İKTİDAR NEREYE, TÜRKİYE NEREYE?

Yazan: Turgut Koçak 28 Eylül 2020

AKP ve saray iktidarı hem ülkemizde hem de bölgemizde durmadan hassas ayarlarla oynayıp durmaktadır. Azerbaycan – Ermenistan arasında yaşanan gerginliğin iki ülkeyi savaşın eşiğine getireceği zaten bilinen bir şeydi. Bu yüzden de iki tarafla birlikte öteden beri ateşle oynayan taraflardan birisi de hiç kuşku yok ki AKP ve saray iktidarı olmuştur.

Doğrudur yanlıştır bilemeyiz ama Suriye’de bulunan IŞİD’çı, El Kaideci, şuncu, buncu cihatçılardan bir uçak kafilesinin Azerbaycan’a gönderildiğini fotoğraflarla destekleyen haberler düştü.

Bütün bunlar yaşanırken HDP’ye yönelik operasyonlarda hız kesmeden devam ettiriliyor.

Öyle ki bu operasyonlarda tutuklanmamış olan yöneticiler tutuklanacak, 7 milletvekilinin ise dokunulmazlığının kaldırılması TBMM gündemine gelecekmiş. Bugüne kadar AKP ve saray iktidarı sürekli olarak pek çok konuyu gündeme getirip tartışmamızı sağladı. Kimileri getirilen konuların üzerine gidip tartıştı, kimileri ise aman AKP ve saray gündem değiştiriyor oyuna gelmeyelim diyerek sanki çok önemli bir önerileri varmış havasında konuya dahil olarak akıllarınca düşüncelerini belirttiler ama iş de varacağı yere vardı ve gündem değişsin değişmesin rejimin değiştirildiği bir noktaya vardı. Yani iktidar, uygulamalarının özünde ne olduğunu da bizlere atılan her adımda göstermiş oldu.

Peki, TBMM’ye HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması geldiğinde kim ne söyleyecek acaba? CHP yine oyuna gelip evet mi diyecek yoksa hayır mı? İyi Parti’nin ‘hayır’ diyeceği bilinmeyen bir şey değil. CHP ‘evet’ derse, HDP’lilerin nasıl davranacaklarını kestirmek zor değil. ‘hayır’ derse bu kez de milliyetçi kesimler tarafından terörist salvosuna tutulacağı böylece de her durumda Millet İttifak’ında çatlamalar ve yarılmalar olacağı hesabı yapılıyor ki AKP bunu başarırsa bir kez daha amacına ulaşmış olacak elbette. Yani önümüzdeki günlerde zor bir sürecin başlayacağını söylemek için falcı olmaya gerek yok. Ama ilkeli siyasetten söz edeceksek ki etmeliyiz sonucu ne olursa olsun HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına HAYIR denilmelidir.

Görüldüğü gibi AKP ve saray iktidarının demokrasi şu bu taktığı yok. Onlar sürekli olarak bildiklerini yapıyorlar. Bu tarafta ise bildiklerini yapanlara karşı her ne hikmetse dur bakalım ne olacak siyaseti izlendiği için AKP ve saray iktidarının siyaseti karşısında da gerçekten kaybediliyor.

Yani muhalefetin bir kazancı söz konusu olmuyor. AKP ve saray iktidarı da bu yöntemle iktidarda kalmanın şimdilik bir yolunu kurduğu oyunlarla bulmuş oluyor.

Bugün tartışmaların çoğu bazı kesimlerin silahlandığı doğrultusunda yürütülüyor.

Peki, kimler bu silahlananlar?

Bunların üstündeki örtüyü kaldırdığımız zaman hemen görüyoruz ki bunlar iktidar yanlısı çevreler. Kimisi pompalı tüfeklerle silahlanmış kimisi 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetöcü darbe kalkışması ile kayıp silahları ellerine geçirmişler. Bir seçim sonrası İstanbul’da parklarda ateş edenleri bir anımsarsak anlarız ne nedir ne ne değildir? O silahlanıyor, bu silahlanıyor. Cübbeli’ye göre 2 bin Selefi dernekleri silahlanmış bile. Birisi çıkıyor her türlü silahlarının olduğunu bilmem kaç kişiyi götüreceklerini açıklıyor. Sanki burası normal bir ülke değil de Teksas’mış gibi. Ülkenin bunlara gel bakalım sen ne diyorsun diyecek ne savcısı var ne de üzerlerine gidecek hukuk sistemi kalmış. Özetle bu iktidar topluma öyle bir korku iklimi yayıyor ki herkes korksun, bende iktidarımı her koşuldu istediğim gibi sürdüreyim anlayışı egemen kılınmış.

Daha ne olacak ki kimisi kendilerine muhalefet edenleri kıtır kıtır doğrayacakların söylüyor, kimisi de pompalı ve yivli silahlarla muhalefet edenlerin kanlarını içeceklerini.

Gördüğünüz gibi herkes her şeyin farkında.

Geliyorum diyen faşizm de nasıl geldiğini zaten gözümüzün içine soka soka kendisini gösteriyorken bir de işin hiç farkında değillermiş gibi davrananlar yok mu, demek ki onlara tarihte yaşanan onca olaylar bile ders olmamış ki sesini çıkarmamayı bir yol olarak görenler var. İyi çıkarmayın o zaman.

Nasıl olsa sıra size geldiğinde de ne tarafa baksanız size arka çıkacak kimseyi bulamayacaksınız kimseyi…