İKTİDARIN KAPISI NEREYE ÇIKAR?

Yazan: Turgut Koçak 17 Mart 2022

AKP ve saray iktidarı bundan böyle seçimleri kazanamayacağını bildiği için üstünde bir yıldır çalıştığı seçim yasasını piyasaya sürü verdi. Açıklanan metinlerden de anlaşılıyor ki iktidar seçim sistemini ne hale getirirsem ne kadar çok kazanırımın hesabını yaparken muhalefetinde ne kadar kaybedeceği üstünde uzun uzun durmuş.

Bu yasa ile ilgili kapalı bir çalışma yürütüldü. Çünkü bu yasa ile amaçlanan şeyler açıkça belli olan şeylerdi. Bu yasa ile ülke yararına bir şey gözetilmediği gibi gözetilmesi de beklenemezdi. Zaten iktidarı dönemince de AKP ve saray iktidarı bütün olumsuzlukları dibine kadar kitlelere yaşatmış bir iktidar olarak kayıtlara geçmişti. Yapılanlar şeytana pabucunu ters giydirmekten ibaretti. Dolayısı ile bu konuda tam anlamıyla kazanma mühendisliği yapılmıştı. Bu durumda demek oluyordu ki seçmenin hiç ama hiçbir önemi yoktu. Onlar seçimleri nasıl kurgularlarsa seçmende nihayetinde kafası çalışmayan kimseler olduğu için giderler sandığa oylarını da yine iktidar partilerine verirlerdi. Ülkede yaşanmış olan ne ekonomik krizin önemi vardı ne de açlığın, sefaletin, yoksulluğun ve de zulmün.

Şimdi herkes seçim hesaplarına oturmuş ha babam hesap yapıp duruyor. Televizyonlarda gündemin önemli bir bölümünü bu tartışma alıyor. Kitleler de aynı hesabın içinde. İktidarın yaptığı hesaplar görüldüğü gibi kitleler de yapmaya başlamış bile. Evet, ortada mühendislik yapanlara oy verecek bir kitle vardı ama onların nasıl davranacağı ile ilgili bir hesap çok da yapılmış değildi. Yani iktidar bunca yapıp ettiğinden sonra bile insanların kendilerine oy verebileceğini düşünüyordu. Yani seçmen insan yerine bile konulmuş değildi.

2019 31 Mart seçimlerini büyük kentlerde yitiren AKP şaşkına dönmüş, ne yapacağını bilmez bir şekilde başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşup durmaya başlamıştı ama sonuçta seçiklerde 11 büyük kentte yitirilmişti. Buralarda seçimleri iptal etmeyi göze alamadılar fakat kendileri için çok önemli saydıkları İstanbul’u yitirmeleri kendilerine çok koydu ve ne edip ettiler İstanbul seçimlerini iptal ettirip Haziran’da yeniden yapılmasını sağladılar. Böylece de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde 1 milyona yakın fark yediler. Böylece AKP ve sarayın güvendiği dağlara kar yağmış, halk iktidarın 25 yıllık hükümranlığına İstanbul’da son vermeyi başarmıştı.

Yani sizin anlayacağınız AKP ve saray iktidarı bu kez şöyle düşünüyordu. Devletin bütün gücünü kullanıp İstanbul seçim sonucunu değiştirmek. Ama iktidarın hesabı seçmenden döndü bu kez fark 13 binden milyona çıktı. Yani cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın kendisini ortaya koyması da sonucu değiştirmeye yetmemişti. Yenilenen seçim bir bakıma Ekrem İmamoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan arasında geçmiş Erdoğan İmamoğlu’na kuş olmuştu. Yani yenilen bu yinelemedi Binali Yıldırım değil Recep Tayyip Erdoğan’dı.

AKP ve MHP ortaklığı seçim değişikliği ile seçimleri kazanacaklarını düşünüyor olabilirler. Üstelik de önlerinde İstanbul gerçeği dağ gibi durduğu halde böyle düşünüyor olmaları bizce durumun daha da iktidar açısından vahim sonuçları olacağını gösteriyor.

İktidar hesabını yapmış, önceki ittifaka benzer bir ittifak söz konusu olmayacağı için sağda var olan partilerin oylarının boşa gitmesi düşünülerek bu sonucu kendi lehlerine nasıl çevireceklerinin hesabını yapmışlardı yapmasına da hemen her yeni durumda da yeni bir çıkış yolunun aranacağını ve bulunacağını anlaşılan iyi hesap edebilmiş değillerdi. İstenirse pekâlâ iktidarın bu yeni hesabı da bozulabilir iktidar ortakları yaya bırakılırdı. Hesaplar bu gerçekler ışığında da yapılabilir elbette.

Yalnız hesap edilmeyen bir şey var ki o da AKP ve MHP’nin halkın içine düşürüldüğü onca sıkıntıyı hesap etmiyor olması. Sanki ülkede her şey güllük gülistanlık, seçmense halinden bin şükür memnun öyleyse oylar iktidara yönelebilir.

Verilen oylar azalsa da bu işten böylece iktidar kazançlı çıkar ve aldıkları oy azalsa da temsiliyeti artar.

Bir de allem edip gallem edip HDP’yi seçim öncesi kapatabilirlerse oradaki kargaşadan da umduklarını elde ederek seçimlerden baskın çıkarak iktidarı garantileyebilirler. Yani deyim yerindeyse Kürt seçmenin ve bu partiye oy verenlerin iradesi böylece yok edilerek bir taşla kaç kuş vururuz diye hesap edenlerin hesapları HDP seçmenini ve bu partiye oy verenlerin kararlılığını iyi hesap edemedikleri için kazançlı çıkarız hesabı içinde olabilirler de bu durumda bile meydanın onlara bırakılmayacağı niyeyse hiç mi hiç hesap edilmez.

Ülkemizde iktidarı değiştirmeyi düşünen bir seçmen kitlesi fazlasıyla oluşmuştur. Bu nedenle de sonucu değiştirmeye hiçbir iktidarın gücü yetmeyeceği gibi AKP ve saray iktidarının da yetmeyecektir.

Bazılarının düşündüğü şeye gelince, iktidar çeşitli bahanelerle seçimi erteleyebilir, işin içine yargıyı da sokarak sonuç alabileceğini de sanabilir fakat böyle bir girişimin de ipleri kesinlikle iktidarın ayağına dolanır.

Bu da böyle biline…