul Adliyesi’nde görev yapıyormuşta, muşta, muşta…
İşi özü tabiki de bu değil. İşin özü sözü geçen sanıkların bilerek, isteyerek, planlanarak serbest bırakılmasıdır. Bu irade de ne bu davada görev alan savcıların ne de yargıçların iradesidir. Bu irade doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesidir. Öyle ki, suçlamaların bütün okları son telefon konuşmalarıyla doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ı işaret etmektedir. “Ne yapmışsam Başbakan’ın isteği ve bilgisi dahilinde yaptım, istifa edilmesi gerekiyorsa Başbakan’ın da istifa etmesi gerekir” diyen eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın da söylediklerini unutmamak gerek.
Bir düşünün; eski İçişleri Bakanı Reza Zarrab’a ne diyor; “önüne yatarım.” Böylesine AKP iktidarı için önemli olan birinin içerde uzun süre tutulamayacağını anlamak için akıl küpü olmak gerekmiyor. Maazallah adamın bu duruma canı sıkılır bir konuşursa neler olmaz ki? İktidar da bunu iyi bildiği için gereğini yaptı ve hem 17 Aralık operasyonunda tutuklananları kurtardı hem de o günden günümüze kadar operasyonlarda elde edilen ne kadar kanıt varsa karartıp yok etti.
Neymiş efendim; adalet yerini bulmuşmuş, zaten zatı muhterem bu sonucu bekliyormuş. İnsanın kanı donuyor. Böyle bir yüz kimde olabilir? Bir gösteri yürüyüşünde gözaltına alınıp birkaç yıl yatan kimselerin olduğu bir ülkede siz milyar dolarlık yolsuzluklardan söz ediyorsunuz ve üstelik ortalığa saçılmış saman saçkı gibi dolarların Euroların sanıkları 70 gün ancak içerde tutulabiliyor. Bir de bakmışsınız ki, sanıklar salıverilmiş. Evinde ayakkabı kutularında 4,5 milyon dolar bulunan Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan bu paraları İmam Hatip Okulları için kullanacakmış. Ne kadar masumane değil mi? Gerçi Başbakan söyledi. Kayıtı kuyutu tutulsa iyi olurmuş ya, tutulmamış da olsa bu paranın ne olduğu nasıl bir hayır hasenat işine harcanacağı belliymiş.
İşte çürüme!
Hepinize yuh olsun.
Siz yıllarca bizleri eften püften şeylerle yargılayarak yıllarımızı yiyip yaşamımızı kararttınız.
Şimdi sizler yöneticisiniz öyle mi?
Gücünü Yüce Türk Milletinden alan yargıçlarsınız öyle mi?
Takke düştü, kel göründü.
Gücünüzü kimden aldığınız da belli oldu.
Ama unutmayın, güç aldığınız dağlara karlar yağacak hem de kısa bir süre sonra…