Yazan: Turgut Koçak 3 Ekim 2021
Bir akşam Ankara’ya döneceğim, yolda benimle bekleyen üç dört kişi var bunlara iki kişi daha eklendi. İki kişiden birisi normal giysili ama hoca kılıklı olduğu her halinden belli oluyor. Durum benim düşündüğüm gibi mi anlamak istiyorum ama nasıl anlayacağımı da doğrusu çok iyi bilmiyorum. O değilden o değilden yakınlarına gelip durdum. Bekliyoruz otobüs gelmiyor. İçimiz sıkıldı. Derken hoca kılıklı dediğim kişi yanındaki ile bir sohbet başlattı başladı Irak’ın Amerika’yı işgalini savunmaya. Tamam dedim şimdi oldu. Sözün bir yerinden gireceğim adamı berbat edeceğim de bir türlü giremiyorum. Çünkü ben üçüncü kişiyim. Derken adam demez mi , “Amerika’nın Irak’ı işgal ettiği iyi oldu.” Daha fazla kendimi tutamadım daldım lafın içine. “Ne diyorsun sen yahu” dedim. “Amerika Irak’ı işgal etmiş, insanlara yaptığı işkenceler akıl alacak gibi değil, üstelik de tecavüzler gırla sen kalkmış Amerika’yı savunuyorsun öyle mi?” Adam da ar yok haya yok. Demez mi, “Amerika ne yapıyorsa hak ettikleri için yapıyor.” Gerçekten de kendimi zor tutuyorum adama daldım dalacağım, kendimi tuttum. Adama ağır gelecek sözler söyledim ama adam öyle yüzsüz çıktı ki yüzüne tükürsen “şükür” diyecek bir tutum içinde.
Biraz konuşunca öğrendim ki imammış. Hem de dibine kadar Fethullahçı. Normalde Müslüman biri Müslüman Irak’ı savunması gerekir ama o Amerika diyor başka bir şey demiyor. Ben de geri basmadım gittikçe üstüne gittim. Öyle ki “şimdi seni döve döve yere sererim” bile dedim. Gerçekten de adama girişecektim fakat yeğenim; “amca gel boş ver” diyerek beni uzaklaştırdı.
İşte bizim toplumumuzu Fetö, “Ilımlı İslam” efsunu ile efsunladığı için ülkede bayağı adını sanını bildiğimiz adam yerine koyduğumuz kimseler bile Fethullahı savunmaya başladılar. Tabi bu Fetöcülük hayranlığı bütün AKP’lileri kapsıyor.
Bu sözümün eksiği var fazlası yok. Herkes ılımlılıktan hoşlanıyor ya bir sürü kepaze soldan bildiğimiz insan bile akıllarını bu ılımlığa yatırdılar. İktidar da bizleri bir güzel ılımlı ılımlı ezip posamızı çıkardı. Yani söylemek istediğim şey bu işin ılımlısının olmadığıdır. AKP o dönemlerde ılımlı bir görünüm sergiliyordu fakat meğer İslam’ın ılımlısı olmazmış bir güzel hepimize yapıp ettikleriyle öğretmiş oldu. Öğretmeye de devam ediyor. Onca haksızlık, onca baskı ve zulüm bugün İslam anlayışıyla yanı Siyasi İslam, şeriatçılık üzerinden yapılıyor ve bu şekilde toplum olarak aklınıza ne gelirse her yönden sopalanıyoruz.
Ülke mi batacakmış, varsın batsın adamların umrunda bile değil. Milyonlar açlık ve sefalet içinde mi miymiş varsın olsun adamların umrunda olmadığı gibi milyonların kendilerine hizmet etmek için yaratıldığını düşünecek kadar da ileri gidebiliyorlar. Bu yüzden kibirliler, bu yüzden ağzını açana haddini bildiriyorlar, bu yüzden yalana din üzerinden caiz ya da değil diye sarılıp birilerini korumak için takla üstüne takla atıyorlar.
Şimdi soralım; bu dinci kesimde dünden bugüne ne değişti? Daha mı demokrat oldular? Daha mı hak ve özgürlükleri gözettiler? Daha mı ülke insanının insanca yaşaması için adım attılar yoksa ceplerini doldurup daha çok daha çok mu çalıp çırptılar gerçekler ortada. Değişen ve değişmeyen ne var? Bu iktidarın kükreyip kükreyip kendilerini eleştirenlere saldırıyor olmasının başka türlü bir açıklaması var mı? Yoksa Fethullah’ı tasfiye ettiklerini söyleyen bu iktidarla aralarında bir fark mı buluyorsunuz? Din kisvesi altında tüm kurum ve kuruluşlar kirletilmedi mi? Kafaları ütülenen milyonlara bunların söyledikleri bildiğimizin ötesinde bir şey mi var?
Benim üzerinde durmak istediğim şey pek çok çevrenin aydınlanmayı yeterince anlamamış olmaları. Bunlar yeri geldi dincilerle iş tutup sırtlarını sıvazladılar. Yeri geldi söze benim anam da babam da Kuran okurdu diyerek gerçekleri bastırır alavere içine girdiler. Doğal olarak bu özellikteki tüm sahte laikçiler yüzünden bu dinci kesim de palazlandıkça palazlandı. Bugün her şeye hükmediyorlar. Yalan onlar için sevap yerine geçiyor. Çünkü niye söylenen şey birilerinin yararına ise doğruları söylemekten daha caizmiş meğer.
Bugüne kadar ülkeyi yönetenlerin hemen çoğu din kisvesi altında ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Bu suçları işleyenlerin ise yapıp ettikleri yanlarına kâr kaldı. Ne hiçbiri hesap verdi ne de malından mülkünden oldu. Çünkü niye? Hesap soracakları düşünülen kimseler de aynı yolun yolcusuydu da bu yüzden bir şey olmadı. Bu yüzden de caizciler böyle türedi. Bu yüzden doğruyu savunmayanları din adına küme grupları savunmaya başladılar. Bunlar çöplendikçe de gemi iyice azıya aldılar.
Evet, AKP ve MHP iktidarı paldır küldür çöküyor. Ne yazık ki bu çöküşün nedeni muhalefetin muhalefetliğini hakkıyla yaptığı için değil. Böylesi bir uygulama karşısından değil AKP ve MHP iktidarı her bir iktidar çökebilir.
Bu çöküş sonrasında denirse ki “Devr-i sabık yaratmayacağız” çöküş işte o zaman sadece bir iktidarın çöküşüyle sınırlı kalmayacak çöküşün en karanlığını belki de o zaman yaşayacağız.