İNSANLIK TARİHİ ÖĞRETİR

Yazan: Turgut Koçak 18 Mart 2021

Bugün Çanakkale Zaferi’nin 106 yıl dönümü. Hiç kuşku yok ki bunca evladını yitirmiş olan bir ülke yönetimi için söylenecek çok söz vardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun sultanlarının ülkeyi ne hale getirdiklerini bilmiyor değiliz. Ayrıca emperyalizmin bu savaşta neyi amaçladığının da altını kalın çizgilerle çizebiliriz fakat bu zafer yine de o dönemde ismi öne çıkan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının gelecekte yazgılarını da belirlemiştir diyebiliriz. Bir önemli nokta da şudur. Çanakkale’nin geçilememiş olması doğal olarak 1917 Büyük Ekim Devrimi’nin zafer kazanmasında da öneminin anımsatılmasını gerekli görürüz.

Bir önemli noktaya daha işaret etmek istiyoruz. 1871 Paris Komünü’nün bugün 106. yıl dönümüdür. Tarih sahnesine çıkan ve iktidarı ele geçiren işçiler ve döneminde baldırıçıplaklar olarak anılanların 71 gün süren iktidarlarıdır aynı zamanda da. Kuşkusuz ders almak isteyenler açısından eksiği ve fazlasıyla Paris Komünü’nden alınacak sayısız dersler vardır fakat biz sadece bir devrimi insanlığa hediye edenleri 106 yıl sonra bir kez daha anıyor, o günlerde büyük bir coşkuyla Paris Sokaklarını doldurup barikatlar kuran ve iktidarı ele geçirenlerin bugün de coşkusunu taşıyoruz. Şimdi gelelim ülkemizin bugününe.

Bugüne kadar çok şey yazıp çok şey söyledik. Ancak dün bir kez daha gördük ki halkın demokratik hakkını kullanarak seçimle milletvekili seçtikleri kimselerin egemenlerce hiçbir hükmünün olmadığını da dünkü mecliste yaşananlarla görmüş olduk. Dün HDP’li Gergerlioğlu’nun mecliste yapılan oylama ile milletvekilliğinin düşürülmüş olmasının ne denli hukuktan uzaklaşıldığının da göstergesi olduğuna parmak basmak isteriz.

Konu ile ilgili olarak HDP Milletvekili Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş ancak Anayasa Mahkemesinin kararı beklenilmeden Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği mecliste düşürülerek bir kez daha iktidarın hukuk tanımazlığı tescillenmiş olarak karşımıza çıktı. 19 yıldır iktidar olan AKP böylece bir ilke de imza atmış oldu. Yani bu iktidar döneminde en çok milletvekilliğini düşüren iktidar olarak tarihe geçmiş oldu.

Her ne kadar birileri çıkım ne yapalım yargı ceza verdi bizler de düşürdük deseler bile işin içyüzünün hiç de öyle olmadığı herkesin malumu. Bu şekilde konuşmaya yargının bağımsızlığını tamamen ortadan kaldıranların hiç ama hiçbir zaman hakları yoktur. 2016 yılında paylaştığı bir twit yüzünden ceza alan Gergerlioğlu, “terör örgütüne bilerek katılma, eylem içinde bulunma, terörü övme ve teşvik etme” suçundan dokunulmazlığı kaldırılmış ve milletvekilliği düşürülmüş değildir. Aldığı ceza süresi ise böylesi bir ağır yaptırımı gerektirmeyecek denli ortadayken bu yönde atılan adımın AKP ve MHP iktidar ortaklığının bir tasarrufu olduğu görülür.

Gerçekler ileri sürüldüğü gibi olmayıp doğrudan HDP ve HDP’nin milletvekili, yönetici ve üyelerine karşı kurulan bir kumpastan ibarettir. Nitekim aynı gün HDP’nin kapatılma davası da gündeme gelmiş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP’ye kapatılma davası açıldığı resmen açıklanmıştır.

Aylardır MHP’nin ve Vatan Partisi gibi şoven yapıların HDP’nin kapatılması için kampanya açtıklarına tanık olduk. MHP her Salı günü yapılan grup toplantısında HDP’nin kapatılmasını gündemde tuttu ve bu yönde sert açıklamalarda bulundu. Ama niyeyse Anayasa Mahkemesi nezdinde kendisi harekete geçmeyip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın dava açmasına ortam hazırladılar. Çünkü bu yönde eleştiriler geldiğinde AKP ve MHP’liler çıkıp bu adımın kendileri ile ilgisinin olmadığını yargının bu işi gerçekleştirdiğini söyleyecekler. HDP’nin kapatılması ile ilgili konu ile AKP aynı düşüncede ya da değil hiç önemi yoktur. Bu yönde atılan adımların her iki partide kesinlikle sorumlusudurlar. Bu yönde iktidardan pek ses gelmiyor denilse de Cumhurbaşkanı İletişi Başkanı Fahrettin Altun’un söylediklerini nereye koyacağız acaba? Tamam, atanmış bir kimsedir ama AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın iradesinin dışında mı bu sözleri etmiştir? Tabi ki de değil.

Bugün AKP tek başına iktidarını yürütecek konumda olmadığı seçimde kazanamayacağı için MHP’nin isteklerine boyun eğiliyor gibi görünülse de MHP’nin ırkçı ve faşizan politikalarına ödün verilerek tabanına da böylece mesaj verilmiş oluyor. Yani zaten demokrasinin kırıntısını bile bırakmamış olan AKP Gergerlioğlu’nun milletvekilliğini düşürmekle önümüzdeki günlere daha tehlikeli adımlar atmak için zemin hazırlıyor. Bir başka deyişle hak, hukuk gözetilmeden ülke yönetilmek isteniyor.

Yargı bitti. Bütün yüksek mahkemeler iktidarın inisiyatifi ile davranır hale getirildi. Kontrol altında tutulan yargı halkın her türlü hak arayışına kapatılmış olup gelecek için tehlikeli bir ortamın doğmasını mayalamaktadır. Bu nedenle de atılan adımlar AKP ve küçük ortağına seçim meçim kazandırmayacaktır. Onlar sertlik politikasıyla ne kadar iktidarda kalırlarsa kar saymaktadırlar.

Uzatmayalım HDP gibi 6-7 milyon oy alan bir patiye karşı kapatılmak da içinde pusu kuranların seçim kazanmaları bile artık olası değilken atılan bu adımlar tam da ülkede yığınların karşı karşıya getirilmesi için bir ortam hazırlamaktan öte bir şey değildir.

Son bir not: Bölgemizde giderek sular ısınacak gibi gözükmektedir. Biden Putin için “Putin katildir” demişse altından nelerin çıkacağının iyi düşünülmesi gerekir. Ki bu sözlerden sonra kızışacak bölgemizdeki durumdan en çok zarar görecek olan kesinlikle ülkemiz olacaktır. Amerika S-400’leri de hep sıcak tuttuğuna göre bodoslamasına her türlü demokratik ortamı zehirleyen bir AKP iktidarının ülkemizin başına ne çoraplar öreceğini böyle giderse düşünmek bile istemiyoruz.

Son söz olarak diyoruz ki HDP’ye kurulan tuzaklardan vazgeçilmelidir.