Yazan: Turgut Koçak 12 Ekim 2020
CHP’nin AKP ve saray iktidarını seçimlerle göndermek için izlediği yolu biliyoruz. AKP ve MHP dışında kalan tüm partilerle bir ittifak içinde bulunup seçimleri kazanmak ve AKP ve saray iktidarını da iş başından yollamak üzerinden yürünmek isteniyor. Ancak ‘Millet İttifakı” olarak değerlendirdiğimiz partilerin oluşturduğu zeminin de çok sağlam olduğu düşünülemez. Ummadığınız yerde bağlar kopacakmış gibi bir durum çıkıyor ortaya. Yeniden bağlar sağlamlaştırılmak istendiğinde de sağ partiler daha da sağa kayarak ittifak içinde sözü geçen bir güç kazanma peşine düşüyorlar.
Evet, son yerel seçimlerde bu yöntemin işe yaramadığı söylenemez. Yaradı yaramasına da eğer iptal edilen İstanbul seçimlerinde HDP’nin oyları olmasaydı CHP’nin İstanbul’u kazanması sanıldığı kadar kesinlikle kolay olmayacaktı. HDP tamam da bir de sol ve sosyalist partiler var onlar ne olacak peki? Bu partilerin bazıları seçim hakkını elde ettikleri için alacakları oyla ve seçime girmek hakkını elde ettikleri için övünüp duracaklar mı yoksa bu alanda da etkili bir çalışma yapılması mı gerekiyor?
Kuşkusuz, CHP açıktan açığa HDP’yi ittifakın içine çağırmakta zorlanıyor. Çünkü sağdan gelecek suçlamaların kendisine oy kaybettireceğine inanıyor. Bu durumu iyi bilen iktidarın iki partisi ise geceli gündüzlü CHP’yi PKK ile birlikte davranmakla suçluyorlar, bu kervana Vatan Partisi’nin de katıldığı ve ağır eleştirilerde bulunduğu biliniyor.
İşte bu yüzden HDP dışarıda bırakılarak hem eleştirilerden kurtulunmak hem de HDP’nin desteğiyle bir şekilde muhalefetin oyları arttırılmak isteniyor. Bu konu biraz karmaşık fakat HDP yok sayılarak seçimlerin kazanılmasının da kolay olmayacağı bir gerçek. Bu durumda sol ve sosyalist partiler HDP ile birlikte davranarak önemli bir güç olarak seçimlerden çıkabilirler, çıkmalıdırlar da. Bunu için bütün olasılıklar hesap edilmeli daha şimdiden olası bir seçime hazır olunmalıdır.
Hem bu durum millet ittifakına daha rahat hareket etme zemini ni de kazandırabildiği gibi solda etkili bir güç olmanın da önünü açar.
Asıl sorun millet ittifakını çekip çevirecek bir güç olması gereken CHP’de. CHP, günübirlik politikalarla şimdilik durumu idare ediyor fakat bu böyle sürdürülemez. Yapılan anketlerde ve sahada CHP’nin gücünün ve etkisinin artması gerekiyor. Ancak artmadığını da hemen herkes bir şekilde görüyor. Yani CHP’nin şu anki çabası ve çalışmaları bu partiyi bir iktidar seçeneği olarak öne çıkmasını sağlamak şöyle dursun örgütün ayakta kalmasına ancak yetecek gibi görünüyor. Bu yüzden de millet ittifakında yer alan partiler işi gözle görülür bir şekilde ağırdan aldıkları gibi sağın rengini ittifak içinde daha da belirgin hale gelmesine çalışıyorlar. Bir başka deyişle yığınların gözünde CHP başka yolları bırakmış, iktidar olmak için bu iktidarın iyice dibe vurmasını bekleyen bir parti görünümü verdiği için yığınlar durumdan çok da memnun gözükmüyorlar. Çünkü dibe vurmuşluk aynı zamanda bu ülkenin yurttaşlarının bir anlamda belinin kırılması anlamına geliyor.
Bu durumda CHP hem ittifak için çaba harcarken hem de kendi gücünü arttıran bir çaba içinde olması gerekiyor. Bunun için CHP’nin daha etkin bir politika izlemesi gerekiyor. CHP uzun zamandır terk ettiği yüzünü sola dönme politikasından vazgeçmiş göründüğü için geriye kalan sağ bir anlayışla bir dinamizm yaratmak olası görünmüyor. Bugün ülkenin pek çok yerinde yüksek enerjili üstelik de CHP’yi savunan, harekete geçtiklerinde de hatırı sayılır bir devinim yaratacak unsurları sahada bırakmak yerine CHP’nin örgüt çalışmasına katarak yüksek bir çaba harcaması gerekiyor. Dolayısı ile CHP ile ilgili durmuş gibi görünen ibreler ancak o zaman yukarıya doğru bir çıkış gösterecek ve etkisi de toplum içinde kısa sürede görülecektir.
Geriye kalan sol ve sosyalist unsurlar, CHP’de kendilerine yer bulamadıklarına göre HDP ile demokrasi mücadelesi bağlamında sağlıklı bağlar kurarak hareket edebilir ki işte o zaman ülkemizde sol da yeni ve etkili bir odak da harekete geçirilirse AKP ve saray iktidarının umudu hepten kırılır ve ülkemizde uygulanan demokrasi karşıtı politikaların hemen büyük bir bölümü etkisiz hale getirilebilir.
Getirilmelidir de…
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi olarak bizler açıkça böyle düşünüyoruz.