İŞİNİZ GÜCÜNÜZ SAFSATA

Yazan: Turgut Koçak 19 Kasım 2014

Recep Tayyip Erdoğan Ankara’da 155 eğitim tesisinin açılışında yine sallama salvolarına devam etti. Görüşlerini Almanya’da yaşayan Prof. Fuat Sezgin’in yazdığı kitaba dayandırdı. Sonradan bir de baktık ki, bu Profesör de oğlu Bilal’le iyilermiş.

Gerçeği sornarsanız bizi Amerika’yı ilk keşfedenlerin Müslüman olmaları hiç mi hiç gocundurmaz. Aksine bundan övünç duyarız ama sallama feryatlara da gelemeyiz. Ne diyor muhterem haşmetmeapları? “Bunlar atalarımızın İstanbul’u karadan gemileri yüzdürerek aldıklarına da inanmazlar.” Kişi herkesi kendisi gibi sanırmış, bizler bilimi kendimiz için rehber sayarız. Tarihin de çarpıtma onun bunun sallamalarıyla değil nesnel yazılmasını isteriz. Bu yüzden de eğer Amerika’yı ilk Müslümanlar keşfetmiş olsaydı bunun da elde belgeleri bulunsaydı, göğsmüzü gere gere çıkar bu keşfi yapanları överdik. Ancak nesnellikten uzak birilerinin öznelliğine de aldırış edecek değiliz.

Anlaşıldı, muhterem yapılan eleştirilere çok içerlemiş. Bu nedenle de tarihin yeniden yazılması için üniversitelere emir veresiymiş. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bunu da yapar mısınız yaparsınız. Öyle ya 14 Üniversitenin başına getirdiğiniz sözümona bilimden bir haber, özgür düşünmek ve davranmaktan uzak rektörler atadınız. YÖK’ün başına getirdiğiniz kişi de sizin doktorunuz Prof. Yekta Saraç. Niye ıkınıp sıkılıyorsunuz ki verin emri tarihi baştanbaşa değiştirip yeniden yazsınlar. Sizde başka biz özelliğinizle değil de İskenderiye Kütüphanesini yakan Romalı gibi tarihe geçin olup bitsin.

Ama biz anladık, durup dururken niye Amerika’nın keşfini gündeme getirdiğinizi. Çünkü zordasınız Sayın Recep Tayyip Erdoğan zorda. Öyle ya, konuşma tapelerinizin montaj değil bire bir aynı olduğu ortaya çıktı. Yani işin özü devletin başına çöreklenip de nasıl ülkeyi iç ettiğinize dair gerçekleri bu ülke insanları görsün istemiyorsunuz.

Prestij diye diye saraylar diktirip ülkeyi delikli kuruşa muhtaç hale getirdiğiniz de bilinsin istemiyorsunuz tabi. Tıpkı kurduğunuz ekonominin kara deliklerinin bilinmesini istemediğiniz gibi. Ülkeye bir yerlerden milyarlar giriyor ama ne kaydı var ne de kuydu. Biliyorsunuz ki insanlar bu konulara eğilirlerse daha çok açığınız ortaya çıkacak. Bu yüzden de Amerika’nın keşfini ortaya atıverdiniz.

Yanınıza, yörenize doldurmuşsunuz İmam Hatiplileri bir güzel şaşanızın keyfini çıkarıyorsunuz. Sanıyorsunuz ki bu terazi bu sikleti çeker, sizin yaptıklarınız da yanınıza kalır. Hem siz tarihi yeniden yazdıracaksınız da ne olacak? Sanki bu güneşin altında olup bitenleri tersine çevireceğinizi mi sanıyorsunuz? Sizin gibi düşünenlerin öznelliği ile ne söylenirse söylensin, ne yazılırsa yazılsın her zaman olduğu gibi bilimden yana namuslu birileri çıkar yalancının mumu yatsıya kadar yanar diyerek yalan mumunuzu söndürüverir olur biter. İşte o zaman ne yapacaksınız? Biliyoruz kızıyorsunuz, sizinle eğlendiklerini düşünerek cümle cihanı kılıçtan geçirmek için yanıp tutuştuğunuzun da farkındayız. Ama yapmayın, bu duruma kendinizi sokan sizsiniz. Kimse size bu payeyi vermedi vermesine ya onca yandaşınız ve yalakanız size “dünya lideri” dediler ya, işte hiç değil, biraz kendinizi toparlayıp firenleyin de el alem sizi daha fazla tefte koyup çalmasın.

Hem yeminle söylüyorum sizin başınıza ne gelirse sizi yere göğe sığdıramayanlar yüzünden gelecek. O da ne? Yanıbaşınızda Taner Yıldız oturmuş, kızının parmağına boyalı kalemle sizi öven yazılar yazdırmışlar. “Aman Allahım bu ne büyük sevgi” diye çevrenizdekiler anlaşılıyor, sizi de korolarına katmış olacaklar ki, çocuk Habibe Yıldız’ın elini öpmeye kalktınız. Tabi çocukların elleri sevgiyle öpülmeli öpülmeli de çocuğu bu konuma düşürenlerin hallerini de görmemezlikten gelmek olmaz değil mi? Valla ne diyelim, haydi Taner Yıldız yaşını başını almaş adam nasıl davranıyorsa onun bileceği iştir iş olmasına ya, daha şimdiden çocuğu dilim varmıyor ama yalaka kalıbına sokmaya çabalamak niyedir acaba?

Aslına bakarsanız yazacak şey çok. Hangi birine yetişeceğimizi doğrusu bizde şaşırdık. Ne demiş kopya? “Alevilere şaşıyorum niye CHP’yi destekliyorlar” demiş. Sayın Ahmet Davutoğlu asıl biz hilenizi hurdanızı bir kenara koyarsak bunca ipliğiniz pazara çıkmışken nasıl olmaktadır da halk yine de size oy veriyor işte buna da biz şaşırıyoruz. Ama boşverelim bunları nasıl olsa su akacak yolunu bulacak. Siz ve sizin gibilerin de tarihin tekerleğine taş koymalarının bir fayda etmeyeceğini göreceksiniz.

İşiniz gücünüz safsata olduğu için bekleyin şaşanız da iktidarınız da uzun sürmeyecek…

Yazımızı bitirken Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi üniversitelere kimi rektör atadığını da yazalım da bizde böylelikle tarihe bir not düşmüş olalım.

  1. Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Cavit Bircan,

  2. Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Kerim Özdemir,

  3. Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Mahmut Özer,

  4. Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Kemal Çelebi,

  5. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Mustafa Şahin,

  6. Gebze Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Haluk Görgün,

  7. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Mustafa Güden,

  8. Kafkas Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Sami Özcan,

  9. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Durmuş Deveci,

  10. Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Sadettin Hülagü,

  11. Mersin Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Çamsarı,

  12. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Yalçın Karayağız,

  13. Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Hasan Kaya,

  14. Sakarya Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Muzaffer Elmas atandı.