Yazan: Turgut Koçak 11 Eylül 2021
İhvan Yani Müslüman Kardeşler örgütüne karşı AKP ve saray iktidarının duyduğu yakınlığı bilmeyenimiz var mıydı? Hani bir zamanlar miting meydanlarında az Rabia işareti yapılıp durulmuyor muydu? AKP’li Belediye Başkanı Düzce’ye Rabia heykeli dikmemiş miydi? Ancak çıkar söz konusu olunca akan sular duruyor. Epey eskilerde yani 1970’lerde bu İhvancılar Birleşik Arap Emirliği’nde etkiliydi sonra külahlar değişti ve İhvancılar da devre dışı bırakıldılar.
İhvancılar’a tıpkı bizim ülkemizdeki gibi istenilen her şey BAE’de verilmişti. Sonra araları bozuldu ve yönetim buraya kadar deyip temizlik hareketine girişti. 1983 yılında İhvancılar’ın ellerindeki Adalet ve Eğitim Bakanlığı geri alındı. Temizlik çok hızlı sürdü ve İhvancılar 2014 yılında terör örgütü olarak ilan edildi.
AKP iktidarı İhvancılar’ı hep baş tacı saydı. Bunların bulunduğu her yerde bunlarla ilişkiler kurulup geliştirildi. Mısır’da iktidar olan Muhammed Mursi ise AKP’nin rol modeliydi. Mısır’da siyasi kaynaşma ortaya çıktığında Erdoğan Müslüman Kardeşlere yakınlık duymakla kalmadı aynı zamanda da onların koruyucu meleği kesildi ve onlara kucak açtı.
ABD’nin İhvancılar’la arası iyiydi. Bunlar üzerinden bölgede ve tüm Ortadoğu’da işlerini tıkır tıkır yürüteceğini sanıyordu. Görüldü ki bu iş tutmuyor. Bu kez de ABD at değiştirerek yeni bir siyaset izlemeye başladı ve Muhammed Mursi’yi de örgütü İhvan’ı da yabancı terör örgütleri listesine alarak noktayı koydu.
Bu noktadan sonra İhvan destekçileri sadece Katar ve Türkiye idi. Suudi Arabistan BAE, İhvan’ı terör örgütü listesine aldıkları gibi Mursi’yi de terörist saydılar. Artık bölgedeki taraflar tarafgirliklerini İhvan üzerinden belirlediler.
Türkiye Libya’ya laf olsun diye gitmedi. Sudan’da İhvan’cı Ömer El Beşir’in devrilmesi sonrasında ise taraflar belirgindi, kutuplaşma ise netti.
Arap basını ve medyası bu konuları geniş geniş işliyor. Bir zamanlar kucak açılan İhvancılar’a artık ne olmuşsa olmuş AKP ve saray iktidarı eskisi gibi davranmadığı gibi ülkeyi de terk edin demek noktasına gelmişti. Bu haberleri duyuran ise BAE kaynaklı Al Arabiya idi.
Evet, İhvancılar Türkiye’de kabul gördüklerinde kendilerine sadece siyasi alanda alan açılmadı. Aynı zamanda da önemli boyutlarda ekonomik yatırımlarına da olanak sağlandı. Şimdi ise İhvancılar’a yol verilmekte ve de BAE ile yeni yeni ilişkiler geliştirilmesi için kapılar aralanmaktadır. Tabi burada Sedat Peker olayını da atlamamak gerekiyor. Şimdi öğreniyoruz ki iki üst düzey İhvan üyesi BAE’ye teslim edilmiş.
Mısır’la ilişkilerin düzeltilmesi yolu seçilmiş, görüşmeler hız kazanmış durumda. Bir başka önemli konu da tabi ki de Peker konusu ki işlerin daha şimdiden nereye varacağını kestirmek erken ama görünen köyde kılavuz istemiyor.
Bu durumda iktidar bazı konuları riske ediyor. Ve dünya görüşü açısından İhvanla benzeşen yanları şimdilerde konuşulmuyor bile. Sonra da ekonomik konular var ki pek çok konuda AKP ve saray iktidarının ne kadar tedirgin olduğunu anlamakta zorlanmıyorsunuz. Kimse Peker ile ilgili olarak BAE ile pazarlık yapılmadığın söyleyemez. Ancak iktidar Peker’in açıklayacağı daha pek çok şeyden çekindiği için görülüyor ki adımlar atmakta tereddüt etkiyor. Doğacak ekonomik boşluklara gelince bu iktidar için ha İhvancılar olmuş ha da başka birisi hiç mi hiç fark etmiyor.
Peker’in özellikle de dış politika konularında attığı twitler yeni bir tırmanışın da dışa vurması anlamına geliyor. Erdoğan için bazı adımlar şaşırtıcı değil. Çünkü her an bazılarına bana mı sordunuz diyerek karşılık verebilir. Çünkü Erdoğan bunu nasıl geçmişte yaptıysa şimdi de rahatlıkla yapabilir.
Ancak artık Erdoğan’ın söylediklerinin de bir anlamı kaldı sayılmaz. Öyle ya AKP’nin kendisi İhvan ideolojisine sahipse birileri de bu cepheden AKP’yi tasfiyeye yönelik işler çeviriyorsa geriye kalan ne olabilir ki?
Daha da önemlisi bazı kaleler tek tek düşmeye başladı. Bildiğiniz gibi Fas’ta Adalet ve Kalkınma Partisi ılımlı İslam AKABAR en Tnezzarfut ed Tneflit iktidarda hem de en az milletvekili çıkararak düştü. Sizce bu görüntü AKP için bir şeyler çağrıştırmıyor mu?
Fas’ta İhvan’cı ılımlı İslam AKABAR’ın 125 milletvekilinin sayısı seçimde 12’ye düşmüş. Bu partinin Genel Sekreteri Sadeddin el Osman milletvekili seçilmek için alması gereken oyu bile alamamış. Dolayısıyla İhvan’cı kaleler tek tek düştüğüne göre AKP’de işin sonuna gelmiş olmuyor mu?
Bu durumda AKP elini ateşin içine sokmasın da ne yapsın ha ne yapsın?