İNSANLIK DÜŞMANLARI SAHNEDE

Yazan: Turgut Koçak 27 Ağustos 2013

İpten kazıktan kopma, AKP iktidarı destekli ÖSO’cular Suriye’de akıl almaz cinayetler işlediler. Okullara, yerleşim merkezlerine füzeler atıp kıyımlar gerçekleştirdiler. Akla gelmedik işkence yöntemleri ile can alıp tecavüzlere giriştiler. Daha önce de bu insanlık düşmanlarının sarin gazı kullandığı biliniyor. Üstelik Adana’da sarin gazı ile yakalanan ÖSO’cular oldu. Son olarak kullanılan kimyasalın izi de bu insanlık düşmanlarını işaret ediyor. Rusya’nın uzaydan fotoğraflayıp BM’ye sunduğu raporu da unutmayalım.

Bununla birlikte ABD, Fransa, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye her nedense ağız birliği etmişler Esad’ın kimyasal kullandığını, cezalandırılması gerektiğini söylüyorlar. Rize’de konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuyu ele alıyor ve diyor ki bir kişiyi öldürmek insanlığı öldürmektir. Sonra da gelsin Suriye’ye müdahale. Bir kişiyi öldürmek insanlığı öldürmektir diyen insana bakın bir. Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle 5 gencimizi katleden Recep Tayyip Erdoğan’ın polisleri değil miydi? Madem bir kişiyi öldürmek insanlığı öldürmektir, nasıl olmaktadır da bu sözleri söyleyen birinin aklına bu 5 gencimiz gelmiyor?

Bunları söylemenin bile gereği yok. AKP iktidarının ikiyüzlülüğü bütün çıplaklığı ile ortadayken onun bu sözlerini kendinden geçercesine dinleyenlerde de bir şeyler olmalı ki, Sayın Başbakan hâlâ karşısında konuşabileceği insanlar bulabiliyor. Bir insanın terazisi bozulmaya görsün artık doğru tarttığı görülmemiştir. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’da bunlardan biri. Yine ortaya fırladı ve savaş davulları çalıyor. Amerika’dan da böyle bir sinyal alınca keyifle oradan oraya koşuşturmaya başladı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek de mevkidaşlarına mektup göndererek herkesi savaşa iknaya çalışıyor. Sanki dünyada onu önemseyen varmış gibi. Ayrıca kutsal ittifakı oluşturan ülkelerin genelkurmay başkanları da Ürdün de toplanıp Suriye’de içinde çeşitli sorunları konuşacaklarmış. Kendileri sorun olanlar ne zamandan beri sorun konuşma hakkını kendilerinde görüyorlar acaba?

Yalaka ve sülük basın yeniden savaş çığlıklarını gazetelerinde başlıklandırmaya başladılar. Yok, Amerika savaşa karar vermişmiş de, Esad’a bir ders verilmesi gerekiyormuş da, hava destekli bir NATO operasyonunda operasyonun komuta merkezi Türkiye olacakmış da v.s. v.s. İnsan bu tür yaklaşımları okudukça çileden çıkıyor. AKP, Türkiye halkını ne sanıyor; katil mi, yoksa insanlık düşmanı mı? Nasıl olmaktadır da böylesi bir bataklığın içine Türkiye’yi sokmaya kalkıyor? İktidarın bu tutumu karşısında Türkiye halkını yok sayanlar bunu düşündüklerine düşüneceklerine bilmeliler ki, pişman olacaklardır. NATO gibi it sürüsü saldırı ve savaş örgütüne üye olmak bile aşağılık bir durumken bu aşağılık örgütün Libya’ya saldırısına alet edildik sustuk. Şimdi de Suriye’ye saldırısına alet edilmek isteniyoruz yine mi susacağımız düşünülüyor acaba?

Artık konumları ne olursa olsun bu ülkeyi idare edenler bilmeliler ki, halka karşın her istediklerini yapmak gibi bir erkleri yoktur. Daha önce yazılarımızın birçoğunda CHP’nin tutarsızlığına değindik. Özellikle de Suriye konusundaki tutarsızlıklarını anlamak olası değil. Bir parti ki, konu ile içli dışlı milletvekillerini niye daha sağlıklı politika yapmak için çağırıp da konuşmaz. Hatay milletvekilleri ne güne duruyor Sayın Kılıçdaroğlu? Niye ortadaki kışkırtıcı sözlere bakıp BM karar alırsa Suriye’ye karşı gerçekleştirilecek bir operasyonu desteklemekten söz ediyorsun? Libya için de aynı yolu izledin. Türkiye halkının sanıyoruz ki, aklıyla iktidar ve muhalefet bir olmuşsunuz alay ediyorsunuz öyle mi? Hem söyler misiniz durup dururken ABD gezisi nereden çıktı? Yoksa iktidar için size de mi okyanus ötesinden göz kırpıldı? Ülkenin AKP iktidarınca ne hale getirildiğini anlaşılan yeterince göremiyor, aksine AKP iktidarının politikalarına ortak olmaya kalkışıyorsunuz. Afyon/Şuhut’taki şahsınıza gösterilen protestodan da ders almamış olmalısınız ki, bu ülke yurttaşlarının umudunu kırmaya devam ediyorsunuz.

Evet, bugün Suriye’ye karşı savaş ilan etmek isteyen bütün ülkelerin yöneticileri de, yöneticilerine sesini çıkarmayıp destekleyenler de birer insanlık düşmanıdırlar. Kimin kafasında ne olursa olsun, neyi gerekçe yaparsa yapsın bu yönde katilleri yüreklendirenlerin hepsi bu olup biteceklerden sorumludur. Demek Suriye halkı füzelerle, en modern silahlarla NATO tarafından Türkiye komuta merkezi yapılıp vurulacak, sonra da bizler üstümüzden bu kara lekeyi kolaylıkla çıkarıp atabileceğiz öyle mi? İnsanlık ne Afganistan’ı, ne Irak’ı, ne Libya’yı unutmayacağı gibi Türkiye’nin rolünü de yöneticilerini de unutmayacak. Öyleyse bu konuşmaların eyleme dönüşmemesi için Türkiye halkı olarak gerekli tepkimizi göstermeli bize karşın kimsenin iktidar erkini elinde bulundurmaktan kaynaklı nedenlerle suç işlemesine izin vermemeliyiz.

Yarın geç olabilir,

HEMEN!