İŞTE AKP İKTİDARI İŞTE YAPIP ETTİKLERİ

Yazan: Turgut Koçak 21 Ekim 2021

Dünyanın bütün sağcı ve faşizan görüşlere sahip partileri ve o partinin başındakiler birbirlerine benzer. Bildiğiniz gibi Yunanistan’da Başbakan Miçotakis Amerika’ya ülkesinde bir sürü üs kurma olanağı verdi.

Fransa ile askeri anlaşmalar imzaladı. Kime karşı? Tabi ki de Türkiye’ye karşı. Miçotakis, Kıbrıs Rum lideri ve Mısır Başkanı Bir araya gelmişler ve ağız birliği edip Türkiye’yi Doğu Akdeniz’deki politikaları nedeniyle kınamışlar. Neyse bu tavır çoğunca da AKP ve saray iktidarının işe yaramaz dış politikasından kaynaklanıyor ama işin asıl özü şu: Miçotakis önümüzdeki seçimleri kazanmak için Yunan halkına vereceği tıpkı bizdekiler gibi bir şeyi olmadığı için politikasını aşırı milliyetçilik üzerinden Türkiye karşıtı olarak yürütecek. Bu ne kazandırır diye sormayın Yunanistan ve bizim gibi ülkelerde halkın anası biraz da böylesi politikalar yüzünden ağlatılıyor tabi ki de prim de topluyor.

Bu tutum karşısında Türkiye’den de bir açıklama gelmiş. Bu açıklamaya göre Mısır lideri Sisi ittifak ve işbirliği için yanlış yerde bulunuyor deniliyor. İyi de bugüne kadar sizler Mısır’da olup bitenleri izlemeniz yerine Mursi’yi desteklemek için ter ter tepinmiyor muydunuz? Sizlerin İslam Kardeşler yanlısı politikanız gözlerinizi kör etmemiş miydi şimdi ne oldu da Sisi’ye yanlış bir yerde bulunduğunu söyleyebiliyorsunuz? Bu ortamı yaratan siz değil misiniz?

Yanlışmış iyi de 10 yıldır kendinizin durduğu yerin niye yanlış mı doğru mu olduğunun muhasebesini yapmıyorsunuz? Dış politika başkalarının iç işlerine karışarak mı yürütülür? Siz neden Mısır’ın iç işlerine karışmanın da ötesine geçerek Rabia bayrağı sallayıp durdunuz? Sisi’yi katillikle suçlayıp meydan meydan Rabia işareti yaparak dolaşan Recep Tayyip Erdoğan değil miydi? Siz değil miydiniz Rabia işareti ile miting meydanlarında bir sağa bir sola sallanıp duran? Şimdi kalkmışsınız ilişkileri düzeltme çabasındasınız da bu konuyu bile elinize yüzünüze bulaştırarak yapıyorsunuz. Olması gerekenin yerine mış gibi yapıp durarak ne kazanacağınızı sanıyorsunuz? AKP ve saray iktidarı iş başına geldiği günden beri izlediği dış politikada çuvalladıysa, şimdi bunu üstelik de düzeltmek için bile inandırıcı adımlar atmıyorsa elin adamına; “Mısır lideri Sisi, ittifak ve işbirliği için yanlış yerde bulunuyor” denilerek yanlışlık düzeltilebilir mi?

Aman efendim bizim ülkemizde hukuk var mı yok mu herkes biliyor da Kavala ve Selahattin Demirtaş ile ilgili 10 ülke elçileri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamasını ve serbest bırakılmalarını istemişler. Bunun üzerine bu 10 ülkenin elçileri Dışişleri’ne çağrılıp uyarılmışlar. Uyarı şöyle:

“teamüllere aykırı.. bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki süreçle ilgili bu hadsiz açıklama kabul edilemezdir, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamaların reddedileceğine..”

Vay be gülsek mi ağlasak mı bilemedik. Ortada gerçekten de hukuk ve hukuka uyan bağımsız bir yargı olur da bizler de kalkar o zaman böylesi hadsizlik yapılırsa iktidara bravo deriz demesine de sözünü ettiğimiz şeylerin hiçbirisi yok ki. Bizim ülkemizde mi hukukun siyasallaşıp siyasallaşmamasından söz ediliyor. Bu olup bitenlere bu kadar mı kendinizi kapattınız? Dünya alem biliyor ki birçok dava en tepeden verilen emirlerle açılıyor ve yargıçları da bu anlayışla davranıp karar veriyorlar. Bunu sağır sultan bile biliyor da siz mi uyanıklığa yatıyorsunuz anlamadık gitti. Hangi yargıdan söz ediyorsunuz? Trump rahip için kalkıp tehdit savurur savurmaz rahip serbest bırakılmadı mı? Sonra Kavala için Gezi’yi bilmem ne etti denilerek dava açılmadı mı? Bu dava yüzünden üç yıldan fazla zamandır içerde değil miydi? Kanıt yetersizliğinden bırakılınca niye cezaevi kapısında uydurma bir 15 Temmuz davası bahane edilip geri içeri alınmadı mı? Bizim işimiz Kavala’yı savunmak değil de yeminle komiksiniz komik…

Hiç bağımsız mahkeme Erdoğan’ın dediği gibi bir manevraya alet olur da adam mı bırakır. Bırakmış işte gördüğünüz gibi. Bu manevrayı son dakika Erdoğan görmüş de müdahale edip duruma el koyup yallah Kavala’nın gerisin geri içeri yollanmasını sağlamış. Vallahi diyecek söz bulamıyoruz. Şu bizdeki siyasallaşmamış ve bağımsız mahkemelerin haline bakın bir. Kavala hakkında bir Gezi ikincisi de 15 Temmuz suçlamasıyla dava açılmamış mıydı? Geziden kantı yokluğundan aklanırken 15 Temmuz suçlamasından da tutuklaması yokken mahkeme nasıl oldu da geriye dönüp tutuklama kararı verdi?

Bu kararın nasıl böyle değiştirildiğini Erdoğan kesin biliyordur, Ya Adalet Bakanı bilmem belki o da biliyordur, ne bileyim belki de perdenin arkasında birileri vardır bilemeyiz ki. Kimsenin ne hukuk taktığı var ne de bu işlerin nasıl yürümesi gerektiğine dair bir özeni. Kabaca insanlar içeri atılıyor, aynı hoyratlıkla tutuklanıyor, aklandı mı ya başka bir suç ekleniyor ya da en üst yargı bile yerine göre harekete geçirilerek iş tamamlanıyor.

Bir konu daha var. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Ankara’yı 30 Kasım tarihine kadar uyarmış ve AİHM’in kararlarının hem Kavala için hem de HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bırakılmasını istemiş aksi takdirde “ihlal prosedürü” uygulayacağını belirtmiş. Biliyorsunuz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kararlarının üye devletler tarafından imzalanıp imzalanmadığını denetlemekle görevli. Türkiye üye mi Evet üye. Oysa kararları tanımıyor. Bilinmez belki de 30 Kasım tarihinden sonra tanır kimbilir?

Bekleyelim göreceğiz.