Yazan: Turgut Koçak 16 Haziran 2015
Partiler hükümetin kurulması ile ilgili olarak konuşuyorlar. Partilerin kimisi ilk ağızdan kimisi de ikinci üçüncü adamlarının ağzından hükümetin kuruluşu ile ilgili anlayışlarını dile getiriyorlar. Bu partilere bir bakın, bunların hangisi toplumun doğru dürüst önüne çıkıp sorunlarıyla ilgili ilkeler koyuyor acaba?
AKP’yi geçiyorum çünkü AKP’nin paçasını kurtarmanın ötesinde bir hesabı olmadığı için AKP sadece kurulacak hükümetin ne pahasına olursa olsun içinde olmak istiyor. Yoksa o da biliyor ki, 13 yıllık iktidarında yolsuzlukların, hırsızlıkların, nüfuz ticaretinin, kaçakçılığın, haksız kazançların, rüşvetin vs bir şekilde hesabı sorulacaktır. bu yüzden de; ya benim olduğum bir hükümet kurulur ya da erken seçime gideriz diyerek aklınca tehdide yönelmektedir. Bu partinin bu bağlamda hükümetin içinde yeri de yoktur olmasını düşünmek de gereksizdir.
MHP ise o bilindik politikası ile yeniden dozunu arttırarak milliyetçiliğe sarılmakta, bu yöndeki politikalarının dışında dişe dokunur bir şey söylemekten uzak durduğu gibi gerekli gereksiz açıklamalar yaparak durup dururken CHP’yi de suçlayıp puan kazanmaya oynamaktadır.
HDP ise kilit konumda olmasına karşın, kendisini sadece birkaç şeye kilitleyip politika yaptığını düşünmekte, Kandil ve İmralı trafiği onun için belirleyici olmaktadır. Bu partinin de bu anlamda toplumu rahatlatacak herhangi bir iletisi söz konusu olmamaktadır.
CHP’ye gelince beğeniriz beğenmeyiz bir tek CHP’den ekonomik, demokratik, sosyal ve siyasal içerikte kurulacak hükümetle ilgili iletiler verilmekte, Türkiye’nin bir ölçüde de olsa demokratikleşmesinin önünü açacak önerilerde bulunulmaktadır. Bu yüzden de hükümet kuruluşu ile ilgili olarak bir tek CHP’nin söyledikleri toplumu yakından ilgilendiren söylemler olup seçmenlerin ancak 4 seçmenden birinin seçimlerde CHP’yi desteklediğini düşünürsek CHP’nin politikalarına kulak vererek; toplumun CHP’nin hükümet kurması yönünde bir baskı oluşturması yerinde bir ortam yaratacaktır. Bu nedenle de diğer partilerin de bu yönde tutum değiştirmelerine yönelik değişikliğe gitmelerine etki edecektir. Etmezse de yani yapılacak hiçbir iş kalmamışsa işte o zaman seçimler kaçınılmaz olarak kapıyı çalacak ve erken seçime gidilecektir.
Bu durumda 7 Haziran 2015 seçimlerinde oylarını CHP’ye vermekte esirgeyen yığınlar oylarını CHP’ye vermeli ve hangi parti ekonomik, sosyal, siyasal, demokratik hak ve özgürlükleri yetirince dikkate almamışsa cezalandırmalı, olası erken seçimlerden CHP daha kazançlı çıkarak olması gereken sonuçlar bir an önce alınmalıdır.
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi olarak faşizan tehlikenin hâlâ devam ettiğine inanıyoruz.
Olası bir erken seçimde yığınların CHP’ye yönelmesi için 7 Haziran 2015 seçimlerinde gösterdiğimiz tutumu sürdüreceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz ve inanıyoruz ki, olası bir erken seçimde TSİP’in etkisi çok daha yüksek olacaktır.