Yazan: Turgut Koçak 11 Ekim 2014
Recep Tayyip Erdoğan Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin eğitim yılı açılışı ve Trabzon’da yapılan açılış töreninde konuşuyor. Kendisini dinlediğiniz zaman sanırsınız ki bir partinin genel başkanıdır ve de bir genel başkan sıfatı ile konuşmaktadır. Konuşmasında özellikle CHP’ye çatarken HDP’yi de unutmuyor. Çankaya koltuğunda oturan bir muhteremin bu şekilde konuşması ülkemizin pek çok aydınına dil ısırtıyor. Bizler adı geçen muhteremin ne zihniyette olduğunu bildiğimiz için doğrusu hiç şaşırmıyoruz. Bir ara ne söylediğinin kendisi de farkına varmış olmalı ki, söyledikleri sözlerin bulunduğu makamla çeliştiğini dile getirir gibi yaparak konuşmasına aynı minvalde devam ediyor.
Bizler milyonlarca lira harcanarak Atatürk Orman Çiftliği’nde yaptırılan “Aksaray"a bildiğiniz gibi cepheden karşı çıkanlardanız. Çünkü ülkemiz geniş emekçi yığınları yiyecek ekmeğe muhtaçken bu muhteremlerin ne debdebesine ne de şaşasına alışıp görmezlikten gelmemiz olası değildir. Bununla birlikte dün muhterem konuşurken düşündüm ki, bir an önce Çankaya’dan “Aksaray"a taşınmalı muhterem halkı temsil ediyorum diye daha fazla Çankaya’da kalmamalıdır. Burjuva demokrasisine bile inanmayan, kendisini padişahmış gibi duyumsayan birini zaten biz de Cumhurbaşkanı değil, padişahmış gibi görmekteyiz. Madem böyledir, muhterem de istediği gibi konuşup istediği gibi alahey bir yaşam sürmelidir ki, benzerlerinin sonu gibi bir sona bir an önce ulaşmalıdır. Diktatör miktatör diyeceğiz ama padişahlar için böylesi bir sıfat öteden beri zaten yerinde görülmektedir.
Bu sözlerden sonra diyeceklerime geçebilirim. Muhterem bayram içinde Suriye’li maltecilere bir konuştu bütün Türkiye birbirine girdi. Sonuç ortada. 38 ölü, binlerce işyerinin yakılıp yıkılması ve de onca verilen zarar ziyan. Yaralılar da cabası. Daha olacaklar da böyle giderse diyebiliriz ki gerisin geride.
Türkiye’yi bugünkü koşullara kim getirdi? AKP iktidarı. Bu iktidarın başında kim vardı? Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi kim var? Çankaya’da Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık koltuğunda ise Ahmet Davutoğlu. İşte şu an içinde yaşadığımız korkunç sorunları da bu muhteremler çözecekler öyle mi? Ne yazık ki evet.
Söylüyorum; bu zihniyet ülke sorunlarını değil çözmek, kısa sürede daha da içinden çıkılmaz hale getirir ve göreceksiniz Türkiye kimsenin aklının alamayacağı büyüklükte bedeller ödemek zorunda kalır.
Nasıl diye soruyorsanız söyleyelim. Amerika ile Türkiye şu IŞİD denilen insan kasabı örgütü halletmek için anlaşmışlar mı? Öyle görünüyor, anlaşmışlar. Peki, bize bu anlaşmadan yansıyan ilk bilgi ne oldu? Amerikan askerleri Türkiye topraklarına gelecekmiş. Alalacele bu kuvvetlerin TSK’nın komutasında olacağı da ihmal edilmemiş. Niye böyle bir şeye başvuruldu diye düşündüm ve de bir sonuca vardım. Sonuç şu: Bildiğiniz gibi bizler kolay kanarız. Hani şu Kürecik’teki radara ve Türkiye’yede Suriye’ye karşı konuşlandırılan patriyot füzelerine kimin komuta edeceği gündeme geldiydi de AKP yöneticileri “biz komuta edeceğiz” diye hop oturup hop kalktıydı ya, sonucu ne oldu peki? Fasafiso. Elinoğlu değil komuta ettirmek TSK görevlilerini yanlarına bile yaklaştırmıyor. Şimdi de aynı masal. Biz komuta edecekmişiz de, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel Amerika’ya çağrılan ortakların genelkurmay başkanları arasında yer almayacakmış da, daha düşük rütbeli bir subayla temsil edilecekmiş. Yani TSK’nın başı Amerika’ya böylelikle hıı anlamına gelen bir mesaj veresiymiş de. falan filan.
Şimdi soralım, Türkiye’ye gelecek Amerikan askerleri ne yapacaklarmış? 2000 kadar Beşar Esad’a karşı ılımlı İslam mensubunu Türk askerleri ile birlikte eğit-donat prensibiyle eğiteceklermiş. Yani sizin anlayacağınız Türkiye bir kez daha alavere dalavere çamurunun içine boğazına kadar iki muhterem tarafından itilmiş olacak. Ha, şimdiye kadar kimler nasıl ve niçin beslendiyse bunlar da öyle beslenecek ve emperyalist güçlerin hizmetine sunulacaktır.
Sonuç itibari ile hemen AKP’lilerin büyük bir bölümünü siz IŞİD’dan farklı sanıyorsunuz ya yanılıyorsunuz. AKP sayesinde ülkemizde IŞİD vb terör odakları öyle palazlandı öyle palazlandı ki, yarın ülkemizin büyük kentlerinde tıpkı Reyhanlı benzeri ne tezgâhlar yapılacak ne ülkenin aydınlarına ve değerli politikacılarına karşı suikastler düzenlenecek göreceksiniz.
İşte bu yüzden, Amerikan askerlerinin ülkemize gelmesi, ılımlı İslam görüntüsünde olan 2000 kadar Beşar Esad karşıtı kimsenin eğitilmeye kalkışılmasını hiç kimse kabul etmemeli, ülkemiz ilericileri, devrimcileri ve sosyalistleri bunları iktidardan temelli indirmek için ayağa kalkmalıdır.
Yoksa bunların bedeli çok ağır olacak çok.