Yazan: Turgut Koçak 25 Nisan 2014
24 Nisan tarihinde Ermenilere karşı Türklerin soykırım uyguladığı savıyla her yıl çeşitli eylemler gerçekleştirilip açıklamalar yapılır. Ne yazık ki, bu konuda açıklama yapanların hemen tamamına yakını da hız kesmeksizin insanlık suçu işlemeye devam ederler.
Siyaseten soykırımı diyemediği için ne demiş Ermeni tehciri ile ilgili olarak ABD Başkanı Obama sokırım anlamına gelen “Büyük felaket.” Nasıl olmaktadır da ABD gibi bir ülkeye düşmektedir böylesi açıklamalar yapmak. O ABD ki, kurulduğu günden bugüne kadar Kızılderililerden başlayıp Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya ve Suriye’ye karşı işlenen insanlık suçunun bir numaralı suçlusudur. Dünyanın neresinde olursa olsun çıkarılan savaşların da baş aktörü olarak bugüne kadar hep sahnede kalmış kalmaya da devam ediyor. Ne var ki, bütün Amerikan başkanları başka halkları suçlarken kendisine iğne batırmak bile aklına gelmiyor. Yani gücün her şeyi bastıracağını gösteren tartışmasız örnektir Amerika.
Amerika öyledir de peki Avrupa’nın emperyalist ülkelerinin sicili nasıldır dersiniz? İnsanlık tarihi; emperyalistlerin Asya’da, Amerika’da, Güney Amerika’da işlediği işgal ve katliamlarını nasıl yok sabilir ki? Bu ülkelerin bugün geldikleri sözümona çağdaşlık noktasında insanlık suçları işlemekten vazgeçtiklerini gösteren ne gibi bir veri vardır elimizde? NATO’ya üye ülkelerin dünya halkları üzerinde kurdukları baskı, zulüm ve başeğdirme girişimlerini görüp de bu ülkelerle ilgili nesnel davranan kim ya da kimler bir tek olumlu söz bulup da söyleyebilir?
Birinci Paylaşım Savaşı emperyalistlerin çıkardığı bir savaş değilse nedir acaba? Üstelik de bu savaş mazlum ülkelerin paylaşılması savaşı olduğuna göre bu savaşta paylaşılmak istenen toprakların başında Osmanlı toprakları gelmiyor muydu? Savaşın sonuçlarına baktığımız zaman silahsızlandırılan, Orta Anadolu çanağına hapsedilip elinden toprakları ve bağımsızlığı alınmak istenen ülke yoksa adını hiç bilmediğimiz ülke miydi? Emperyalistlerin bu toprakları işgal planının sonucunda yaşananlar gerçekleri anlamamız açısından bize hiç mi bir düşünce vermiyor? Kuşkusuz emperyalistlerin planlayıp çıkardığı savaş sırasında ve devamında kaçınılmaz olarak acı olaylar yaşanmışsa bu suçların birinci suçlusu kim olabilir? Uzun bir tarih diliminde bu topraklarda birlikte yaşamış olan Türkler ve Ermeniler gelinen tarihe kadar birlikte yaşamayı başarırlarken nasıl olmuştur da Birinci Paylaşım Savaşı ile birlikte boğazlaşmaya başlamışlar ve Ermenilerin yaşadığı acı sona varmıştır iş?
Eğer bu acı konuşulacaksa gözü dönmüşlük ruh hali ile konuşulamaz. Yaşanmış olan ve de bu olayları körükleyen bütün aktörlerin adı bir bir ortaya konulmalı ve gelinen noktada Türk ve Ermeni halkını kalıcı bir barışla kucaklaştıracak bir son için yapılmalıdır ne yapılacaksa. Yoksa kim ne açıklama yaparsa yapsın bu açıklamaların insanlığa yararı olmayacaktır.
Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın bize göre ne değeri vardır ne de anlamı. Yoktur, çünkü yaşanan acı o günün nesnelliğine parmak basarak yapılmış değildir. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu girişimi sadece ve sadece dünya çapında sarsılan imajını düzeltmeye yöneliktir o kadar. Hem bu konuda diyelim ki samimidir, bu durumda nasıl olmaktadır da Suriye’de ipten kazıktan kopmuş 100 bine yaklaşan El Kaideci, El Nüsracı halk düşmanlarına destek vermekte ve de Suriye halkının özellikle de Alevi halkın acımasızca katlinde bir numaralı rolün sahibidir?
Bu yüzden de 24 Nisan tarihi her yıl emperyalistlerin siyaseten Türkiye’nin tepesinde sallandırdıkları demoklesinin kılıcından başka bir şey değildir. Üstelik de bu konularda en son açıklama yapacak olan kapitalist ve emperyalist sistemin tepesinde yer alan kimselerdir. Çünkü sanık sandalyesine oturtulacak sanık arıyorsak bu sanıklar bilinmiyor değildir.
Bu nedenle insanlığa karşı suç işleyenleri mahkum edecek olan ve de okları gerçek suçlulara çevirecek olan sadece ve sadece sosyalistlerdir.
Bu konuda konuşmak ne Recep Tayyip Erdoğan’ın, ne Obama’nın ne de Ermeni Diyasporası’nın işidir.
Sonuç olarak o günlerde gelecek ve insanlık, insanlık suçu işleyenlerin kim olduğu konusunda da eksiksiz aydınlanacaklardır.